"بالتحدث" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmak
        
    • konuşmaya
        
    • konuşabilir
        
    • konuşarak
        
    • konuşma
        
    • konuşmama
        
    • konuşmayı
        
    • konuşmam
        
    • konuşmasına
        
    • konuşup
        
    • konuşacağım
        
    • konuş
        
    • konuşacak
        
    • konuşmaktan
        
    • Hazır
        
    Önceleri benimle konuşmak bile istemeyen kızlar imza istemeye başladı. Open Subtitles الفتيات لم يرغبوا حتى بالتحدث معي ثم بدأوا يطلبون توقيعي
    Muppet şovundaki o yaşlı iki ihtiyarla konuşmak gibi olacak. Open Subtitles الأمر أشبه بالتحدث إلى ذينك العجوزين من كرتون الدمى المتحركة
    Şimdi, Afrika'da zenginlik yaratma konusunda konuşmaya başladığımıza göre ikinci mücadelemiz bir toplumda zenginlik yaratan kesimlerin kimler olduğu meselesi olacaktır. TED الآن، عندما نبدأ بالتحدث عن خلق الثروة في أفريقيا، التحدي الثاني لنا سيكون، من هُم وكلاء خلق الثروة في أي مجتمع؟
    konuşmaya başladık ve sonunda onlar tüm mahalle için donut aldılar. Open Subtitles لقد بدأنا بالتحدث سويا ولقد انتهيا من شراء الدونتس للمنطقه كلها
    Gitmeden önce sizinle son bir kez konuşabilir miyim? Open Subtitles أتسأل إذا سمحت لى بالتحدث معك عن الرحيل , يا سيدى ؟
    - konuşarak çözemezsin. - Biriyle mücadele edeceksem, önce bir ölçmek iyi olur. Open Subtitles هذا لن يحل بالتحدث حسناً , سأحارب الرجل , سيجد شخص فى حجمه
    O konuda sana iyi sanşlar, konuşmak istersen ben buralardayım. Open Subtitles حسناً، حظ سعيد مع ذلك، انـا بالجوار إن رغبتي بالتحدث.
    Bu akşam olanlarla ilgili konuşmak istediğin bir şey var mı anne? Open Subtitles هل هناك شيء ترغبين بالتحدث عنه مما حدث هذه الأمسية يـا أمي؟
    Başbakan'ı arayacağım. Parlamento oturumunda konuşmak için resmi bir talepte bulunacağım. Open Subtitles سأتصل برئيس الوزراء وأقدّم طلباً رسمياً بالتحدث مع البرلمان خلال إنعقاده.
    Siz öyle diyorsanız... yine de eminim komutanım da sizinle konuşmak isteyecektir. Open Subtitles كما ترغبين رغم ذلك, أنا متأكد من أن قائدي سيرغب بالتحدث إليكِ
    Efendim ile kim konuşmak istiyor ise.. ..önce benimle konuşmalı. Open Subtitles أي أحد يرغب بالتحدث لسيدي يجب أن يتحدث إلي أولاً
    Bu ayıp bir konuydu ve kimse bunları konuşmak istemezdi. TED وكان الموضوع مخجل ولا أحد يرغب بالتحدث عنه
    Yani, konuşmaya başladım ve o bipledi ve... Kendimi aptal gibi hissettim. Open Subtitles لذا أبدأ بالتحدث ، و بعدها يدق المنبه و أشعر أني مغفل
    Annenle o şekilde konuşmaya hakkın yok. Birkaç gün içinde ölecek. Open Subtitles ليس لديكِ حقٌ بالتحدث مع أمكِ هكذا، ستموت بعد بضعة أيام
    Bizimle konuşmaya müsaadeniz var, eğer sizin için de sorun yoksa. Open Subtitles لقد تم التصريح لكى بالتحدث معنا اذا لم يكن لديكى مانع
    - Seninle bir saniye konuşabilir miyiz? Open Subtitles هل تسمحين لي بالتحدث معك لمدة دقيقة واحدة؟
    Evet, çok önemli olan günümü tanımadığım biriyle liseli stajyerim hakkında konuşarak geçirdim. Open Subtitles نعم , قررت ان اضيع يومي المشغول بالتحدث مع غريبه عن متدربتي الطلبه
    Baş editör bana uzun bir konuşma yaptı, içimde, yüzücü hayatımla ilgili bir kitap olduğuna beni ikna etmeye çalıştı. TED جلس معي رئيس التحرير وقام بالتحدث معي لمدة طويلة، محاولاً إقناعي أن هناك كتاباً في داخلي. عن حياتي كسباحة.
    konuşmama "doğa" ile başlayacağım fakat öncesinde, bir opera sanatçısının ısınma rutininden bir kesit dinleyelim. TED سأبدأ بالتحدث عن الطبيعة، ولكن قبل هذا، فلنستمع بسرعة لهذه المقطوعة حيث يستعد مغني الأوبرا للغناء.
    Üvey babanla aranızda geçenler konusunda onunla konuşmayı hiç düşündün mü? Open Subtitles هل فكرت بالتحدث إليها بأحد المرات حول الأشياء التي حدثت معكِ
    Ama mağazam ve Beverly Hills adına konuşmam gerekirse yöntemlerinizi tasvip etmiyoruz. Open Subtitles ولكن بالتحدث عن متجرى و مدينة بفيرلى هيلز نحن لا نعرف ، قصصك
    Kadının konuşmasına izin vermemekle hata yaptığınızı düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles حسناً , أعتقد أيها الطبيب أنك ترتكب خطأ بعدم السماح للمرأة بالتحدث
    Herhâlde birbirimizle daha fazla konuşup, ciddi meselelere girmemiz gerekiyor. Open Subtitles أظن أن علينا البدأ بالتحدث كثيراً والدخول بالمرحلة الحقيقية
    Işık yanana kadar konuşacağım ki çok kısa zamanda yanacak. Open Subtitles انا سأستمر بالتحدث, حتى تظهر العلامة, و الذي ستحدث قريبًا.
    Beni ülserim ile yalnız bırak, git Bianca ile konuş biraz. Open Subtitles حسناً، اذاً دعيني مع تقرحاتي واستمري بالتحدث الى بيانكا
    Yine de Dış İşlerindeki görevimden bağımsız konuşacak olursam Kolombiya Baş Savcısı dostunuz değil. Open Subtitles بالتحدث خارج القوانين و كعضو في وزارة الخارجية النائب العام في كولومبيا ليس من أصدقائك
    Dediğinin çoğunu anladım. Eğer gerçekten ilgileniyorsan seninle konuşmaktan memnun olurum. Open Subtitles فهمت معظم هذا وسأسعد بالتحدث معك لو كنت مهتمة حقا بالأمر
    Hazır lafı açılmışken, dün gece yaptıklarınla iyi etmişsin. Open Subtitles بالتحدث عن بعض الخارجين عن العداله الذين جمعو الليلة الماضية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more