"أخبرنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyle
        
    • anlat
        
    • söyleyin
        
    • söylemişti
        
    • anlattı
        
    • anlatın
        
    • dedi
        
    • söylediği
        
    • söyleyen
        
    • Söylesene
        
    • bahsetti
        
    • söylüyor
        
    • anlatsana
        
    • birçoğu bize
        
    • söyledi
        
    Neyse, seni neşelendirmek için yapabileceğimiz bir şey varsa söyle Niles. Open Subtitles بأي حال إن كان هناك أي شيء يبهجك ؟ فقط أخبرنا
    Özel olan her şey bu duvarların arkasında kaldı. Hadi durma, söyle bize. Open Subtitles لا يوجد أيّ شيء شخصي بعد أن أحاطت بنا هذه الجدران، هيا أخبرنا.
    Lütfen Buy More'da kontrolü eline almak için döndüğünü söyle. Open Subtitles رجاءً أخبرنا بأنك عدت لتكون المسؤول في باي مور ؟
    Olayı nasıl eline yüzüne bulaştırıp Penny'i sevgilisiyle barıştırdığını tekrar anlat. Open Subtitles أخبرنا ثانية كيف أفسدت الأمور و جعلت بيني تعود إلى صديقها
    Durun, durun. Bize sadece bisikletlilerin babama nasıl tuzak kurduğunu anlat. Open Subtitles اسمع يا صاحبي فقط أخبرنا كيف أوقع أولئك المسلحين بأبي، حسنا؟
    Eski bir sınıf arkadaşıma iyilik olarak lütfen bu adamın kim olabileceğini söyleyin. Open Subtitles كخدمة إلى زميل قديم فى صفك أرجوك أخبرنا من يكون هذا الرجل
    Yardımcınızla irtibata geçmemeniz ne acınası. Burada olduğunuzu söylemişti. Open Subtitles آلم تتصل بمساعدك ، لقد أخبرنا بأنك كنت هنا.
    Tamam o zaman, Bo söyle bize, Montana nın tadı nasıl? Open Subtitles إذن , بو , أخبرنا , كيف هو طعم مونتانا ؟
    İşleri daha kötü hale getirme. Korra'yı nerede tuttuğunu söyle. Open Subtitles لا تجعل الأمور تسوء لنفسك . أخبرنا أين تخفى كورا
    Ee, Peter, söyle bize, hayatında özel biri var mı? Open Subtitles أذن بيتر أخبرنا هل هناك شخص مميز في حياتك ؟
    Ben yumruğumdan başka bir şey kullanmadan önce buraya neden geldiğini söyle. Open Subtitles و الآن أخبرنا لما أنتَ هنا قبل أنْ أستخدم شيئاً غير قبضتي
    Eğer bize bir saat veremiyorsan hiç değilse tedarikçinle problemlerin olduğunu söyle bari. Open Subtitles إذا لم تعطنا وقتاً محدداً على الأقل أخبرنا أن لديك مشكلة مع الموزع
    IMF paralarının nereye gittiğini söyle ve sakın kuyulara deme. Open Subtitles أخبرنا اين تذهب هذه الاموال ؟ ويال أن تخبرنا بأكاذيب
    Gerçekten iyi bir arkadaş olmak istiyorsan, bize bildiklerini anlat. Open Subtitles هل تود أن تكون صديق جيد حقًا أخبرنا بما تعرفه
    Çavuş Steel ve adamlarının bir macerasını anlat. Open Subtitles أخبرنا قصة عن العريف ستيل ورقبته الجلدية المحاربة
    Otur ve bize Yahudi yemeklerini anlat. Open Subtitles اجلس أخبرنا عن الأطعمة المحرّمة والمباحة
    - Bakın cesetlere, bildiklerinizi söyleyin. Open Subtitles تعاون ، إنظر إلى الجثث و أخبرنا هل تعرفهم أم لا
    Gökkuşağının uçlarında bir küp altın olduğunu söylemişti... ama o da bir yalandı. Open Subtitles لقد أخبرنا أن هناك كنز في نهاية قوس قزح إنه كاذب
    Rahip bize vaiz olmakla ilgili komik bir hikâye anlattı. Open Subtitles حسناً ، الكاهن أخبرنا قصة مضحكة حول أنت تكون واعظاً
    CA: Peki bir ülkede polise malzeme değişikliği yapmanın ne kadara mal olduğunu anlatın, örneğin -- Biliyorum, bu sadece bir parçası. TED CA: حسنًا، أخبرنا في الدولة الواحدة كم هي تكلفة تأهيل الموارد لقطاع الشرطة مثلًا؟ مع العلم أن هذا فقط جزء من العملية.
    Bazı arkadaşlarımız dedi ki dükkanınızda şehirdeki en iyi nişan yüzükleri varmış. Open Subtitles أخبرنا بعض الأصدقاء أنّ محلّك هو أفضل من يبيع خواتم الخطوبة بالمدينة.
    "Müteveffa Bay Futterman'ın Debbie'yi kaçırdığını söylediği şef o. Open Subtitles و هو الذي أخبرنا السيد فاترمان الراحل ان ديبي بحوزته
    Ve bunu söyleyen doktorlar değildi; beraber kaldığımız köylülerdi. TED ولم يكن الأطباء هم من أخبرنا بهذا إنما الفلاحين الذين مكثنا معهم.
    Tabii, Leela yengeye gidebilirsin, ama önce Söylesene Ranjaar'dan gittin... Open Subtitles عليك الذهاب فعلا لزوجتك ليلا ، لكن في البداية أخبرنا
    Biz de öyle düşündük. Ama ardından babam satın aldığın limon koruluğundan bahsetti... Open Subtitles هذا ماعتقدناه، ولكن أبي أخبرنا بمزرعة الليمون التي قمت بشرائها
    O soğuk kahve dolu fincan bana, telefon edildiği sırada bürosunda olamayacağını söylüyor. Open Subtitles ذلك الكوب من القهوة أخبرنا أنه لم يكن في مكتبه وقت إجراء الاتصال
    Ee, Blackadder, anlatsana, üst düzey ünlülerle vakit geçirdin mi? Open Subtitles إذاً يابلاكادر, أخبرنا, هل التقيت ببعض المشاهير من الزمن الماضي؟
    birçoğu bize terapiye yöneldiklerini yazdı. Sadece oyunumuzu oynadıkları ve kendi mücadelelerinin üstesinden gelmek için umutlu hissettiklerini ifade ettiler. TED كما أخبرنا آخرون بأنهم لجأوا للعلاج أخيرًا، فقط لأنهم لعبوا لُعبتنا وأصبح لديهم أملٌ في التغلُّب على مُعاناتهم.
    Yapımcı bize şirin, masum, güzel ve yeni bir yüz aradıklarını söyledi. TED وقد أخبرنا المنتج بأنهم يبحثون عن بعض الأبرياء اللطيفات ووجوه جميلة وشابة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more