"اللسان" - Translation from Arabic to Turkish

    • dil
        
    • dili
        
    • dilin
        
    • dilini
        
    • dilli
        
    • diline
        
    • dille
        
    • dilinin
        
    • dilinden
        
    • ağzı
        
    • dile
        
    • sakso
        
    • dilinde
        
    • dillerini
        
    • dilinize
        
    dil çabuk iyileşir. Politik danışmanların sana bir hikâye hazırladı. Open Subtitles إصابات اللسان تشفى سريعاً مستشاروك السياسيون كتبوا لك قصة جميلة
    Son olarak çiğneyici-alıştırıcı ağız parçası, alt çene ve nektarı içmek için ucunda dil benzeri bir yapıda olan hortumun birleşmesinden oluşur. TED وأخيراً، الجزء الفموي القارض اللاعق هو تجميعة من الفك السفلي مع خرطوم ماص مع تركيب يشبه اللسان في نهايته لغرض لعق الرحيق.
    Steno, dil taşlarının, köpek balığı dişi olduğunu gördü. Tersi de geçerliydi. Her ikisi de aynı yapısal gelişimi gösteriyordu. TED وقد رأى ستنو بأن حجارة اللسان كانت أسنان سمك القرش والعكس بالعكس، مع نفس علامات النمو الهيكلي.
    dili İle öpücük verdi.Sonra Tom ile Joan beraber yatak odasına gittiler.ve Open Subtitles تم إعطاء قبلة مع اللسان. ذهب جوان وتوم إلى غرفة النوم و
    Görünüşe göre dilin üst ve alt yüzeylerinde küçük yanık izleri var. Open Subtitles الظاهر هو علامات احتراق صغيره بالجزء العلوى والجزء الاسفل من سطح اللسان
    Anlaşılan, partnerinin dilini savuşturmak için hem kendi dilini kullanıyor hem de alt çenesini yanlara doğru hareket ettiriyordu. Open Subtitles يبدو أنّه يقوم باستخدام لسانه لصدّ اللسان الدخيل ولكنّه أيضاً يقوم بتحريك فكّه السفلي بينما يقوم بتضيق شفاهه السفلية
    - Sakatat böbrek, ciğer, dil, beyin... Open Subtitles سقط اللحم، يا سيدي الكلى، الكبد اللسان ، و المخ
    Senden kocaman bir öpücük istiyorum. Ama unutma, dil kullanmak yok. Open Subtitles أريد قبلة كبيرة الآن و لكن تذكري دون استعمال اللسان
    Senden kocaman bir öpücük istiyorum. Ama unutma, dil kullanmak yok. Open Subtitles أريد قبلة كبيرة الآن و لكن تذكري دون استعمال اللسان
    Üzgünüm, uzun kalamayacağım. Dr.dil ile karşılaşmak istemiyorum. Open Subtitles اسفه لا استطيع البقاء طويلا لا اريد مقابله طبيب اللسان
    Bilirsin dil şeyi, biliyor musun? Open Subtitles حسنا, أتعرفين، موضوع اللسان هذا, اتعرفين؟
    dil piercingi takarken öpüşmek nasıldır bilirsiniz. Open Subtitles وتعرفون كيف يكون الأمر عند تقبيل رجل فحل اللسان
    Hangi dil olursa olsun kültür senin kültürün, öyle değil mi? Open Subtitles مهما اختلف اللسان الثقافة هي ثقافتك, أليس كذلك؟
    Sandal ağacı kokulu nehir suyunda doğduğunu bilmeden, tatlı safir, bal değmiş dili ile, ağzı açgözlü olamayacak kadar doluydu. TED وبأنها وُلدت في مياه نهر معطرة بخشب الصندل، ياقوتة حلوة اللسان كالعسل، كانت كثيرة جدًّا على جشعهم.
    Yazılımda dili anlaşılır hale getirmek için yazılmış ayrı bir sistem vardı. TED كان هناك نظام كامل مكتوب في برنامج لتوضيح لفظ اللسان.
    Sen de kesinlikle karşı konulamaz birisin. Tanrım hele o dilin yokmu! Open Subtitles أنتِ هو الذي لا يقاوم يا إلهي , هذا اللسان الخاص بك
    Dişlerin arasında ve dilin üstünde duran soğuk ve sert, çelik çubuklar. Open Subtitles قضب من الفولاذ البارد السيئ يبقى بشكل عب بين الأسنان و فوق اللسان
    Bazen yanağını delerek içeri girecekler ve dilini yiyip yutacaklar. Open Subtitles احيانا اخرى يثقبون الخدود ويلتهمون اللسان
    Tat duyunu öldürür, dilini yakar ve çişini iğrenç kokutur. - Saçma Open Subtitles ويفسد الذوق، ويحرق اللسان ويجعل رائحة بولك نتنة
    Ama uzun dilli sekreter bana haftada 5 aşk romanı ödünç aldığını söyledi. Open Subtitles لكن السكرتير هذا طليق اللسان أخبرني أنكِ تستعيري 5 قصص حب في الإسبوع.
    Lanet olsun bunu söyleyen o diline alıp götürdüğün için cesaretimi. Open Subtitles ملعون اللسان الذي ينطق بهذا القول الذي يسلبني مني شجاعة الرجال
    Yavrularım sadece söz ve dille değil eylem ve içtenlikle sevelim. Open Subtitles أطفالي الاعزاء... دعونا لا نحب الكلام, ولا اللسان لكن العمل والحقيقة.
    Bu yüzden eski çağda yaşayan Yunanlılar ölmüş bir insan cesedinin göz kapağına ya da dilinin altına bir sikke koymaktaydılar. Open Subtitles ولهذا كان الإغريق القدامى يضعون عمله نقدية أسفل اللسان أو على جفن العين للجثه
    İğne, dilinden ayrılıyor ve yumurtaları bırakıyor. Open Subtitles انه يَفْصلُ نفسه مِنْ اللسان ويَحْقنُ البيضَ.
    Yaklaşık altı ay boyunca dile tahsis edilmiş bir adamımız vardı. TED كان لدينا شخص واحد مكرس لعمل اللسان لنحو تسعة أشهر.
    Her sabah başka bir kızın sakso çekmesiyle uyanıyorum. Open Subtitles لقد تم استيقظ على اللسان من فتاة مختلفة كل صباح واحد.
    8 saat sonra dilinde ve ağzında kızarıklıklar oluştu. Open Subtitles بعدَ ثمانِ ساعات سلسلة ظهرت في اللسان وفي الفم
    Önce bu fanteziyi bozarak egemenliğini oluşturuyor sonra da ikinci adıma geçerek dillerini kesiyor. Open Subtitles و ما أن يثبت سيطرته بتحويل ذلك الحلم ثم ينتقل إلى الخطوة الثانية و هي إزالة اللسان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more