"تؤلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • acıyor
        
    • acıtıyor
        
    • Acıdı
        
    • acıttı
        
    • acımıyor
        
    • acı
        
    • acıtır
        
    • ağrıyor
        
    • acıtıyorsun
        
    • acıtacak
        
    • canım
        
    • zarar
        
    • canını
        
    • acır
        
    • acıdır
        
    Bugünlerde işeyince... acıyor Sen nasılsın? Open Subtitles في هذه الأيام تؤلم عندما أغضب وماذا بشأنك?
    Frasier, sevimsiz görünmek istemem ama uzun süredir "ben tehlikeliyim" suratımı takınıyorum ve suratım acıyor artık. Neyimi sinir bozucu buluyor olabilir? Open Subtitles لا أحاول عدم التعاطف لكنني في مساحة خطرة لوقت طويل وبدأت تؤلم
    Sadece çevirdiğinde ve sokup çıkardığında gerçekten çok acıyor. Open Subtitles انها تؤلم فعلاً عندما تلوى ثم تسحب ثم ترجع الى مكانها
    Arkadaşın tarafından arkadan vurulmak acıtıyor, değil mi? Open Subtitles تؤلم عندما يضربك اصدقائك بالسكين من الخلف , اليس كذلك ؟
    Evet, yara oldu. Evet, Acıdı. Open Subtitles نعم ، إنها مصابة ونعم ، إنها تؤلم
    Yani, maytaplar biraz acıttı patladıklarında, fakat iyiyim. Open Subtitles لا. اعنى أن المفرقعات تؤلم قليلا عندما تنفجر، لكننى بخير
    Göz yaşların sel olmuş, hala "acımıyor" mu diyorsun? Open Subtitles الدموع تنهمر ومازلتي تقولين أنها لا تؤلم
    Çok acıyor ama seni dinleyeceğim ve katlanmaya çalışacağım. Open Subtitles إنها تؤلم بشدة لكن يجب أن أستمع إلى كلامك وأتحمل الألم
    Kırık mı çıkık mı bilmiyorum ama çok acıyor. Open Subtitles لا أعلم إذا ما كانت مكسوره أم مخلوعه ولكنها تؤلم كالجحيم
    Nasıldı? Sizinde yanaklarınız acıyor mu bu kadar gülünce. Open Subtitles ألا تؤلم خدودكم من الابتسام طوال اليوم ؟
    - Zorunda bıraktığı için üzülüyorum. Sana bir şey göstermek istiyorum. Hâlâ bazen acayip acıyor. Open Subtitles أندم أنه جعله حتمي أريد أن أريك شيء مازالت تؤلم بشدة أحياناَ
    Ufak bir sancıydı sanırım. - Oldukça acıyor aslında. Open Subtitles أعتقد اني لويت شيء ما في الواقع ، إنها تؤلم حقاً
    Aman Tanrım, ana kuzusuna benzedin. acıyor amına koyayım! Open Subtitles أنت تبدوا كفتاة كبيرة ــ إنهّا تؤلم بشدة
    Maytaplar patlayınca biraz acıtıyor, ama iyiyim. Open Subtitles اعنى أن المفرقعات تؤلم قليلا عندما تنفجر، لكننى بخير
    Çok kalın. Araba sürerken popomu acıtıyor. Open Subtitles إنها عريضة جداً تؤلم مؤخرتى إثناء القيادة
    Gerçekten çok Acıdı. Open Subtitles إنها تؤلم جدا يا رجل
    Bu gemi kolumu soktu ve acıttı. Open Subtitles هذه السفينة لدغتني بحماقةٍ في ذراعي وهي تؤلم بحق
    acımıyor. Buz bile koymadım. Open Subtitles إنها لا تؤلم حتى أنني لم أضع عليها ثلجاً
    Ya da en iyisi midenden vurmalı ki, acı çekerek ölesin. Open Subtitles ولكن رصاصة في المعدة فإنها تؤلم أكثر وتأخذ ساعات أطول لتموت
    Neden sonuncusu en çok acıtır bilmem. Open Subtitles لا أعرف لماذا الواحدة الأخيرة دائما تؤلم أكثر
    Çok ağrıyor, en azından Jan Di yüzerek rahatlayabiliyor. Open Subtitles ااه.. انها حقا تؤلم على الأقل جان دي تمارس السباحة
    Yine de imkansız! Kolumu acıtıyorsun! Open Subtitles نعم احب المساعدة لكن لا يمكنني فعل المستحيل انت تؤلم ذراعي
    acıtacak diye yıllarca dişçilerden kaçtım durdum. Open Subtitles وأنا الذي تفاديت طبيب الاسنان لعدة سنين لاني كنت اعتقد انها تؤلم
    - Keşke annem ve babam burada olsaydı. - Çok canım yanıyor, David. Open Subtitles أتمنى لو أن أبى وأمى كانا هنا - أنها تؤلم بشدة ياديفيد -
    Bu bana yüzüğe verdiğinden çok zarar veriyor. Yani sana. Open Subtitles انها تؤلمنى اكثر مما تؤلم الخاتم انا اعنى انت
    Aslında bu doğru değil. Feci canını yakacak. Hem de taşaklarda olunca. Open Subtitles حسناً , ذلك غير صحيح , سوف تؤلم كالجحيم , خصوصاً هنا بالأسفل
    Annem, hızlı yaparsan, daha az acır der hep. Open Subtitles أمى تقول دائماً إنك لو فعلتها بسرعه فلن تؤلم كثيراً.
    Bekle bir dakika. Hakikat bu ve hakikatler acıdır. Open Subtitles انتظري ، إنها الحقيقة والحقيقة تؤلم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more