"البيت الأبيض" - Translation from Arabic to Turkish

    • Beyaz Saray
        
    • Beyaz Ev
        
    • Beyaz Saraya
        
    • Beyaz Sarayda
        
    • Oval
        
    Ben ve karım dört yıl boyunca Beyaz Saray'da çalıştık. Open Subtitles لقد عملت أنا و زوجتي لأربعة سنوات في البيت الأبيض
    Daha, Beyaz Saray'ın tüm gücünü kullanmadan bunu nasıl bilebilirsiniz? Open Subtitles وما أدراك بهذا مالم تضع ثقل البيت الأبيض خلف الأمر؟
    Birçok şey hakkında yetkin olarak konuşabilirim, ama Beyaz Saray bunlar arasında değil. Open Subtitles أستطيع الحديث بسلطة في العديد من الأمور, و لكن ليس بخصوص البيت الأبيض.
    Reagan yılları gösterdi ki film yıldızları da Beyaz Saray hesapları yapabilirdi. Open Subtitles سنوات الرئيس ريغان وضعت في إطار لــ يلعب الممثلين لعبة البيت الأبيض
    Kızın aklı Beyaz Saray'da, çocuğu oraya sokana kadar rahat etmeyecek. Open Subtitles لقد ركزت على البيت الأبيض ولن تتوقف حتى يصل إلى هناك
    4 Ekim'de Beyaz Saray'ı durdurmak için askeri birlik oluşturdu. Open Subtitles فى الرابع من أكتوبر أصدر أوامره لقواته بأقتحام البيت الأبيض
    NSA'dan, Beyaz Saray'dan son iki buçuk saat içindeki bütün telefon görüşmeleri ve e-maillerin veri sıralamasını yapmasını istedim. Open Subtitles جعلت وكالة الأمن القومي .. تُجري ترتيباً للبيانات علي كل مكالمات البيت الأبيض والبريد الإلكتروني خلال آخر ساعتين ونصف
    Burada bir grup imza dosyası var, Beyaz Saray'dakiler ve CIA yöneticileri imzaladı. Open Subtitles لدي هنا نسخ من أوراق كانت قد وقعت من قِبل موظفي البيت الأبيض
    Silahlarınızı indirirseniz canınız yanmaz. Bugün ilerleyen saatlerde Beyaz Saray'a yerleşeceğim. Open Subtitles ألقوا بأسلحتكم ولن يتأذى أحدكم سأنتقل إلى البيت الأبيض لاحقاً اليوم
    Büyükelçim doğruca Beyaz Saray'a gidecek ve ikiniz de işinizden olacaksınız. Open Subtitles السفير السعودي سيذهب مباشرة إلى البيت الأبيض. وستفقدوا أنتم الاثنين وظائفكم.
    Amanda'nın üniversitedeki oda arkadaşını aradım. Beyaz Saray'daki arkadaşlarını aradım. Open Subtitles اتصلتُ بشريكة غرفة أماندا في الكلية، وأصدقائها في البيت الأبيض
    Beyaz Saray'daki adamın yanlış kişi olduğunu insanlar bilmeyecek bile. Open Subtitles لن تعرف الناس أبداً أن الشخص الخطاً في البيت الأبيض
    Artık konu tamamen Beyaz Saray ama bir noktada senden de söz edebilir. Open Subtitles كل ما يتحدث عنه الآن هو البيت الأبيض ولكنه قد يتحدث عنك أنت
    Ben de Beyaz Saray'da tek başıma kalmaya alışık olmadığım için buraya geleyim de kongre konuşmasının nasıl gittiğine bakayım, dedim. Open Subtitles لقد غادر الأطفال إلى المدرسة الداخلية، ولم أعتد على البقاء لوحدي في البيت الأبيض بعد، ففكرت، لم لا آتي إلى هنا،
    Beyaz Saray'da şarkı söylüyor, ama benim için iptal edecek. Open Subtitles ،كان سيغنّي في البيت الأبيض لكنّهُ سيلغي ذلك من أجلي
    ve seni Beyaz Saray'da gördüğüm zaman neredeyse özür diliyordum. Open Subtitles وكنت على وشك الإعتذار لك عندما رأيتكِ في البيت الأبيض
    Önümüzde o büyük Beyaz Saray'a dürüst bir adamı oturtma fırsatı var. Open Subtitles أنا فقط أقول أن هذه فرصتنا لنوصل رجلاً شريفاً إلى البيت الأبيض.
    Buna senin sayemde Beyaz Saray'da elde ettiğin nüfuz da dahil. Open Subtitles و الذي يترجم التأثير الذي لديك في البيت الأبيض من خلالي
    Ayrıca Beyaz Saray'ın güvenlik kamerasından alınan bir görüntü paylaştılar. Open Subtitles وقد نشروا أيضًا صورة مأخوذة من كاميرات تصوير البيت الأبيض
    Beyaz Saray için çalışmak şu an bana uygun değil. Open Subtitles أظن أنها فكرة سيئة أن أعمل لدى البيت الأبيض حاليًا
    Şu büyük, Beyaz Ev. ŞuGreenway Caddesindeki yer. Open Subtitles البيت الأبيض الكبير, كما تعلم, بأعمدة ضخمة خارجية من الأمام.
    Doğruca Beyaz Saraya gidip yapman gereken neyse onu yapmana ihtiyacım var. Open Subtitles تحتاج بأن تذهب مباشرة إلى البيت الأبيض و افعل ما ينبغي عمله
    Beyaz Sarayda kaldığı 7 yıl boyunca konuyu açmasına izin verilmedi. Open Subtitles للسنوات السبع التالية في البيت الأبيض لم يسمح لها لتربيته ثانيةً
    Öyle bir okul ki, mezunlarından ikisi Beyaz Saray'daki Oval Ofis'te oturdular. Open Subtitles في مدرسة اثنان من طلابها يتربعان الآن خلف المكتب في غرفة المكتب البيضاوية في البيت الأبيض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more