"آسفةٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • üzgünüm
        
    • özür
        
    • Affedersin
        
    • Pardon
        
    • kusura bakma
        
    • üzüldüm
        
    Biliyorum, geri döner dönmez gelip seni görmem gerekirdi ve bunun için üzgünüm. Open Subtitles أعلمُ أنّهُ كان يتوجبُ عليَّ المجيئُ لرؤيتك حالماً عُدتّ و أنا آسفةٌ لذلك
    Böldüğüm için çok üzgünüm ama sadece şunu söylemek istiyorum... Open Subtitles آسفةٌ لمقاطعتكن، ولكن عليّ أن اخبرك انّ ما فعلتِه هناك
    Biraz zamana ihtiyacımız var. Kaybınız için çok üzgünüm ama organları çok genç ve sağlıklı. Open Subtitles أنا آسفةٌ جداً لخسارتكُما، لكنّ أعضاءها نضرةٌ وسليمة
    Ölümüm senin için kötü bir zamana denk geldiyse özür dilerim. Open Subtitles أنا آسفةٌ إن كنتُ أحتضرٌ في وقتٍ غيرِ ملائمٍ لك
    Affedersin de Beth senden 10 defa falan ayrılmadı mı? Open Subtitles آسفةٌ , لكن ألم تتخلى عنك (بيث) لعشرة مرات ؟
    Bunun için üzgünüm küçük dostum. Senin için çok kötü olmalı. Open Subtitles أنا آسفةٌ جداً أيّها الصغير، لا بدّ أن هذا كان صعباً عليكِ
    Hiç evlenemediğimiz, çocuğumuz olmadığı ya da birlikte yaşlanamadığımız için üzgünüm. Open Subtitles آسفةٌ أنّنا... لم نتزوّج أو ننجب أطفالاً أو نقضِ العمرَ سويّة
    Çok üzgünüm, seninle konuşmamalıydım. Open Subtitles أنا آسفةٌ جداً, ما كان من المفترض أن أتكلم معك
    Bu yaz seninle fazla vakit geçiremediğim için çok üzgünüm. Open Subtitles أنا آسفةٌ جدا لأني لم أقضي معك الكثير من الوقت هذا الصيف السبب الرئيسي لقدومي هنا هو
    Belediye, bütçemizden 1.000 dolarımızı kesti. Gerçekten çok üzgünüm. Open Subtitles نعم ، فقد اقتطعتْ الحكومة من ميزانيتنا 1000 دولار لذا ، فآنا آسفةٌ للغـاية
    Bak, gerçekten üzgünüm. Eski bir arkadaşlığın önüne bir aşk hikayesi koydum. Open Subtitles انظر، أنا آسفةٌ للغاية بأني خاطرتُ بصداقتنا القديمة من أجل علاقة حب جديدة
    Bunu bulman benim orada olmadığımı gösterir ve bunun için çok üzgünüm. Open Subtitles عثوركِ على هذا يعني انني ميتة ولذلكَ انا آسفةٌ جداً
    Bunu bulduysan, bu benim öldüğüm anlamına gelir ve bunun için çok üzgünüm. Open Subtitles عثوركِ على هذا يعني انني ميتة ولذلكَ انا آسفةٌ جداً
    Bak, sebep olduğum tüm sorunlar için üzgünüm ama bu sabaha kadar bekleyemez miydi? Open Subtitles انظرِ، آسفةٌ حيال كل المشاكل التي إفتعلتها لكن ألا يمكن أن ينتظر هذا للصباحِ؟
    Her şey için üzgünüm. Bazen hıyarın teki olabiliyorum. Open Subtitles أنا آسفةٌ على كل شيء يُمكن أن أكون حقيرةٌ، أحياناً
    üzgünüm. Ne baban ne de anahtar hakkında bir şey biliyorum. Open Subtitles أنا آسفةٌ لا أعلم أيّ شيء عن المفتاح أو والدُكَ
    Birden çıkardığım fikir için özür dilerim. Open Subtitles أنا آسفةٌ على اندفاعي كان ينبغي أن أكلّمكِ أوّلاً
    Senin için yeterli olamadığımız için de özür dilerim. Özellikle de babam. Open Subtitles آسفةٌ لكوننا لسنّا جيدين بالنسبة لكِ، وبالذات أبي
    Raporları karıştırmışım ve panik yaptım. Hastanıza zarar verdiğim için özür dilerim. Open Subtitles .لقد بدّلتُ الوصفة العلاجيّة ومن ثَمّ فزعت فحسب .إنّي آسفةٌ لو كُنتُ قد عرّضت المريض للخطر
    Affedersin, oğlum. Open Subtitles أنا آسفةٌ يا بني.
    Pardon, o az önce bir avuç 100'lük mü bıraktı? Open Subtitles آسفةٌ ،هل رمي للتو حفنةٌ من المئات؟
    Evet, evet. kusura bakma anne, çok meşguldüm, daha önce arayamadım. Open Subtitles آسفةٌ يا أمي، فلقد كنتُ مشغولةٌ لإعاود الإتصالَ بكِ.
    - Annenin başına gelenlere üzüldüm. - Kazaydı. Open Subtitles آسفةٌ بشأن ما حدث لوالدتكَ كان هذا مجرد حادث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more