"اللوحة" - Translation from Arabic to Turkish

    • tabloyu
        
    • tablo
        
    • resim
        
    • resmi
        
    • resmin
        
    • tablonun
        
    • Plaka
        
    • plakayı
        
    • tabloya
        
    • resme
        
    • paneli
        
    • tahtaya
        
    • panel
        
    • resimle
        
    • portre
        
    Eğer Fildes'ten bu tabloyu günümüzde yani 2011 yılında yapması istenseydi ne yapardı diye her zaman merak etmişimdir. TED لقد تساءلت كثيراً، ماذا كان سيفعل فيلدز لو طلب منه رسم هذه اللوحة في العصر الحديث في سنة 2011؟
    tabloyu açıklama... bahanesiyle kadının odasına... girmeye çalıştığında kadının farkettiği üzere. Open Subtitles عندما حاول دخول غرفتها بحجة ذلك اراد ان يشرح لها اللوحة
    Kendinle ne istiyorsan onu yap. Kediyi de yolla. Tanrı ve tablo ayrılmamalı. Open Subtitles ابعث لي بالقط المصري ، إن اللوحة و الإله لا ينبغي أن ينفصلا
    resim sadece gerçeği değil, gerçeğin ardındaki hayali de gösterir. Open Subtitles أما اللوحة فلا تظهر الحقيقة فقط ولكن الحلم الذى تمثله
    Bak, siz çocuklar muhtemelen delisiniz, ama eğer haklıysanız o resmi babam ve ben sattık, bu insanların ölümüne biz sebep olduk. Open Subtitles أنظر , أنتما يا رفاق قد تكونا مجنونين عندما بعنا أنا و أبي هذه اللوحة ربما نكون تسببنا في مقتل هؤلاء الناس
    Ve 21. yüzyılda yaşayan Amerikalı bir sanat tarihçisi olarak bana göre, resmin bana seslendiği an işte oydu. TED و بالنسبة إلي، كمؤرخة للفن الأمريكي من القرن الحادي عشر، كانت هذه هي اللحظة التي تحدثت فيها اللوحة إليّ.
    O zaman sahte tablo, orijinal tablonun içinde bulunuyor demektir. Open Subtitles هذا يعني أن اللوحة المزيفة كانت في مكان اللوحة الأصلية
    Bu gördüğün tabloyu, on yıl önce altmış bin dolara aldım. Open Subtitles ، هذه اللوحة هنـا إشتريتُهـا قبل 10 سنوات بـ 60,000 دولار
    İki kültür arasındaki barışı korumak adına, bu tabloyu Sovyetler Birliği halkına bağışlıyorum. Open Subtitles من أجل السلام عن طريق الثقافات أنا أتبرع بهذه اللوحة الى الشعب السوفييتي
    Hayır, şu herif formülle birlikte o tabloyu almak üzere. Open Subtitles لا هذا الرجل على وشك أن ياخذ اللوحة مع الصيغة
    Yağlı boya tablo ile, fotoğraf gibi mekanik şeyler arasındaki farkı öğrendim. Open Subtitles وتعلمت الفرق بين بين اللوحة الزيتية الجميلة والشئ الميكانيكي ، مثل الصورة
    Bu, iki genç adamın dünyevi varlığını yücelten bir tablo. Open Subtitles الآن هذه اللوحة تعظم عالمية شابّين فى السعى وراء الحياة
    Sigorta belgesinde yok edildiği söylenen resim değil miydi o? Open Subtitles أليست تلك اللوحة التي تقول الوثائق التأمينية أنها فانية ؟
    O resim dahil, onu hatırlatacak her şeyi yok etti ortalıktan. Open Subtitles دَمرت كل شي يذكرها به بما في ذلك تلك اللوحة اللعيّنة
    Biliyorum ama insanlar resim yapıp yapmadığımı sorduğunda ne cevap vereceğimi bilemiyorum. "Bu benim resmim" deme gururuna haiz olmak çok hoş olurdu. Open Subtitles أعلم, عندما يسألوني الناس أن كنت أرسم لا أعرف كيف أجيب عليهم سيكون من الجميل أن أملك الفخر بأن أقول هذه اللوحة لي
    Bay North, resmin tarihini bildiği halde karaborsadan resmi satın aldı. Open Subtitles السيد. نورث اشترى اللوحة من السوق السزداء عالما تاريخها بشكل جيد
    Seni işe alan adam, sana gerçek resmi verdiğini söylüyor. Open Subtitles الرجل الذي عيّنَكَ لتسليم الغرض قال أنّهُ ناولكَ اللوحة الأصلية
    Ve sonra, yaptığım diğer şey, tablonun önünde durup kendime onunla ilgili bir hikaye anlatmak olur. TED وبعدها أقوم بالوقوف أمام تلك اللوحة وأقوم بإخبار نفسي قصة عنها
    Plaka takılan yere ya da arka camın iç tarafına. Open Subtitles إما مكان اللوحة أو على شكل ملصق إلى النافذة الخلفية
    İşte burada onu tutan plakayı görebilirsiniz ve konmakta olan implantları görebilirsiniz-- böylece tek operasyonda bunu başardık ve bunu. TED هنا يمكنك رؤية اللوحة تثبته، ويمكنك ان ترى الزرع يتم وضع في -- وهكذا في عملية واحدة انجزنا هذا وهذا.
    Bu tabloya sahip olmalısınız. - Buranın sahibi siz misiniz? Open Subtitles تحس انه عليك امتلاك هذه اللوحة ـ هل انت المالك؟
    Ve şu resme bayıldım. Kıyafetlere bakarak 17. Yüzyıla ait olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles أحببت هذه اللوحة ، استناداً للرداء أظن أنها من القرن السابع عشر
    Bir güneş paneli yedi veya sekiz senede kendini amorti eder. TED إن اللوحة الشمسية تغطي تكاليفها الذاتية خلال سبعة أو ثمانية سنوات.
    O tahtaya sessizce tam 3 saattir dik dik bakıyorsun. Open Subtitles لقد كنت تحدق صامتا فى هذه اللوحة لمدة ثلاث ساعات
    Tamam, Jack, ah, panel 7'de, B-MAG 2 numara, ısıtma gücü. Open Subtitles و الآن من اللوحة السابعة.. دائرة التدفئة
    Fakat bana kalirsa bu resimle ilgili en korkutucu sey ve bu bilbord hakkinda en korkutucu sey arka plandaki aritma tehsisi. TED لكن في الحقيقة ما أراه مروعاً في الصورة و حول هذا اللوحة و الألات في الخلف
    İş adamlarının kariyerleri için çizdikleri portre çoğu zaman özel yaşamlarını altüst etmiştir. Open Subtitles كثيراً ما تتعرقل حياة رجال الأعمال الشخصية من قِبل اللوحة الأوسع التي يرسمونها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more