ويكيبيديا

    "اللطيفة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güzel
        
    • tatlı
        
    • hoş
        
    • sevimli
        
    • şirin
        
    • nazik
        
    • kibar
        
    • sevgili
        
    • küçük
        
    • havalı
        
    • güzelim
        
    • yumuşak
        
    • bayan
        
    • şeker
        
    Kruvaze ceketler, tek düğmeliler ve çok güzel günlük giysiler çıkarabilirim. Open Subtitles يمكننى عمل أزرار ثنائية أزرار أحادية و البدل اليومية اللطيفة أيضاُ
    Bilirsin, manzaralı, güzel bir otel odası, belki bir havuz. Open Subtitles ، بعض غرفة الفندق اللطيفة ومنظر جميل، لربّما حمام سباحة.
    Bir gün sende geceleri dışarıdan eve tek parça olarak dönecek misin diye... endişelenmeyecek tatlı bir kız bulursun. Open Subtitles يوماً ما ستقابل الفتاة اللطيفة التي لن تتذمر من الجلوس ليلاً في االانتظار لترى هل ستعود للبيت قطع واحدة
    Sen bu tip hoş, sert, kalın kaşlı ve kelepçeli erkekleri beğenirsin. Open Subtitles تعجبك النوعية اللطيفة من الأشخاص قساة القلب ذوى الحواجب الكثيفة ويحملون الأغلال
    Ah, Orada evlenmişti Pierre sevimli küçük hanımla. TED ♪ ♪ أوه، ♪ ♪ حيث هناك، قام بيير ♪ ♪ بالزواج من الآنسة اللطيفة.
    Çünkü şirin olanları asla bu konuda özel olduklarını bilmezler. Open Subtitles لان البنت اللطيفة لا تريد ان تذهب الى عروض الهتاف.
    Güçlü taraflarımı, zayıf yanlarımı ve gelişimim için nazik tavsiylerini, belirli olayların alıntılarını yazdı ve hayatıma bir ayna tuttu. TED كتب عن مكامن قوتي، نقاط ضعفي، وبعض النصائح اللطيفة للتطوير نقلاً عن حوادث معينة ، وحمل مرآة لحياتي
    Bilirsin, manzaralı, güzel bir otel odası, belki bir havuz. Open Subtitles ، بعض غرفة الفندق اللطيفة ومنظر جميل، لربّما حمام سباحة.
    Sadece bir kaç güzel kelime ve bir bardak çaydan daha fazlasının gerekeceğini düşünüyorum, hayatımın bir anlamı olduğunu anlamamı sağlamak için. Open Subtitles أنا أعتقد أنه يوجد الكثير لأتلقاه منكِ أكثر من مجرد بعض الكلمات اللطيفة وفنجان من الشاي لجعلي أصدق أن حياتي تعني شيئاً
    Bu güzel bayanın eşyalarını geri vermek istemeyen var mı? Open Subtitles هل يرغب أحدكم سادتي أن يعيد للسيدة اللطيفة حاجياتها ؟
    Böyle güzel zamanlarda... ..en kötü zaman çizgisinde ne olurdu merak ediyorum? Open Subtitles في مثل هذه الأوقات اللطيفة أتسائل عما يحصل في خط الأحداث المظلم
    Açıkçası tüm gün bu güzel etkinlik için hazırlanmakla meşguldüm. Open Subtitles بصراحة, كنت مشغولاً طوال اليوم في التحضير لهذه المناسبة اللطيفة
    Tüm bu güzel şeylerle benimle vakit geçirmeyi istemeni takdir ediyorum. Open Subtitles أقدر أنك تريد قضاء الوقت معي وفعل كل تلك الأمور اللطيفة
    Tavşan, böyle tatlı bir arkadaş edindiği için çok sevinmiş. Open Subtitles وأصبح الأرنب سعيدًا جدًّا بحصوله علي هذه الصديقة الجديدة اللطيفة
    Bak, kim geldi Johnson. küçük, tatlı kardeşin. Open Subtitles انظر من هنا يا جونسون, أختك الصغيرة اللطيفة
    O tatlı hemşirenin böyle cadı bir kızı olacağını kim düşünebilir ki? Open Subtitles من ذا الذي يُفكّر أنَّ تلك الممرضة اللطيفة لديها مثل تلك البنت المجنونة ؟
    Bu hoş bayanın eski sevgilisini dev bir solucana mı dönüştürdün? Open Subtitles هل حولتي الحبيب السابق لهذه السيدة اللطيفة إلي دودة عملاقة ؟
    hoş bir Amerikalı kız, onun buradan kaçış bileti olabilir. Open Subtitles الفتاة الأمريكية اللطيفة التي تستطيع أن تكون تأشيرته إلى هافانا؟
    Bu sevimli genç hanıma hayat hikayemi anlatabilirim. Open Subtitles خائف من ماذا؟ خائف أود أن أقول للسيدة الشابة اللطيفة قصة حياتك
    Fakat küçük şirin kızın doğru şeyi yapmaya çalıştığına inandı. Open Subtitles لكن سيصدق قصتها بشأن الفتاة اللطيفة التي تقوم بالتصرف السليم
    O nazik bayan Potter da orada olacak. Bana seni soruyordu. Open Subtitles و هذه السيدة اللطيفة مسز بوتر ستكون هناك , لقد سألتنى عنك
    Ya da yalnız hissetmesin diye yaptığın küçük kibar jestler mi? Open Subtitles كل البادرات اللطيفة التي عرضتها عليها لكي تشعريها أنها أقل وحدة؟
    Birini tanıyorum! Maris'in sevgili Patrice Teyzesi Washington D.C'den ziyarete geldi. Open Subtitles انها عمة ماريس,العمة باتريس اللطيفة انها هنا في زيارة قادمة من العاصمة
    küçük kız haklı Bar Mitzva olmadan asla adam olamayacağım. Open Subtitles الصغيرة اللطيفة على حق بدون هذا الحفل أنا مجرد صبي
    Sanırım yeni havalı hayatında bunu bilecek kadar önemli değilim. Open Subtitles ولكن أظن أني لست مهمة بما يكفي في حياتك اللطيفة لأعرف.
    Pekala, içimi gıdıklandırdın güzelim. Open Subtitles لا بأس, حسناً لقد أوقعتيني أيتها اللطيفة
    Onlara göre Jüpiter kralları simgeleyip yumuşak bir karaktere sahip. Open Subtitles كوكب المشترى يمثّل الملوك والأقدار اللطيفة
    Bize kullanılan silahı ver belki buradaki şirin bayan seninle bir anlaşma yapabilir. Open Subtitles إليك هذا، أعطنا المسدس المُستعمل، وربّما سأجعل هذه السّيدة اللطيفة تعقد صفقة معك.
    şeker kızın nerede? Annesine gitti. Open Subtitles اين ابنتك الصغيرة اللطيفة لقد ذهبت إلى إلى أمّها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد