"إنساناً" - Translation from Arabic to Turkish

• insan
• insandı
• insana
• insanı
• birisi
• bir adam
• insanın
• insansa
• insandın
• insanmış
• insanken
• insanoğluydu

Bizimkine çok benzeyen bir vücudu vardı... ...ve insan olmanın eşiğindeydi...
لديه جسد مشابه جدا لجسدنا، وكان على أعتاب أن يصبح إنساناً.

En azından et yiyen şişman bir insan fare değil.
على الأقل هيَ ليست إنساناً بديناً بصفات هامستر ويأكل اللحم

Sadece kendini açıklamak isteyecekti. Kendisinin de aslında insan olduğunu ispat etmek istiyordu.
أراد أن يفسّر نفسه أراد أن يثبتَ لشخصٍ ما أنّه ما زال إنساناً

Samuray olabilir ama ayrıca etten kemikten bir insandı.
ربما كان ساموراى لكنه كان إنساناً أيضاً من لحم ودم

Bu büyük olasılıkla, şimdiye kadar insan ya da başka bir organizmadan duyduğum en üzücü ses.
وهذا على الأرجح أكثر الأصوات حزناً سمعتها من كائن حي، سواءاً كان إنساناً أو غيره.

Endişe etmeyin, tamamen insan olmamam ailemin beni çok sevmesinin nedenlerinden biri.
ليست هناك حاجة إلى القلق، أعتقد: كوني لست إنساناً بشكل تام هي أحد الأشياء التي تحبها أسرتي بخصوصي بشدة.

Sonuç olarak, insan olmak çoğu kimsenin bilmediklerini bilmekten çok daha önemlidir.
في النهاية، ربما أن تكون إنساناً أهم بكثير من أن تكون على علم بكل شيء

insan olmanın bir takım oyunu olması, evrimin ortak bir eylem olması.
أن تكون إنساناً فالأمر رياضة جماعية، والتطور هو عمل تعاوني.

Ancak o temsilcinin insan olduğu düşüncesinden vazgeçmeye hazırsanız sadece sizi temsil eden birine sahip olabilirsiniz.
لكن سيكون لك نائبٌ شخصيّ إن تقبّلت أن يكون هذا النائب ليس إنساناً بالضرورة.

Bu mektup 21. yüzyılda Dünya'da yaşayan bir insan olmanın temel ilkelerini anlatan bir kitap oldu.
وأصبحت الرسالة كتاباً عن المبادئ الأساسية عن ما يعنيه أن تكون إنساناً يعيش على الأرض في القرن الـ 21.

Normal bir ailem olsaydı ve iyi yetiştirilseydim... ortama uyan bir insan olabilirdim.
لو حظيت بعائلة طبيعية وتربية طيّبة كنت حينها سأصبح إنساناً مستقيماً

- Buna alışsan iyi edersin. hemde daha iyi bir avukat ve insan olacaksın, bu nedenle, maaşını kesmiyorum, ayrıca sana bir de şoför ayarladım.
أنت ستعتاد عليه وآمل أن تعود وقد أصبحت إنساناً ومحامياً أفضل

sadece iyi bir bowlingci değil aynı zamanda... süper bir insan olan arkadaşım için kadeh kaldırmak istiyorum.
ليس فقط لرامي كرة عظيم ولكن لكونه إنساناً رائعاً

Kurt adamın ayın 28 günü insan olması seni rahatsız etmiyor mu?
ألا يضايقك أن ذلك المستذئب إنساناً 28 يوم في الشهر ؟

Bir insan diğerine sadece doğum kazası nedeniyle neden sahip olmalı?
لماذا ينبغي للمرء أن يملك إنساناً آخر بسبب حادثة ولادة؟

Anlattıklarına göre ,bu yaratık ne hayvan ne de insan.
طبقاً لمواصفاتهم فهذا ليس إنساناً أو حيواناً

Ve ertesi gün, alçakgönüllü arkadaşınız ve anlatıcınız özgür bir insandı.
وفي الصباح التالي صار صديقكم الراوي إنساناً حراً

Nispeten kırılgan bir insana göre hayatta kalacak kadar iyileşmişsin.
لقد شفيت بما يكفي للبقاء حياً حتى بصفتك إنساناً ضعيفاً

Bizler, bir insanı öldürmek için, fazla medeniyiz.
نحن متحضرين أكثر من اللازم لنقتل إنساناً.

İyi birisi olmak istiyorum. Tek istediğim, hayatımın geri kalanı iyi bir eylem olsun.
أريد أن أكون إنساناً صالحاً فيما تبقى لي من العمر

Bir çok trompet sesi duydum ve bulutlarda yıldırım gibi giyinmiş bir adam gördüm.
وسمعت بوق عالي.. ورأيت إنساناً جالساً على السحاب وكان لباسه مثل البرق

Antonia, bir insanın bedenini kullanıyor.
والآن بما أن أنتونيا تملك إنساناً كمضيف ، حسناً

Ne? Nişan aldığın yer bir insansa, oraya ateş edebilirsin.
البقعة التي أصبتها كانت بخير إذا كان الهدف إنساناً

Bir süreliğine sadece ölümlü değildin... insandın da.
لفترة قصيرة أنت لم تكن مجرد بشري لقد كنت إنساناً

Ondan sanki o bir insanmış gibi bahsediyorsun.
تتحدّث عنه كما لو كان إنساناً

Kardeşim bana insanken yaptığından çok daha fazla yardımcı oluyor.
يقومأخيبمساعدتيأكثرالآن مما ساعدني عندما كان إنساناً

Fakat o iyi bir arkadaştı, yani tam olarak arkadaşımız olmasa da hepsi bir yana, bir insanoğluydu.
و لكن كان أيضاً زميل صف و نوعاً ماً كان صديقاً لنا أحياناً و فوق كل شيء كان إنساناً