"أجرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • taksi
        
    • taksiye
        
    • taksiyle
        
    • ücreti
        
    • para
        
    • parasını
        
    • parası
        
    • takside
        
    • taksici
        
    • ücretini
        
    • ücret
        
    • maaş
        
    • kiralama
        
    • kirasını
        
    • kiralık
        
    Sen sakin bir odada uzan, ben de taksi çağırayım. Open Subtitles فوق, سوف أضاجعك في فراش لطيف ثم سأستدعي سيارة أجرة
    Uçağı yakalamaktan filan bahsediyordu. Ön tarafta taksi beklerken görmüştüm. Open Subtitles ذكرت أنها ستلحق بطائرة، رأيتها عند المدخل تطلب سيارة أجرة
    Ufaklığı sınıra geri götürmek için nereden bir taksi bulabilirim? Open Subtitles أين يمكن أن أجد سيارة أجرة لأخذ الطفل إلى الحدود؟
    Bir kere New York'tayken taksiye bindim, arka koltuğa oturdum ve önde bir oyunla ilgili bir şey gördüm. TED مرة كنت في نيويورك و ركبت سيارة أجرة. جلست في المقعد الخلفي، و أمامي رأيت شيئاً ما مرتبط بمسرحية.
    Biliyorum geç oldu, belki de başka planların var ama eğer akşam yemeği yemek istersen bir taksi çağırabiliriz. Open Subtitles أعرف، أن الوقت متأخر وربما لديك خطط آخرى لكن إذا أردت تناول العشاء يمكننا أن نخرج ونستقل سيارة أجرة
    Biliyorum geç oldu, belki de başka planların var ama eğer akşam yemeği yemek istersen bir taksi çağırabiliriz. Open Subtitles أعرف، أن الوقت متأخر وربما لديك خطط آخرى لكن إذا أردت تناول العشاء يمكننا أن نخرج ونستقل سيارة أجرة
    Size yardımcı olabilirim. İsterseniz taksi ya da otelde bir oda ayarlayabilirim. Open Subtitles أتسأل إذا أمكنني أن أساعدك اليوم لإيجاد سيارة أجرة أو أنقلك للفندق؟
    Aslında taksi sürücüsü ehliyeti almak için ne gerekiyor onu bile bilmiyorum. Open Subtitles حتى أنني لا أعلم ما يتطلبه الحصول على رخصة قيادة سيارة أجرة
    Biraz daha az pişse, buradan yürüyerek çıkar ve bir taksi çevirirdi. Open Subtitles إذا جعلتها نيئة أكثر, ستخرج من هنا و ستهتف طالبةً سيارة أجرة
    Her seferinde sehre dönmek için taksi tutmayi teklif ederdi. Open Subtitles كان دائماً يعرض أن يستقل سيارة أجرة ليعود إلى المدينة
    Dostum, bahse girerim, biz bombalamaya başlar başlamaz bu zengin hacılar uçağa atlayıp Albany'ye gider ve bir taksi satın alır. Open Subtitles يا رجل ، أنا راهنتك حالما بدأنا القصف هذه الغنية حصلت على تذكرة الطائرة ليصبح سخيف ألباني و اشترى سيارة أجرة
    Metro ile anca buraya kadar gelebiliyoruz. taksi bulmamız gerekiyor. Open Subtitles هذا مانستطيع الوصول اليه بالنفق ,نحتاج أن نجد سيارة أجرة
    Bir çekici ve hatta bizi kasabaya götürecek bir taksi çağırmam lazım. Open Subtitles أعتقد أنني يجب أن أتصل بشاحنة السحب وربما سيارة أجرة لتأخذنا للمدينة
    Bakın, Hanımefendi, bir taksi tuttunuz, lanet bir kovboy değil. Open Subtitles ،أنظري، سيدتي، لقد طلبت سائق أجرة وليس راعي بقر دموي
    Sonra bir taksiye atla. Yarış alanında benimle buluş, oldu mu? Open Subtitles و إركب سيارة أجرة و قابلنى داخل النادى, حسنا ً ؟
    Düşünün. Diyelim ki, toplantıya gitmek üzere bir taksiye bindiniz. Open Subtitles تخيل الأمر , تصور أنك في سيارة أجرة ذاهب للقاء
    Tamam, ama seni ben götüreyim. Onu taksiyle eve bırakırım. Open Subtitles ،حسنا ً , سأوصلك سأوصلك إلى البيت فى سيارة أجرة
    Bu adamdan da taksi ücreti olarak 700 dolar istiyor. Open Subtitles يدين هذا الرجلِ أيضاً ب700 دولار أجرة تاكسي
    Burada kalmak için para verdik. Bizi böyle dışarıda bırakamazlar. Saçmalık. Open Subtitles لقد دفعنا أجرة هذه الغرفة لا يمكنهم أن يبقونا في الخارج
    veya bir motorsiklet. Ya da aynı uygulama üzerinden parasını ödeyerek bir taksi çağırabilirsiniz. TED ثم، الدراجة البخارية أو سيارة أجرة وتطلب وتدفع في نفس التطبيق.
    Her gün otobüs parası vermemek için işten eve 50 blok yürüyordu. TED كانت تسير مسافة 50 تجمع من وإلى العمل يوميا قثط لتتجنب أن تدفع أجرة البص.
    Bu size biraz garip gelebilir ama gece vakti bir takside yalnızız ve biraz utansam bile, günah çıkarmak istiyorum ben! Open Subtitles ،ولكن ها نحن هنا وحيدين في سيارة أجرة ،وأشعر بإحراجٍ بعض الشيء ولكن أرغب بتقديم إعتراف
    Ortalıkta bir katil dolaşıyor ve tesadüfe bakın ki bir taksici. Open Subtitles أجل , هناك قاتل طليق و صادف بأنه يقود سيارة أجرة
    Tekrar başlıyoruz taşıma ücretini unutuyorsun. Open Subtitles دفعت لهم عندنا هنا مجدداً نسيت أجرة التوصيل
    Tamam, peki siz nasıl isterseniz öyle takılın ama ücret almamasının sebebi bu değil. Open Subtitles حسناً، قل ما شئت، ولكن هذا ليس السبب في أنّه لم يأخذ أجرة
    Veznadara git. Sana bir aylık maaş ödeyecek. Open Subtitles اذهب إلى أمين الصندوق سوف يصرف لك أجرة شهر
    Nakliyecileri, hava yollarını, araba kiralama acentelerini kontrol ettim. Open Subtitles إستشرت المحرّكين، شركات الطيران، وكالات أجرة سيارة.
    "Tıka basa para doluyuz" lafınız bir yana, Bay Burton tiyatronun bir yıllık kirasını peşin ödemekle karşı karşıyasınız. Open Subtitles ليس فقط أنك غير مكتف ، ماليا فحسب لكنك يجب أن تتمكن من دفع أجرة المسرح لسنة مُقدما
    taksiyle havaalanına, havaalanından taksiye, oradan trene ve kiralık arabaya. Open Subtitles تتنقل من سيارة أجرة إلى الطائرة ومن ثم إلى طائرة ومنها إلى قطار ثم إلى سيارة مستأجرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more