"تخسر" - Translation from Arabic to Turkish

• kaybedersin
• kaybetmek
• kaybettin
• kaybedeceksin
• kaybediyorsun
• kaybediyor
• kaybetme
• kaybedecek
• kaybedebilirsin
• kaybeder
• kaybetmezsin
• kaybetmedin
• kaybedersiniz
• kaybetmiş
• kaybetmenin

Açıkçası eskiden olduğu kadar hızlısın. Ama bana kafa tutarsan yine kaybedersin.
قد لا أكون سريعا كما في السابق لكنك قد تخسر مجددا بسببي

Kazanmak ya da kaybetmek önemli değil. Önemli olan fark yememek.
ليس مهم أن تفوز أو تخسر المهم أن تتغلب على النتائج

Bak, bak, yine kaybettin Norbit.
حسنا , حسنا , نوربت , س انت تخسر مر ة اخرى

Sevgilimi kaybetmeme neden oldun. Şimdi sen de seninkini kaybedeceksin.
جعلتني أخسر فتاتي و الآن , سوف أجعلك تخسر فتاتك

Her iki şekilde de kaybediyorsun. Onunla yatıyorsa demek seni aldatıyor.
فى كلا الحالتين, أنت تخسر لو ربحت الرهان, فهى نائمة معه

Brezilya 1950 Dünya Kupası'nı kaybediyor... 200000 taraftar derin bir sessizliğe büründü..
البرازيل تخسر كأس العالم 1950 000 الف متفرج يقفون في صمت رهيب

Bilirsin, bazenleri önemli bir şeyini kaybedersin, öyle bir şey ki senin hayatının tam ortasındadır, ...onsuz yaşamayı düşünemeyeceğin bir şeydir.
أحياناً، عندما تخسر شيء مهمّ لك، شيء يكون مركزك، شيء تشعر أنّه لا يمكنك العيش من دونه، فإنّك تفقد كيفيّة العيش

Eğer o uçağa binersen, .. iniş yaptığı an işini kaybedersin.
إذا صعدت على متن تلك الطائرة، سوف تخسر وظيفتك عندما تهبط.

Bazen kazanır, bazen de kaybedersin. Doğru mu?
. أنت تربح أحياناً ، و تخسر أحياناً صحيح ؟

Çok sevdiğin bir babayı kaybetmek mi ki onun için bütün hayatını değiştiriyorsun yoksa sahte bir hayat üretecek kadar utandığın bir baban olması mı?
ان تخسر اب تحبه جداً لدرجه انك تغير حياتك كلها من اجله ام الشعور بالعار من أب لدرجه انك تخلق حياه اخرى بعيده عنه ؟

Görünüşe göre, kaybetmek yerine kazanınca daha çok evrak işi oluyormuş.
اتضح أنه هناك أعمال ورقية عندما تفوز أكثر من أن تخسر.

kaybetmek yerine, lider grubu da geride bırakır ve kazanır.
بدلاً من تخسر .. تنطلق الى المقدمة .. وتسترد مركزها وتربح السباق

Bu yüzden kaybettin işte. Üzerinde çalış onun.
, أيها اللعين .لهذا انت تخسر ابقي هذه مرفوعه

Zaten karını kaybettin. Kızını da mı kaybetmek istiyorsun?
لقد خسرتَ بالفعل زوجتكَ هل تريد أن تخسر ابنتكَ أيضاً؟

Bence keseceksin, çünkü eğer kesmezsen yarın sabah 30 milyonluk bir hesap kaybedeceksin acaba babacığın bu konuda ne düşünür?
اما متأكد من انك سوف تفعل لانه اذا لم تفعل هذا ففي صباح الغد سوف تخسر حساب بقيمة 30 مليون

Her şeyini kaybedeceksin çünkü öz kardeşini öldürdün, yavşak herif!
أنت تخسر كل شيء لأنك قتلت أخاك اللعين أيها الأحمق

Ama bu işte günde 25.000 dolar kaybediyorsun.
لكنك تخسر 25 الف دولار يوميا نتيجة أفعالك

Cape Town sızan borulardan suyunun 1/3'ünü kaybediyor.
تخسر كيب تاون ثلث مياهها بسبب تسريب الأنابيب.

Ancak zamanında dikkat etmediysen bile sakın ha veziri kaybetme.
الأوان فوات قبل هذا لكن محاولة بأي الملك تخسر لا

Taşıyabileceğin bir unvan değil. onun kaybedecek, seni kazanacak bir şeyiniz yok.
هل انت بريطانيا ليس لها ما تخسر و ليس لك ما تربحينه

Eğer adil bir yargılama yaparsan, ki buna söz vermiştin, kaybedebilirsin.
انت تخشى أنك إذا أمنت محاكمة عادلة كما وعدت قد تخسر

O ölürse ABD hükümeti yeraltı dünyasındaki istihbaratla ilgili en değerli kaynağını kaybeder.
حكومة الولايات المتحدة لن تخسر شئ سيكون هذه مصدر إستخبارات جيدة في العالم السفلي

Pooja'yla tanışmakla bir şey kaybetmezsin değil mi?
أنت لن تخسر أي شئ بمقابلة بوجا , أليس كذلك؟

Bana güvenmekle bir şey kaybetmedin.
لقد وثقت بي من قبل ولم تخسر أي شيء والآن ثق بي في هذا

Yavaşladığında da ivmenizi kaybedersiniz ve tekrar içe doğru yaklaşırsınız.
وعندما تبطى في حركتها تخسر قوة الدفع وتسقط رجوعاً للداخل

Beni öldürürsen, az kalmış olan onurunu da kaybetmiş olursun.
إذا قتلتني الآن، سوف تخسر ما .تبقى لك من شرف

İstemsiz nörolojik tepkimeler yüzünden bir kızı kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilirim.
صدقني عندما أخبرك أعلم شعور كيف تخسر فتاة بسبب إستجابة الجهاز العصبي اللاإرادي