ويكيبيديا

    "ارتداء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • giymek
        
    • takmak
        
    • giymeyi
        
    • giyebilir
        
    • giyip
        
    • giymeye
        
    • giyemem
        
    • giyebilirsin
        
    • giymem
        
    • giymelisin
        
    • giymen
        
    • giy
        
    • takmayı
        
    • takmaya
        
    • giymekten
        
    - Mon, belki şu çocuklardan biri senin elbiseni giymek ister. Open Subtitles الاثنين، ربما واحد من هؤلاء الرجال يريد ارتداء اللباس الخاص بك.
    Bu pantolonu giymek istemiyorsan, okul kıyafetini giyersin, olur biter. Open Subtitles ان لم ترد ان ترتديه كان عليك ارتداء ملابس المدرسة
    Güneş gözlüğü takabilmek için lens takmak zorunda kaldım. TED حصلت على نظارة شمسية حيثُ كان يتوجب علي ارتداء عدسات لاصقة حتى أستطيع ارتدءها.
    Ama sıcak yerlere gitmeyi sevdiğini böylece kısa şortlarını giymeyi sevdiğini sanıyordum. Open Subtitles لكني اعتقدت انك تحب الذهاب الى الاماكن الحاره حيث يمكنك ارتداء شورتاتك
    Bildiğiniz üzere, sadece bir Dünya Çocuğu Kral tacını giyebilir. Open Subtitles كما تعلمون ، فقط طفل الأرض يمكنه ارتداء تاج الملك
    Kalın bir şeyler giyip... can yeleklerinizi takmalı ve güverteye çıkmalısınız. Open Subtitles على الجميع ارتداء ملابس ثقيلة و ارتداء سترات النجاة و الصعود
    Ben dürüstüm. Sen şu 300$ lık elbiseni giymeye başla. Open Subtitles أنا شريف يمكنك البدء في ارتداء بدلتك ب 300 دولار
    Büyük baskı. Katılıyorum. Boğa güreşine kırmızı giymek gibi olur. Open Subtitles اتفق مع ذلك انه مثل ارتداء فستان احمر لمصارعة الثيران
    Polis gelmeden aşağı gelip üzerine bir şeyler giymek ister misin? Open Subtitles اتريد النزول و ارتداء بعض الملابس قبل ان تأتي السلطات ؟
    Kilisede pantolon giymek ve erkeklerin toplantılarına gitmek gibi göz ardı edilemez şeyler yapmaya çalıştık. TED حاولنا فعل أشياء لايمكن تجاهلها، مثل ارتداء السراويل في الكنيسة ومحاولة حضور الاجتماعات المحصورة على الرجال.
    Okulda alüminyum zırh giymek hakkında öngöremediğim şeyler vardı. TED كان هناك أشياء لم أحسب لها حساباً حول ارتداء زي كامل لدرع من الألمنيوم إلى المدرسة.
    giymek istediği şeyi giyemediğinde, Oliver tam olarak aynı sebepler dolayısıyla soyutlanmış hissetmişti. TED ولكن ذلك تحديداً ما جعل اوليفر يشعر جداً بالعزلة حينما لم يستطع ارتداء مارغِب في ارتداءه.
    Hiç çirkin gösterdiği için gözlük takmak istemeyen bir kadın görmediniz mi? Open Subtitles ألم تر مطلقاً امرأة لا تريد ارتداء النظارات لأنها تفسد منظرها؟
    Hayatının sonuna dek çingene eşarbı takmak istemiyorsan çok sakin olmalısın! Open Subtitles الا إذا كنت تريدين ارتداء وشاحا غجريا علي وجهك ما تبقي من حياتك اثبتي جيدا
    Yazın sahile gitmeyi ve herkes oradayken sahilde bikini giymeyi çok severim. Open Subtitles أحب فصل الصيف والذهاب إلى الشاطئ وأحب ارتداء ملابس السباحة على الشاطئ
    Bana bakın, ben Chandler'ım! Daha fazla kıyafet giyebilir miydim? Open Subtitles أنظروا إليّ أنا "تشاندلر" هل يمكنني ارتداء المزيد من الملابس؟
    Tek yapman gereken bunu giyip adamın görmesini sağlamak ve geri dönmek. Open Subtitles ما عليك سوى ارتداء هذا والنزول إلى الزاوية وتشتري صحيفة ثم ترجع.
    Üstümden düşen eski çirkin tişörtlerini giymeye can attığımı mı sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقد أني أردت ارتداء قمصانك البشعة المستعملة التي ليست بمقاسي حتى؟
    Bu ayakkabıları gerçekten giyemem ve başka ayakkabım yok. Open Subtitles لا يمكنني حقًّا ارتداء هذا الحذاء, ولا أملك غيرها.
    Samur kürkler giyebilirsin Kulüplerde ön sıralarda oturabilirsin Open Subtitles تستطيعين ارتداء فرو السَّمُّور أمام مناضد ملهي ليلي
    Yeni aldığım bu küçük elbiseyi giymem için mazeret oldu. Open Subtitles يعطيني ذريعة ارتداء هذا العلامة التجارية الجديدة قليلاً اللباس اشتريت.
    Daha çok beyaz giymelisin, gözlerinin rengini sahiden ortaya çıkarıyor. Open Subtitles ينبغي عليك ارتداء اللون الأبيض أكثر، إنه يجذب لجمال عينك
    Bir düğünü filme çekiyor olsan pantolon giymen gerektiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles الا تظن بما أنك ستصور الزفاف بأنه يجدر بك ارتداء بنطلون
    Sakal bırakmaya devam et, işe de spor ayakkabı giy. Open Subtitles ربّي لحيتك ، وابدأ بـ ارتداء أحذية رياضيّة لمقرّ العمل
    Çantanı, tek koluna takmayı bırak. Open Subtitles توقف عن ارتداء حقيبتك بحزام واحد على كتفك
    Başka insanların gözlüğünü takmaya bayılıyorum! Atomsal sırları çalmış gibi görünüyor muyum? Open Subtitles أحب ارتداء نظارات أشخاص آخرين هل يبدوا انني سرقت اسرار نووية ؟
    Nedime kıyafetini giymekten kaçınma işini biraz abartmıyor musun? Open Subtitles ألست تأخذين هذا الأمر بصورة جدية أكثر من الازم في محاولة عدم ارتداء فستان قبيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد