"تحصل" - Translation from Arabic to Turkish

    • sahip
        
    • sana
        
    • elde
        
    • sen
        
    • olur
        
    • alırsın
        
    • oluyor
        
    • alıyorsun
        
    • almak
        
    • alıyor
        
    • al
        
    • alacaksın
        
    • alır
        
    • alamazsın
        
    • Bir
        
    Karım Bir şefin imzasına sahip olsaydı, iyi olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles توقعت أنه من الجميل أن تحصل زوجتي على توقيع موسقار
    O hayaletin sana gelmesinin Bir sebebi var ve bu büyük ihtimalle ilerleyebilmek için, ölümü için adalet istemesi. Open Subtitles ذلك الشبح ظهر لكِ لسبب ما، وربما يكون السبب هو أن تحصل على حقّها من ذلك المجرم، لتصعد روحها
    Ancak kontrol ederek ve düzenleyerek, o aerodinamik verimliliği elde edersiniz. TED إلا إذا تمكنت من التحكم وتنظيمه سوف تحصل على الكفاءة الهوائية.
    Aynen. Neden sen Bir şey alamayasında, parmağını kaybeden biri büyük ikramiyeyi alsın. Open Subtitles لماذا لا تحصل على شيء بينما يحصل من يفقد إصبعه على الجائزة الكبرى؟
    Bu karavanı alabilirsin ve büyük Bir ihtimalle iyi fiyat olur çünkü en kısa sürede şehirden ayrılmak istiyor. TED تستطيع شراء هذه المقطورة، و ربما تحصل على عرض جيد حقا لأنه يريد الخروج من البلدة بأسرع وقت ممكن.
    Hatta belki terfi bile alırsın. O bahriyeliye gününü gösterirsin. Open Subtitles وربّما تحصل على ترقية وتُري ذلك البحريّ من هو الزعيم
    Ve bazen görsel bilgi yerine çok fazla yazılı bilgi oluyor. TED وأحياناً تحصل على كثير من المعلومات النصية وليس هناك معلومات مرئية.
    Biliyorsunuz, siz ikiniz... Bir annenin sahip olabileceği en iyi Noel hediyesisiniz. Open Subtitles اتعلمون انتم الاثنان افضل هديه كريسمس من الممكن لأم ان تحصل عليها
    Ayrıca, yol boyunca Bir arkadaşa sahip olmak güzel oluyor. Open Subtitles بالأضافة , انه جيد ان تحصل على رفقة اثناء الرحلة
    Bir araba hırsızına göre boktan olduğunu sana kimse anlatmadı mı? Open Subtitles أي أحد يخبرك, من أجل لص سيّارة تحصل على طعم البراز؟
    Eğer bu soruyu cevaplayabilirsen doktor sana maddi yardım yapabilirim. Open Subtitles إذا أجبت عن هذا السؤال يادكتور فقد تحصل على التمويل
    elde edebileceğiniz Bir şey Aydınlık Oda gibi Bir şey olur. TED أحد الاشياء التي قد تحصل عليها هي شئ مثل الغرفة المضيئة.
    Onun ölmesini, gerçekten ölmesini istiyorsanız, benim ücretim 500,000$, ve bunun için maskeyi, bıçağı ve bütün kahrolası şeyleri elde edeceksiniz. Open Subtitles لذا, لو أردته ميتا ميت حقيقى أجرى هو 50000 دولار ومن أجل هذا تحصل على القناع المنجل, وكل شىء لعين كامل
    sen iyi insanlara kötü şeyler olmasına izin vermezsin, değil mi? Open Subtitles لا يمكنك أن تدع أمورا سيئة تحصل إلى إناس طيبين, صحيح?
    Biraz garip gelecek, ama bunun sen de kalmasını istiyorum. Open Subtitles يبدوا هذا غريبا قليلا ولكنى اريدك ان تحصل على هذة
    Kılıcı hemen getirsen iyi olur yoksa, dönmeye cesaret etme sakın! Open Subtitles من الأفضل أن ترجع وتحضره وإذا لم تحصل عليه لا ترجع
    Orada yarısı var, beni takip edersen kalanını da alırsın. Open Subtitles لديك النصف هنا ، اتبعني وسوف تحصل على النصف الأخر
    Söyle bana, Avram Bir yerlerde iyi Bir şeyler oluyor olmalı? Open Subtitles أخبرني يا أفرام بالتأكيد هناك في مكان ما أشياء جيدة تحصل
    Bekle Bir dakika, yani burada 5 sent alıyorsun orada 10 sent mi? Open Subtitles انتظر , هل هذا يعني أنك تحصل على خمسة سينتات هنا وعشرة هناك
    Bütün parmakları kırılmış. Şifreyi almak için ona işkence yapmış olmalısın. Open Subtitles وأصابعها تحطمت، لا بد أنك عذبتها لكي تحصل على الرقم السرّي
    O krediyi alıyor musun? Sigortan var mı? TED هل تحصل على ذاك القرض؟ هل تحصل على التأمين؟
    Çok para kazandığın zaman, bana yeni Bir motosiklet al. Open Subtitles عندما تحصل على الكثير من المال اشتري لي دراجة جديدة
    Birinci haftayı doldurunca Bir hediye alacaksın, en çok neyin olmasını istersin ? Open Subtitles عندما نبيع أول محصول قمح سوف تحصل على هدية. ماالذى ترغب فيه أكثر؟
    Devlet Birimi onayı alır almaz, Bir kurtarma timi oluşturacaklar. Open Subtitles حالما تحصل وزارة الخارجية على التأكيد فسوف يرسلون فريق إنقاذ
    Bu gece diline hakim ol yoksa cankurtaranlık rozetini alamazsın. Open Subtitles راقب لسانكَ اللّيلة وإلاّ فلن تحصل على شارة الإنقاذ، أسمعتني؟
    Kafaları patlıyor." Bir tartışmaya girmenin sebebi rakibinizi nakavt edecek kadar güçlü olmasıdır. TED رؤوسهم ستنفجر. الفكرة هو أنك تحصل على جدال هذا قوي بأنه سيقرع خصمنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more