"أصدقائنا" - Translation from Arabic to Turkish

• arkadaşlarımız
• dostlarımız
• dostlarımızı
• dostlarımızın
• arkadaşlarımızdan
• arkadaşımız
• dostlarımıza
• dostumuz
• arkadaşlarımızla
• arkadaşlar
• dostlarımızla
• dostlarımızdan
• arkadaş
• arkadaşımızı
• arkadaşlarım

Üzerimizdeki kutsamalar için teşekkür ederim, ailemiz, arkadaşlarımız, ve Tanrım, yukarıdaysan, bu gece o uçaktaki ve binadaki insanların ruhlarına... ve ailelerine sahip çık.
, شكراً لك على نعمك علينا , عائلتنا و أصدقائنا , و يا أيها الرب ارحم و تطلف بالأرواح التي ماتت في تلك الطائرات

Bu sırada arkadaşlarımız Steven ve Stefan da bebek istediklerine karar verdiler.
في هذه الفترة أصدقائنا ستيفن و ستيفان قرروا انهم يرغبون بطفل أيضا

dostlarımız diğer tarafta acı çekerken burayı nasıl sevebiliriz ki?
كيف لنا أنّ نحب المكان هنا، و أصدقائنا يعانون بالخارج؟

dostlarımız Virginia'ya üniversiteye gittiğini ve geçirdiği ağır gripten öldüğünü sanıyor.
أصدقائنا يُصدقون أنها كانت في فيرجيينا بكلية وأتت وهى مُصابة بإنفلونزا

Kendimizi kandırmaya bir son verelim ve dostlarımızı,... komşularımızı aptal yerine koymayı bırakalım.
السناتور: ،علينا أن نتوقف عن الضحك على أنفسنا وعن محاولة خداع أصدقائنا وجيراننا

Elbette. dostlarımızın Darken Rahl'ın yolculukları hakkında bir şeyler duymuş olmasını umuyor.
بكل تأكيد ، انه يأمل أن أصدقائنا هناك سمعوا عن شئ ما

Yalnızca arkadaşlarımızdan ve toprak krallığındaki müttefiklerimizden oluşan bir grupla.
فقط فريق من أصدقائنا و بعض الحلفاء من مملكة الأرض

Başlangıç olarak, sınırın güneyindeki arkadaşlarımız bunun için ne hissediyor?
بالبدآيه كيف أصدقائنا جنوب الحدود كيف تشعر حيآل ذآلك ؟

arkadaşlarımız onu çok sevdi, neredeyse senin oyununu sevdikleri kadar.
أصدقائنا يحبوه كثيراً ليس بقدر أن يشاهدوك أنت الذي يلعب

Kingmaker Land Development'taki arkadaşlarımız hâlâ kurtları hedef alıyor gibi görünüyor.
يبدو أصدقائنا في صانع الملوك تطوير الأراضي لا تزال تستهدف الذئاب.

Yeterli zaman verildiğinde en tehlikeli rakiplerimizin bile en yakın arkadaşlarımız olabileceğini bilmek çok güzel.
ومن المحفز لنا معرفة أنه بمرور الوقت الكافي يمكن ان يتحول أخطر منافسينا إلى أعز أصدقائنا.

arkadaşlarımız, komşularımız, iş arkadaşlarımız ve ailemiz -- şayet en yakın çemberin içindeki herkes birbirine benziyorsa, aynadaki görüntümüzle kuşatılmışız demektir.
أصدقائنا, جيراننا, زملائنا, أُسرنا.. لو أن كل الأشخص في محيط دائرتنا كانوا مطابقين لنا, فهذا يعني أننا محاطون بمرايا تعكس صورنا.

diğer deniz ve askeri güçlerdeki dostlarımız ve müttefiklerimizin birçoğu da iklim riski konusunda çok net görüşlere sahip.
لدى العديد من أصدقائنا وحلفائنا في القوات البحرية والجيوش الأخرى وجهات نظر واضحة في ما يتعلق بأخطار المناخ.

dostlarımız arasında bilecek miyiz seni yoksa gidecek miyiz yolumuza?
هل نعتبرك أحد أصدقائنا ؟ .. أو تدعنا لا نعتمد عليك ؟

Şunu da unutmayın. dostlarımız verebileceklerini verdiler.
يجب أن تعلم أنه بالإضافة إلى أننا حصلنا على كل ما يمكننا من أصدقائنا..

dostlarımızı harekete geçirmeme izin ver. Onları ben yönetirim, Donn...
أنت مُرهق , دعنى أحشد أصدقائنا وأقودهم فى مواجهة دونيكاند

Fakat Alman dostlarımızın işbirliğiyle henüz 12 saattir Tanrı'yı oynuyoruz.
ولكننا نراقبه منذ 12 ساعة فقط بالتعاون مع أصدقائنا الألمان

Tekrar bağlanmak için sözde arkadaşlarımızdan uzakta biraz vakit geçirirdik.
وقضاء بعض الوقت لإعادة التواصل بيننا بعيدًا عن أصدقائنا الزائفين

Bakın, iki arkadaşımız evleniyor, ...ve iki tane düğün de yaklaşıyor.
أنظروا, أثنان من أصدقائنا ستزوجان ولدينا أثنان أخرين قريبان من ذلك

İnandığımız şey için dostlarımıza ne sıklıkla meydan okuruz ki.
..كَم علينا أن نتحدّى أصدقائنا من أجل ما نؤمن به

Ama kendisi bu sancaklardaki en güçlü dostumuz ve size aşık.
لكنه أكثر أصدقائنا نفوذاً فى هذه المقاطعة و بالفعل مغرم بك

arkadaşlarımızla, ailemizle, iş arkadaşlarımızla ve sevdiğimiz insanlarla olan konuşmalarımıza odaklanalım.
لنركز على المحادثات بين أصدقائنا و عائلاتنا و زملائنا في العمل وأحبائنا.

Aile... Kardeşler... arkadaşlar veya sevgililer.....
أبائنا, وإخوتنا و أصدقائنا وأحبائنا والأشخاص العزيزين علينا

Burada bekle evlat. dostlarımızla senin işini ayarlayacağız.
انتظر هنا يا فتى سوف نرتب لك الأمر مع أصدقائنا هنا

Hayır. dostlarımızdan tarafsız kalma yeteneğine sahip birini göndermelerini rica ettik.
لا طلبنا من أصدقائنا ارسال شخص ما قادر على البقاء محايد

..büyük şirketler ve birkaç arap arkadaş için ayırırız
‫من الأموال التي نستلمها من شركاتنا وبعض أصدقائنا العرب

Kamyoncunun biri, iki arkadaşımızı rehin aldı.
سائق الشاحنة هذا قام باختطاف اثنان من أصدقائنا

Evet, cübbe giyip ilahiler söylersem, arkadaşlarım tuhaflaştığımı sanır. -Bunu yapamam.
إذا كنا سنرتدي الجلباب ونغني التراتيل سوف يعتقد أصدقائنا أننا حثالة ولن نقبل بهذا