ويكيبيديا

    "eşya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأشياء
        
    • الاشياء
        
    • الأغراض
        
    • أغراض
        
    • أثاث
        
    • الأثاث
        
    • البضائع
        
    • التذكارية
        
    • ممتلكات
        
    • الأدوات
        
    • غرض
        
    • سلع
        
    • بضائع
        
    • عنصر
        
    • أمتعة
        
    Eski eşya kutuları ve paketleriyle dolu odaları ve rafları gözünüzün önüne getirin. TED يراه أحدهم مجموعة من الغرف والرفوف مخزنة مع صناديق وعلب من الأشياء القديمة.
    İhtiyacınız olmayan bir sürü eşya alırsınız ve sonra da bunalıma girersiniz. Open Subtitles تَشتَري كُل تِلكَ الأشياء التي لا تَحتاجُها حَقاً و يُثقِلُ ذلكَ كاهِلُك
    Tamam, içinde belki biraz eşya var, birazdan da fazla. Open Subtitles حسناً, يوجد القليل من الاشياء في الغرفة, الكثير من الاشياء
    eşya toplayan bir kuş türü. Adam da nadir şeyleri toplayıp satıyormuş. Open Subtitles ذلك طائر يكتنز الأشياء، ومنه أتى اللقب لأنه يجمّع ويبيع نوادِر الأغراض.
    Şahsi eşya yok. Hapisten çıktıktan sonra hayat kurmakla hiç ilgilenmemiş. Open Subtitles لا أغراض شخصية، لم يهتم ببناء حياة بعد خروجه من السجن.
    Gelirken kamping dükkanına uğradım ve gezi için biraz eşya aldım. Open Subtitles لقد توقفت عند محل المعسكرات وابتعت بعض الأشياء من أجل النزهة
    Fiyatı 200 altın sikkedir. Bu nadir bulunan eşya hakkında pazarlık yapmam. Open Subtitles السعر 200 قطعه ذهبية و أنا لا أساوم على مثل هذه الأشياء
    Not: İyi niyetinin karşılığı olarak, gardıropta bir çanta eşya var. İstediğini al. Open Subtitles ملحوظة ، حقيبة الأشياء في غرفة النوم للنية الحسنة ، خذ ما تريد.
    Seni neşelendirmek için hediyelik eşya dükkanından bir şeyler aldım. Open Subtitles إشتريت لك بعض الأشياء من متجر الهدايا لكي ترفع معنوياتك
    Daha çok eşya, daha çok para, daha fazla güç. Open Subtitles مزيد من الأشياء , مزيد من المال مزيد من السلطة
    Ve yanınıza çok fazla eşya almayın yoksa şüpheli gözükürsünüz. Open Subtitles ولا توضبي الكثير من الأشياء كي لا تكوني موضع شك
    Ama içinde fazla bir şey yok birkaç parça eşya. Open Subtitles ولكن ليس هناك الكثير بها بعض الاشياء فقط
    Öğleden sonra gidip birkaç ucuz eşya satın alacağım. Open Subtitles أنا سأأخذ بعض من الاشياء الرخيصة عند الظهيرة
    Pekala. Valizlerimi toparlayacağım. Beraberce birkaç eşya koyabiliriz. Open Subtitles حسنا أنا يمكن أن أحزم حقائبي نحن يمكن أن نضع بعض الأغراض سوية يمكننا أن ننجز ذلك
    Her yıl Moda Haftası'ndan çıkan "o" eşya vardır ya. Open Subtitles انتِ تعلمين انه سنوياً هناك بعض الأغراض التى تخرج من اسبوع الموضة ؟
    Tüm gemiler dini eşya kaçakçılığı yapmadıklarını gösteren belge için aranırdı. Open Subtitles تم تفتيش جميع السفن للتأكد من عدم تهريبها أي أغراض دينية.
    Hiç devrilmiş bir eşya, kırık bir cam veya mücadele izi gördünüz mü? Open Subtitles هل شاهدت أي أثاث تم تحريكه أو زجاج مكسور أو أي علامة للمقاومة؟
    Ben senin için endişeleniyorum, sen bana eşya muamelesi yapıyorsun. Open Subtitles أنا قلق عنك الطيارين، ولكنك يعاملونني مثل الأثاث.
    Ama yüzde 68 gibi büyük bir oran, eşya üretmek ve çoğumuzun her gün beklediği hizmetleri sunmak amaçlarından kaynaklanıyor. Tarım, ev işi ve inşaat gibi sektörler buna örnek. TED و لكن النسبة الأعظم تصل إلى 68 في المئة بغرض خلق البضائع و إيصال الخدمات و التي يعتمد عليها أغلبنا يوميا، في قطاعات مثل العمل الزراعي و العمل المنزلي والبناء.
    - Neyse, hayvanat bahçesi beni hediyelik eşya dükkanına transfer etti. İnanabiliyor musunuz? Open Subtitles نقلت عملي الى محل التحف التذكارية بعد ذلك هل يمكنكم ان تتخيلوا ؟
    Yanınızda enfeksiyonlu malzeme veya Lucas Klinik Şirketi'ne ait bir eşya taşıyor musunuz? Open Subtitles هل تحمل اي مواد معدية معك او ممتلكات لعيادة لوكاس او مواردها؟ لا
    Bir arkadaşım telefonla uzun vadeli eşya garantisi satarak iyi kazanıyor. Open Subtitles لي صديق يجني ربحاً جيداً ببيع تأمين الأدوات الكهربائية عبر الهاتف
    Ama gerçekte her eşya sahibi tarafından değiştirilir. Open Subtitles لكن الحقيقة أن كل غرض يتغير من قبل مالكه
    Ve en sonunda, bu teknolojilerin birçoğu sıradan eşya haline gelecektir. TED ثم أخيراً، الكثير من التكنولوجيات تصبح سلع.
    Evet, ama bunların hepsi eşya, hiç yolcu yok. Open Subtitles نعم، لكنه قطار نقل بضائع ما من مسافر على متنه
    Etiketlenmiş eşya; bir bayan çantası. İçindekiler; 1 bayan cüzdanı, muhtelif kredi kartları, 1 anahtarlık, 3 ev anahtarı. Open Subtitles عنصر مرفق , حقيبة يد حريمى, المحتويات ,محفظة حريمى , بطاقة ائتمان, خاتم , و ثلاث مفاتيح.
    Sonra sizi bulacaklar. - "Gelirken yanına fazla eşya almasın, Polise dikkat etsin" dedi. Open Subtitles قالت ان تذهب بلا أمتعة وأن تحذر من الشرطة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد