"المخيفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • korkunç
        
    • ürkütücü
        
    • korkutucu
        
    • ürpertici
        
    • garip
        
    • tuhaf
        
    • ürkünç
        
    • Korku
        
    • iğrenç
        
    • dehşet
        
    • acayip
        
    Dinle dostum,eğer konuşmazsand orada ki korkunç bayanı doyurmam gerekecek. Open Subtitles إن لم تتكلم، سوف أجعلك طعام .لتلك السيدة المخيفة هناك
    Ama bu korkunç pençeleri, ...korkunç dişleri ve korkunç çenesi olan yaratık kimdi? Open Subtitles من يكون هذا المخلوق ذو المخالب المخيفة و أسنانه الفظيعة في فكيه الكريهين؟
    Kafamdaki o ürkütücü şeyler ve o adam kafasının röntgenimde çıkması. Open Subtitles ليس لدي شيء كل هذه الأشياء المخيفة حول رأسي هذا الشيء
    Şimdi hep beraber bataklığın korkutucu hayaletlerle dolu bölümüne gireceğiz. Open Subtitles والآن، سنتجه إلى جزء من المستنقع توجد به الأشباح المخيفة
    Sevmiş olduğun kadın, birlikte çalışıyorsunuz, siyah saçlı korkunç olan. Open Subtitles المرأة التي تحبها، التي تعمل معها، المخيفة ذو الشعر الأسود
    Tabii ki bodrum ve Bart'ın odası gibi korkunç yerler dışında. Open Subtitles و لكن ليس الأماكن المخيفة مثل القبو و غرفة نوم بارت
    Biz bu hayvanları Arktika'nın gizemli, korkunç efendileri olarak düşünürdük. TED اليوم كما رأيتها في الثمانيات. أعني، كنا نظن ان هذه الحيوانات غامضة وانها أرباب القطب الشمالي المخيفة.
    Dört gözle beklemek zorunda olduğumuz şeyin bu korkunç sayılara bakmak olduğu yere nasıl geldik? TED كيف وصلنا إلى هذه المرحلة حيث يجب علينا أن نتنبأ بهذه الأرقام المخيفة ؟
    Tsunami ile ilgili en korkunç şeylerden biri daha bahsetmediğim enformasyon noksanlığı. TED أحد الأشياء المخيفة في كارثة التسونامي التي لم يتم ذكرها هو الغياب التام للمعلومات
    Devam etmene gerek yok. korkunç sırların beni ilgilendirmiyor. Open Subtitles لا داعي لأن تسترسل ، إن أسرارك المخيفة لا تثير اهتمامي
    Ve tüm o doktorlarda olan soğuk, ürkütücü, doktorvari bir havası da yok. Open Subtitles و لأنها لا تملك تلك الهيئة القاسية و المخيفة التي يملكها جميع الأطبّاء
    Bugün Cadılar Bayramı bu gece tüm o ürkütücü şeyler dünyaya musallat olmuş olmalı. Open Subtitles أعنى أنه اليوم عيد الهالوين هل من المفترض علينا تحضير الأشياء المخيفة الكامنة تحت الأرض؟
    Film işinde ürkütücü şeyler gördüm. Open Subtitles وشاهدت في مجال الأفلام الكثير من الأشياء المخيفة.
    Bir çok korkutucu ses çıkardılar ve annemi yanlarında götürdüler. Open Subtitles لقد قاموا بعمل الكثير من الضجة المخيفة واخذوا امي معهم
    Bak, dışarıda çok fazla korkutucu şey oluyor, tamam mı? Open Subtitles أنصت ، هناك الكثير من الأشياء المخيفة بالخارج ، حسناً؟
    korkutucu şeylerden uzak kalacağım. Open Subtitles انت تعرفينني انا اظل بعيدا عن الاشياء المخيفة
    Ağaçlarla ve farklı şeylerle dolu karanlık ürpertici bir orman sadece. Open Subtitles أظن الغابة المظلمة المخيفة مكان مفتوح مليء بالأشجار و أشياء آخرى.
    Hayatımda duyduğum en garip soru. Open Subtitles تلك الأكثر مسألة اسسيد المخيفة سمعت أبدا.
    Onun tuhaf oyunlarından biri olmadığını nereden bileceğiz? Open Subtitles كيف .. كيف لنا أن نعلم بأنّ هذه ليست إحدى ألاعيبها المخيفة ؟
    Zamanında pek çok ürkünç şey gördüm. Open Subtitles لقد رأيت العديد من الفضلات المخيفة في حياتي
    Dizi, iki kardeşin arabalarına atlayıp Korku dolu şeyleri avlaması ile alakalı. Open Subtitles الأمر كان مثل أخوين يقودان على الطريق في سيارة نصطاد المخلوقات المخيفة
    Bütün o iğrenç gece ve gündüzlerde saçma sapan galalar ve balolara katılacaksın. Open Subtitles كل الأيام والليالي المخيفة الطويلة أنتي على وشك استضافة حفلات راقصة ومهرجانات سخيفة
    "Yedi dehşet kapısı, yedi lanetli yerde gizleniyor." Open Subtitles الأبواب السبعة المخيفة للجحيم مخفية في 7 أماكن ملعونة
    Banknotların üzerinde acayip şeyler dönüyor, abi. Hem renkleri de yeşil. Open Subtitles هناك بعض الأشياء المخيفة عليها ، وهي خضراء اللون أيضا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more