"تتبع" - Translation from Arabic to Turkish

    • izleme
        
    • izini
        
    • takip
        
    • peşinden
        
    • peşinde
        
    • izle
        
    • iz
        
    • tespit
        
    • izlemek
        
    • bulmaya
        
    • izliyor
        
    • ait
        
    • uymak
        
    • peşine
        
    • yerine
        
    -Uydu izleme verileri yardımıyla meteoritin iç yörüngesini belirlemeye çalışıyorum. Open Subtitles أستخدم بيانات تتبع القمر الصناعي لأحدد المسار المنحني الداخلي للنيزك
    Diğeri ise her şeyi kayışla bağlamamızdır çünkü mevcut göz izleme algoritmaları ihtiyacımız olan sağlamlığa sahip değil. TED سبب آخر هو حاجتنا لربط الأشياء لأن خوارزميات تتبع العين الحالية لا تملك القوة التي نحتاجها.
    Küçük gri beyin hücrelerimi öyle bir çalıştırdı ki bisikletinizin izini bulabildim. Open Subtitles أيضاً حثّ الخلايا الرمادية الصغيرة لدرجة بعيدة والتي مكنتني من تتبع دراجتك
    Kutup yıldızını takip ediyordum, ama her şey ters gitti ve onu kaybettim. Open Subtitles لقد حاولتُ السير عن طريق تتبع النجم القطبي، لكن أختلط عليّ الأمر وفقدته.
    Yapılış amacı insanların tutkularının peşinden gittikleri, zanaat öğrendikleri ve tatmin oldukları bir barınak olmasıydı. TED صممت لتكون ملاذا، حيث يستطيع الناس تتبع شغفهم بإتقان الحرف، وتحقيق الكمال.
    Bunun olması için göz izleme sağlamlık çözümümüzü önemli ölçüde geliştirmemiz gerekecek. TED ليحدث هذا نحتاج لتحسين كبير لقوة تتبع العين لدينا.
    Doktor ve Profesör, denizaltı izleme sisteminin geliştirilmesindeki başarınızdan dolayı her ikinizi de kutlarım. Open Subtitles أهنئكم أيها الدكتور والبروفيسور على عملكم الرائع فى تطوير نظام تتبع الغواصات
    Denizaltı izleme sistemini kim satışa sunuyor? Open Subtitles معلومات من الذى يعرض طريقة تشغيل نظام تتبع الغواصات للبيع ؟
    Dönemin izleme araçları bizi tespit edecek kadar gelişmiş olmalı. Open Subtitles نحن على الأحرى مرئيون من قِبل أجهزة تتبع الزمن.
    Ben Süperman'ı Gözetleme Kulesi'ne geri götürürken siz de onun izini sürün. Open Subtitles أن تتبع من روعها بينما كنت تأخذ سوبرمان يعود إلى برج المراقبة.
    Bu grafikler oyunun izini süren bir veri kaydedicisi tarafından üretiliyor. Open Subtitles هذه الرسومات التي تنشاء بواسطة البيانات المسجلة من تتبع سير اللعبه
    F.B.I, mücevherleri bulmak için rehine dükkanlarının ve hırsızların izini sürüyor. Open Subtitles الإف بي آي يحاولون تتبع المجوهرات في محلات الرهن والسلع المسروقة
    Susadım. Böcek gördüm. Böcekler bunu kapının dışına kadar takip edecekler. Open Subtitles لقد عطشت لقد رأيت صرصور الصراصير سوف تتبع هذا حتى الباب
    Bir daha ki sefere, ben söylemedikçe kimsenin peşinden gitme. Open Subtitles في المرة القادمة عليك ان تأخذ موافقتي عند تتبع اي شخص
    Çalışmıyor. Bu yüzden her gün Dae Woong'un peşinde dolaşıyor. Open Subtitles لذلك هي تتبع داي وونغ في كل مكان وكل يوم
    Aslında bunu dört temel kurala indergeyebiliriz: Herkesten öğren, hiç kimseye uyma, değişmeyen kalıpları izle, harıl harıl çalış. TED وفي نهاية الأمر, حقيقة, هي أربعة مبادئ أساسية: تعلم من الجميع, لا تتبع أحد, إبحث عن الأنماط واعمل بمنتهى الجدية.
    Geri iz sürebiliriz Africa'daki bir kabileye, davullar çaldığımız yere? Open Subtitles نستطيع تتبع أصولنا حتى نصل إلى قبيلة ما في أفريقيا
    Peki, kurşunu tespit edebileceğim kadar uzun süre hayatta kalmaya çalış. Open Subtitles حسناً، حاول البقاء حياً مدة طويلة كافية لمساعدتي في تتبع الطلقة
    Bu yüzden, en az karmaşık işlerde dış kaynak kullanırsanız, belli bir aşamada, merdivenin bir sonraki adımını izlemek zorunda kalırsınız. TED لذا إذا قمنا بتصدير المهام الأقل تعقيداً، في مرحلة ما، على الدرجة التالية من السلم أن تتبع.
    Dumanı tüten bir olay yeri burası. Bu makineleri kimin sattığını bulmaya çalışacağız. Open Subtitles هذا مسرح جريمة ساخن، نحنُ سنحاول تتبع هذه الآلات لنعرف من قام ببيعهم
    Kışı kıyıdan uzakta geçiren hayvanlar koy ve fiyortlardan eriyen buzu izliyor. Open Subtitles الحيوانات التي قضت الشتاء بعيداً عن الشاطئ تتبع الثلج الذائب نحو الخِلجان والمَضائق البحرية.
    Virgül, cümlenin farklı kısımlarını ayırmasına rağmen neyin nereye ait olduğunu çabucak karıştırırsınız. TED على الرغم من أن الفواصل تفصل بين الأجزاء المختلفة في الجملة، لكنه من السهل أن تفقد تتبع الأفكار فيها.
    Kafalarımızı vurmuyoruz. Dostum, burda kalmak istiyorsan, birtakım kurallara uymak zorundasın. Open Subtitles يا رجل ، اذا اردت السكن معي فعليك ان تتبع بعض القواعد
    Otobüsdeyken, parmaklarınla kulaklarını tıka yoksa güzel bir sesin peşine takılır, kaybolursun. Open Subtitles على متن الحافلة، ضع أصابعك في أذنيك أو سوف تتبع صوت جميلة وتضيع
    Ve bu kol, bir ekleme tutturulmuş bir şekilde kaydın üstünde dönmek yerine, düz gidiyordu: düz, çizgisel bir yol izleyen ses kolu. TED وكان هذه الذراع بدلا من الصعود و النزول والدوران تتوجه نحو التسجيل توجه ذراع مستديرة تتبع خطي النغمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more