"جورب" - Translation from Arabic to Turkish

• çorap
• çorabı
• çorabın
• çorabını
• çorapla
• Çorabının
• çorabım
• çoraplar
• çorabıyla
• çorabında
• çorabından
• çorabındaydı

İkincisi, özel hayatımı, kız arkadaşı şeyine taktığı çorap olan biriyle tartışacak değilim.
وثانياً,وأنا لن أقوم بمناقشة حياتي الشخصية مع واحد تكون حبيبته الحالية جورب رياضي

Silik bir çorap mı? Olgun bir muz mu? Küflü bir diş macunu tüpü mü?
هل هو جورب مجعد؟ موزة ناضجة؟ أم أنبوب معجون أسنان متعفن؟

Geri kalan bir çift eski çorap ve tamamı sıkılmış bir tüp diş macunudur.
ولا يتبق منه سوى جورب قديم وإنبوب فارغ من معجون الأسنان

Tamam, geri zekalı ağzına çorabı alıyor. 1300 diyeceğim, daha iyi olur.
حسناً، الغبي سيحصلُ على جورب في الفم سأقول 1300 دولار ستكون أفضل

Hiç pantolonunuzu giydikten çok sonra bir bacağın içine tek bir çorabın sıkıştığını fark ettiğiniz oldu mu?
هل سبق وأن ارتديت سروالين ثم لاحقاً تنبهت أن هنالك جورب فضفاض محشور على فخذك ؟

Tek çorap giymiş olamam, değil mi?
ثم انني لم أرتدي سوى جورب واحد، أليس كذلك ؟

- Tamam, tamam. Beyazların içinde kırmızı bir çorap unutmuşsun, ve her şey pembeye dönmüş.
لقد تركتي جورب احمر مع ملابسك البيضاء ,والآن

lKadını bulduğumda boğazında çorap vardı.
كان هناك جورب طويل حول رقبتها عندما وجدتها

Eminim külotlu çorap değil de, eski tip çoraplardandır.
أقصد بأنى أفترض أنه يوجد جورب وليس مشد حريمى

Taş kalpli bir siyah çorap olduğumu düşünebilirsin ama bu kara yünlü derimin altında çıplak bir pembe ayak var.
هل تعتقدى اني مجرد جورب اسود و لكن تحت هذا الجورب الصوفى هناك قدم ورديه عاريه

Kapıya bir çorap falan assan iyi olacak galiba.
ربما عليكِ وضع جورب على الباب أو ما شابه

O kadar tartışma yaptık ve kararını vermeni sağlayan bir çorap mı?
قمنا بكل هذه المناقشات و" جورب " هو من يجعلك تقررين ؟

Buda bildiğin çoraba benziyor. Kokuşmuş çorap.
تلك الرسمة بدت كجورب هي الأخرى, جورب مزركش.

# Bu sizin için kış şarkım # Kuralları biliyorsunuz! Eğer içeride takılacaksanız, kapıya çorap asın.
يا رفاق، تعلمون القواعد، إن كنتم ستنشغلون هنا فضعوا جورب على الباب

Jay tokat yedi, Neil balık dövdü ve Simon aletine çorap geçirdi.
تعرض جاي للصفع, لكم جاي لسمكة, و قضيب سايمون في جورب

Kırlarda dolaşan bir adamın çorabı böyle mi olur?
لا تبدو وكأنها جورب رجل كان يتجولون في جميع أنحاء الريف؟

Boom! Büyüksün. Hayır, bu doğmamış çocuğumuzun yılbaşı şömine çorabı.
-كلا، إنه جورب عيد الميلاد لابني الذي لم يولد بعد

Her çamaşır yıkadığında, hep bir çorabın eksilmesine çözüm mü bulacak?
إن كانت ستفلح، فسنعرف لمَ نفقد دومًا جورب حينما ننتهي من الغسيل؟

Sıradan bir asker çorabını alırsın taşıyabildiği kadar B tipi ile doldurursun basit bir fünye uydurursun sonra hepsini gres yağıyla sıvarsın böylece attığında yapışır, yani yapışması gerekir!
تأخذ مقاس جورب مثالى احشوه مع الكثير مثله بالماده وبقدرمايمكنأنيمتلئ قم باعداد دائره كهربيه بسيطه

O burada tek çorapla pasta yerken annen yukarıda olduğunu söylüyor.
اقصد ان امك تدعي انها كانت بالاعلى بينما كان هو بالاسفل هنا يتناول الكعك بفردة جورب واحدة

Ross, bebeğin Çorabının yerde olduğunu hala farketmedi.
روس، وقالت انها لا تزال لم يلاحظ أن جورب الطفل هو على الأرض.

Tek çorabım var sadece. Diğer çorabım nerede?
لديّ جورب واحد، أين جوربي الآخر؟

İpek çoraplar içindeki bir kadın bacağı çok çekici olabilir.
ساق المرأة فى جورب حريرى يمكن أن يكون مغريا جدا

Doğru kelime bu muydu? Evet. Karımın çorabıyla değiştirmişim...
نعم ، أنا بدلت جورب زوجتي ... الآخر بالذي

Abby, Dom'un çorabında saman çöpü bulmuştu. Arkada bir ahır var.
حسنا آبي وجدت قطعة من القش في جورب دورن ويوجد هنا اسطبل

İkinci kurbanın çorabından da aynı iplik parçaları çıktı.
وجدت نفس الليف على جورب الضحية الثاني

Nicole'un kanı sanığın çorabındaydı.
دمُ (نيكول) كان على جورب المتّهم.