"خلوي" - Translation from Arabic to Turkish

    • cep
        
    • hücresel
        
    • telefon
        
    • hücre
        
    • baz
        
    • telefonu
        
    • telefonunu
        
    • telefonundan
        
    Şu taraftaki ise ince bağırsaklarına cep telefonu kaçtığı için bir operasyon geçirdi. Open Subtitles و هذا الشخص الموجود هناك أجرى جراحة لإزالة هاتف خلوي من أمعاءه السلفى
    Batı yarım küredeki her cep telefonu kullanıcısına mesaj ve tweet atıyor. Open Subtitles لقد دفع لإرسال الرسائل النصّية لكلّ مستعمل هاتف خلوي في الجهة الغربية
    Uzaktan tetiklemeyi bir cep telefonu kullanarak yapacak. TED لدى سيستخدم هاتفا خلوي كجهاز تفجير عن بعد.
    cep telefonunuz varsa ve bu cep telefonunun GPS'i varsa hatta GPS'i yoksa bile bilginizi kaydedebilir. TED اذا كان لديك هاتف خلوي و كان مزودا بنظام تحديد المواقع او لا فيمكنه تسجيل معلوماتك
    Bir ayda 15 milyon cep telefonu satıyoruz. TED أصبحنا في الهند نبيع معدل 15 مليون هاتف خلوي في الشهر.
    Şu an itibariyle Hindistan'da, Hindistanlıların elinde 509 milyon cep telefonu var. TED في الهند، حاليا يوجد 509 مليون هاتف خلوي بين أيدٍ هندية.
    Bugüne hızla gelirsek gördüğümüz şey: Bir ayda 15 milyon cep telefonu. TED الآن، نظرة على زمننا الحالي، وهذا ما تراه، الخمسة عشرة مليون هاتف خلوي في الشهر.
    Evet, bu bir cep telefonu. Kesemezsiniz de ne demek oluyor? . Open Subtitles أجل ، إنه هاتف خلوي ماذا تقصد بأنتي لا أستطيع؟
    Annemin kredi kartını yürütmeni ve bana bir cep telefonu almanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تسرق بطاقة أمي الائتمانية وتشتري لي هاتف خلوي
    O kadar zengin bir çocuğun mutlaka cep telefonu vardır. Open Subtitles ما أعنيه أن ولد غني مثل ذاك على الاغلب لديه هاتف خلوي
    3 milyon New Yorklu, cep telefonu kullanıcısı. Open Subtitles ثلاث مليون أحد سكّان نيويورك مستعملي هاتف خلوي
    3 milyon New Yorklu, cep telefonu kullanıcısı. Open Subtitles ثلاث مليون أحد سكّان نيويورك مستعملي هاتف خلوي
    Kimsede cep telefonu yok mu? Ambulans aramamız lazım. Open Subtitles هل هناك أحداً معه هاتف خلوي لنهاتف الأسعاف به؟
    6,500 civarı cep telefonu bu bölgede bulunmakta. Open Subtitles حوالي 6,500 هاتف خلوي موصول في هذه المنطقة الآن
    6,500 civarı cep telefonu bu bölgede bulunmakta. Open Subtitles حوالي 6,500 هاتف خلوي موصول في هذه المنطقة الآن
    Ahbap, cep telefonumuz yok, beni bırakır mısın? Open Subtitles ليس لدينا هاتف خلوي هل من المكن أن تتركنا الآن؟
    Normal bir cep telefonu gibi gözüküyor. Üç yönlü arama, sesli arama, indirilebilir zil sesleri. Open Subtitles يبدو مثل هاتف خلوي طبيعي, للاتصال صوت اتصاله وتحمّيل نغمات الرنين
    cep telefonuna ben hayır demiştim. Fikir babanındı. Open Subtitles أنا لم أردك أن يكون عندك هاتف خلوي في المركز الأول فكرة أبوك
    Bu uyarıldığında, canlı olmanın onayı, size neredeyse hücresel boyutta ulaşır. TED إثبات الحياة حين يتم استغلاله، يوصلك إلى مستوى شبه خلوي.
    Fransız İstihbaratı onu geçen ay merkeze telefon sokarken yakaladı. Open Subtitles المخابرات الفرنسية اعتقلت الشهر الماضي لتسريبه هاتف خلوي داخل مديريتهم
    İlk video Tümör tedavi alanları olmayan normal bir hücre bölünmesini gösteriyor. TED يظهر مقطع الفيديو الأول انقسام خلوي معتاد دون الحقول المعالجة للورم.
    - kasaba sınırına kadar gidip baz istasyonu arayacağım. Open Subtitles سأتجه إلى بلدة حدودية للحصول على إشارة هاتف خلوي
    Bana, eyalette en çok aranan adamlardan birisinin polislerle dolu bir bara elini kolunu sallayarak girip bir cep telefonunu almaya çalıştığını mı söylüyorsun? Open Subtitles أنتَ تخبرني أنْ هذا أحد أكثر الرجال المطلوبين في الولاية سيدخل إلى حانة مليئة بالشرطيين ويحاول الحصول على هاتف خلوي
    Garcia, bir cep telefonundan Lila Archer'in cep telefonuna ...yapılan bir arama için acil bir izlemeye ihtiyacım var. Open Subtitles غارسيا, احتاج لتعقب طارئ لهاتف خلوي الى هاتف ليلى آرتشر الخلوي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more