"الشتاء" - Translation from Arabic to Turkish

• kışın
• kışı
• kışa
• kış
• kışları
• kıştan
• kışta
• Winter
• kışlık
• kışlar
• kar
• kışla

Az çelik kullandığımız için çok daha fazla güneş alıyorduk bu da kışın ısınmak için daha az ısı gereksinimi duyacağımız anlamına geliyordu.
وهذا يعني دخول ضوء شمس اكثر وهذا يعني انه لايجب ان نستخدم وسائل التدفئة بصورة كبيرة في الشتاء .. بسبب دخول ضوء الشمس

Burası McMurdo'nun kendisi. Yazın burada bin kadar insan çalışır, ve kışın 200 kadar burası altı ay boyunca tamamen karanlık iken.
هذه ماكموردو نفسها. حوالي ألف شخص يعملون هنا في الصيف، وحوالي 200 في فصل الشتاء عندما تكون مظلمة تماما طيلة ستة أشهر.

Diğer alanlarda kar yağışı oluyor veya kışın yeniden buz kazanımı oluyor.
بينما مناطق أخرى تشهد هطول ثلج أو تكسب الجليد مجدداً في الشتاء

Bütün kışı burada geçireceğimi söylemekten mutluluk duyuyorum. Albay Forster'ın alayına atandım.
طوال الشتاء,يسعدنى ذلك ,فقد حصلت على رتبة ضابط فى فرقة الكولونيل فورستر

Bilmeniz gereken tek şey, Hintliler kışı atlatmaları için Seyyahlara yardım etmişlerdi.
كل ما يجب عليك تذكره أن الهنود ساعدوا المهاجرين لينجو من الشتاء

Ama çoğu kışa ve güneşin az olduğu bir hayata özel olarak hazırlanmalıdır.
ولكنالغالبية، لابد أن تقوم بتحضيرات خاصة من أجل الشتاء. و الحياة بشمس ضعيفة.

Keyifli kış aylarında yaz aylarından daha çok yazı yazacağımı da biliyorum.
وأعلم أنني أنجز أكثر كتاباتي في شهور الشتاء المريحة أكثر من الصيف.

kışları oldukça soğuk ve buzlu geçiyor.
وفي الشتاء هناك، يبرد الجو جدًا ويكون جليديًا جدًا.

kışın güneye için ve havalar ısındığında kuzeye uçmak için?"
ان تسافر الي الجنوب في الشتاء والي الشمال في الدفء

Çok şaşırdı çünkü çıngıraklı yılanlar kışın kış uykusuna yatarlar.
خصوصا لأن هذه الأفاعي الجرسية مل إلى السبت في الشتاء.

İnşaatı altı hafta geciktirecektir. kışın geldiğini düşünürsek, belki daha da fazla.
سوف يدعمون البناء خلال ستة اسابيع وربما اكثر ، مع قدوم الشتاء

Oda ısıtıcıları bizi kışın ısıtırlar ama çok tehlikeli de olabilirler.
الأفران الكهربائية تبقينا دافئين في الشتاء لكن يمكن أن يكونوا خطرين

Geniş yapraklı ağaçlar, dondan zarar gördükleri için kışın yaprak döker.
الأوراق العريضة يجب أن تسقط في الشتاء لتضررها من الصقيع. حيثأنهميختفون،

Haftalık 18 şilin ve kışın ateş günlük 8 pens.
18شيلينغ في الأسبوع و النار 8بنسات في الشتاء في اليوم

Eskiden babamla burada oturup kuşların kışı geçirmek için güneye göç edişlerini izlerdik.
والدي و أنا أعتدنا الجلوس و مشاهدة الطيور تطير إلى الجنوب في الشتاء

yaban arılarına eu-sosyal diyoruz: onlar gerçekte sosyal değiller, çünkü yalnızca kraliçe kışı geçiriyor.
والنحلة هي ما نسميه ايوسوسيال: انها ليست اجتماعية حقا ، لأن الملكة تكون على مدى فصل الشتاء فقط.

Ve yine 2008'in sonlarında çekilen bu fotoğrafta yine aynı bölgenin yarısı bu kez karanlığa gömülmüş durumda çünkü güney yarımküre Ağustos'un başlarında ve sonunda kışı karşılıyacak.
ورأينها مؤخرا في أواخر 2008 ها هي تلك المنطقة نصفها في الظلام لأن النصف الجنوبي يشهد بداية شهر أغسطس وتدريجيا الشتاء

Arap Baharı sonbahara giriyor ve kışa doğru ilerliyor.
الربيع العربي يتحول الى خريف وفي اتجاهه الى الشتاء.

Bu proje geçen kış New York'un High Line parkında, Apollo 11'in Ay çevresindeki görevinin 50. yıl dönümünde gerçekleşti.
تم عمل المشروع في حديقة هاي لاين بمدينة نيويورك الشتاء الماضي، في الذكرى الخمسين من مهمة أبولو 11 حول القمر.

Fakat ne yazık ki kışları değil.
إلا أنه مكان بمنتهى السوء لقضاء الشتاء.

- Bu berbat kıştan önce. - kış kötü değildir.
ـ قبل هذا الشتاء الفظيع ـ الشتاء ليس بهذا السوء

İnsanlar ödemeyemeyince zam yapar, en kötü kışta dahi su ve elektriği kapatır.
يرفع الأسعار حينما لا يستطيع أحدهم الدفع ويقطعها عنهم حتى في الشتاء القارص

If you took summer, plus Winter breaks... spring break, holiday weekends... you start to get pretty close to what you have right now.
إذا أخذت إجازات الصيف مع إجازات الشتاء و إجازات الربيع إضافةًإلى أعياد نهاية الأسبوع

Rosalì, giysileri dolaba koy, kışlık giyimleri torbaya, ayakkabıları da paravanın arkasındaki küçük dolaba koy.
روزاليا ، ضعي الملابس في خزانة الملابس ملابس الشتاء تُوضع في الحقائب والأخذية في الجزَّامة خلف الحاجز

Ama yine de göllerin tamamen donduğu altı ay boyunca süren kışlar vardı.
ولكن مع ذلك، مثل، سيكون طول الشتاء ستة أشهر حيث تتجمد البرك المائية.

Kurtlar ona çok katılmasalar da kışla gelen birçok zayiat olur, yani kolay et.
لأن الشتاء يجلب إصابات عديدة، وجبة سهلة.