ويكيبيديا

    "السجادة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • halı
        
    • halının
        
    • halıyı
        
    • halıya
        
    • halıda
        
    • paspasın
        
    • halıdan
        
    • kilim
        
    • halıyla
        
    • kilimi
        
    • Halıdaki
        
    • kilimin
        
    • halıları
        
    • Yatak
        
    • halım
        
    halı altına süpürüp bir şey olmamış gibi yapmak tam Amerikalılara göre. Open Subtitles هذا طبع الأمريكيين, يكنسونها الى تحت السجادة ويتصرفون وكأن شيئاً لم يحدث
    Burada, duruşunuz ve sağa sola salınışınızı gözlemleyen sihirli bir halı var ve bu halı aylar içinde duruşsal salınımınızdaki değişimleri izliyor. TED إذن فلدينا هذه السجادة الصغيرة التي ترينا مدى إتزان الجسم أثناء المشي, و التغيرات التي تحدث له على مدى عدة الشهور.
    halının üzerine kan yayılmış bu kan deryasından bir kısmı da kanepeye sıçramıştı. Open Subtitles كانت الدماء تسيل منه على السجادة ومنها تكونت بركة من الدماء تحت الأريكة
    Okuldan eve gelirim, güneş camdan içeri vurur ve halıyı sıcacık yapar. Open Subtitles العودة من المدرسة، والشمس تدخل خلال النافذة وتجعل السجادة جميعاً، مثل الدافئة
    - Onun ayakkabılarında çim parçacıkları olmalıydı ama muhtemelen halıya bastığında temişlenmiştir... Open Subtitles لابد أن هناك جسيمات عشب على حذائه لكن ربما مسحت في السجادة
    Dün akşam yataktayken halıda bir farenin koştuğunu gördüm tamam mı? Open Subtitles كنت في السرير ليلة البارحة ورأيت جرذ ركض تحت السجادة, حسنا؟
    Kristal olmadan bilemeyecektiniz. halı olmadan gelemeyecektiniz. Open Subtitles بدون البلورة ما كان يمكن لكم أن تعرفوا بدون السجادة ما كان يمكن لكم أن تأتوا
    Şu lanet halı! Çok özür dilerim. Open Subtitles هذه السجادة اللعينة, اسف, هيا يا هيستنجز
    Devam et, yarıklı halı süpürse dahi. Open Subtitles استمر يا ذو الشقوق استمر حركات كنس السجادة
    Ama ayrıca anahtarların da olmaması demekti ve halının üstünde mantarların büyümesi. Open Subtitles لكن هذا يعني أيضاً أنه ليس لها مفاتيح والفطر ينمو داخل السجادة
    Yatak odasındaki halının üzerinde Mark Jeffries'e ait olmayan sperm örneği bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا المني على السجادة في غرفة النوم لا ينتمي للاحتفال جيفريز.
    PM: Az önce bir tabak dolusu sosisi yere saçtı, yepyeni halının üstüne. TED بيتر مولينكس : حسنا لقد قام مايلو بايقاع طبق من النقانق على الارضية وتحديدا على السجادة الجديدة
    Kadı, özellikle halıyı istedi. Open Subtitles القاضي أراد تلك السجادة الصغيرة بالتحديد
    halıyı kaldırdım ve, "Benim kadınım bu." dedim. Open Subtitles : ثم أزحت السجادة التى تغطيهما معاً قائلاً
    Gordo, kahrolası halıyı bırak. Onu burada bırakıyoruz, dedim. Open Subtitles جوردو ، احضر تلك السجادة الى مكانها انا قلت اتركه هنا
    Çocukken elini halıya sürtüp de hiç statik elektrik elde etmedin mi? Open Subtitles ،عندما كنتِ طفلةً هل سبق وفركتِ يدكِ على السجادة وصنعتِ كهرباء ساكنة؟
    Onu vuramam. O bir insan. halıya kanı akacak. Open Subtitles لا أستطيع أن أطلق عليه الرصاص، إنه إنسان، سينزف على السجادة.
    halıya dökülmüştü ve halı hep nane şekeri kokmuştu. Open Subtitles السجادة تشبعت وتفوح برائحة النعناع إلى الأبد
    Bu halıda sana ait DNA bulundu. Bir dakika beyler. Open Subtitles تم العثور على الحمض النووي الخاص بك على هذه السجادة.
    Anahtar burada işiniz bittiğinde kapıyı kilitleyip anahtarı paspasın altına koyun. Open Subtitles هذا مفتاح. لذا عندما تنتهي, فقط أقفل وضع المفتاح تحت السجادة.
    Bunları üretebiliriz, bu kırmızı halıdan biraz daha büyük bir alanda, bir haftada yaklaşık 20 milyon tane üretebilirim. TED نستطيع أن ننتجه في مساحة أكبر قليلًا من هذه السجادة الحمراء. بإمكاني أن أنتج 20 مليون بعوضة في الأسبوع.
    O kilim hala orada pusuya yatmış olarak bekliyor olabilir. Open Subtitles قد تكون تلك السجادة مُمددة و تنتظر مثل تشارلى فى حقول الارز
    halıyla aynı uzunlukta bir masada otuyorduk liman müdürü oradaydı ben ve arkadaşlarım da burada. TED كان هناك طاولة بطول هذه السجادة وكان موظف الميناء هنا وكنت أنا هنا، ثم رجالي هنا
    Şu onun tabağıydı... ..ve şu da onun tasmasıydı... ve işte şu da oynayıp durduğu kilimi. Open Subtitles هذا كان صحنه، وهذا كان عنانه، وهنا حيث تبوّل على السجادة.
    Her sabah Halıdaki, kötü giden kimya deneyinden geriye kalan erimiş parçayı görüyorum. Open Subtitles كل صباح هناك السجادة ذات الرقعة المُذابة عندما تجربة الكيماء فشلت
    Sorunun kaynağına para ver ve böylece kilimin altına süpürülmüş olsun. Open Subtitles نرمي المال على المشكلة ثم نكنسها تحت السجادة.
    Pekâlâ, halıları kirletmelerine ve... Geceleri havlamalarına izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولكني لن أسمح لها بمضغ السجادة والنباح طوال ساعات الليل
    Sonra da tutup buranın benim evim, bunun benim halım, bunun da kişisel kölem olduğu masalını anlatıyorsunuz. Open Subtitles ثم تتحدث ببعض الهراء عن إمتلاكي لهذا المنزل، وهذه السجادة و ذاك عبد خاص بي أيضاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد