"رأيتها" - Translation from Arabic to Turkish

• gördüm
• gördüğüm
• gördün
• görmüştüm
• gördüğümde
• gördünüz
• gördüğün
• görmüş
• görünce
• görmedim
• gördüğümü
• gördüğünü
• görüyorum
• gördüğünüz
• görürsen

Belki de her bebekte olduğu gibi "Önce ben gördüm, o benim!"
ربما كانت نظرتك مثل قواعد الأطفال هذه: إنها ملكي لأنني رأيتها أولاً

Televizyonda bir ödül töreni vardı. Onu seyirciler arasında gördüm.
وفي مهرجان توزيع الجوائز على التلفاز رأيتها من بين الحاضرين

Harika bir tenisçisin ve de hayatımda gördüğüm en kötü sürücüsün.
إنك لاعبة تنس ماهرة إنك أسوأ سائقة سيارة رأيتها في حياتي

Çok ilginç. En az bugün gördüğüm resimler kadar ilginç.
أنا مهتم تقريبا كما أهتم ببعض الصور التى رأيتها اليوم

Nago'yla nasıl başa çıktığını gördün mü? Haklı değil miyim?
لو رأيتها كيف تعامل ناقوو , هل انا على حق

Uçağı yakalamaktan filan bahsediyordu. Ön tarafta taksi beklerken görmüştüm.
ذكرت أنها ستلحق بطائرة، رأيتها عند المدخل تطلب سيارة أجرة

- Onu gördüm. Bir filmde. Heykellerde mikro kameralar vardı.
رأيتها في فيلم، كانت هناك آلات تصوير صغيرة في التماثيل

O gün, karımı ilk kez kilinikte gördüm Araba çarpan bir köpekle gelmiştim.
ذاك اليوم عندما رأيتها أول مرة فى العيادة دخلت ومعى كلب صدمته سيارة

Onları daha önce de gördüm. Yukarıya çıkmıştım... İyi denemeydi.
لقد رأيتها هنا من قبل لقد كانت هنا من قبل

Biliyor musun, bugüne kadar sadece birlikte çekildiğimiz bir fotoğrafını gördüm.
أتعرفين أن الصورة الوحيدة التى رأيتها لكِ كانت مع هذا الجرو

Eh. annesi göremiyor. Orada olmadığı zaman bile konuşmaya çalıştıklarını gördüm.
والدته لا تستطيع رأيتها تحاول أن تكلمه عندما لا يكون موجوداً

Onu şu yeşil alışveriş torbalarından biriyle dışarı çıkarken gördüm.
لقد رأيتها تخرج مع واحد من تلك اكياس التسوق الخضراء

Tamam, son meteor yağmuru sırasında gördüğüm uzay gemisini hatırlıyor musun?
حسناً، حسنا، تعرف تلك المركبة الفضائية التي رأيتها خلال السقوط الأخير؟

Rahmetli annen, şimdiye kadar gördüğüm en büyük popoya sahipti!
أمك رحمها الله كانت لها أسمن مؤخرة رأيتها في حياتي

Çünkü daha küçük bir yavruyken bile, gördüğüm en kötü huylu köpekti.
لأنه منذ كان جرواً، كان لديه أسوأ طباع رأيتها بكلب في حياتي

Bir güzellik kraliçesi ile evlenmiş. Kızı oralardayken gördün mü?
. و متزوج من ملكة حسناء هل رأيتها هناك ؟

Bunu binlerce defa gördün ama hep aynı gülünç suratla bakıyorsun.
لقد رأيتها لآلاف المرات ودائماً تنظر إليها بنفس تعابير وجهك المضحكة

- Kim'i otururken görmüştüm. - Onun kıçı senin kıçın değil.
ـ لقد رأيتها تجلس عليها من قبل ـ مؤخرتها ليست مؤخرتك

Onu son gördüğümde bir seks şovu yapıyordu. - Hadi.
انها ساقطه , في اخر وقت رأيتها تقوم باستعراض جنسي

Biz onu bulmadan 2-3 gün önce onu gördünüz mü?
هل رأيتها قبل يومين أو ثلاثة من ايجادنا لها ؟

Arabadan indiğinde, onu ilk gördüğün zaman bana sarıldın ve,
وعندما خرجت من السيارة, وأنت رأيتها للمرة الأولى. مسكتني وقلت,

Onu önce sen görmüş olabilirsin Sam, ama ilk ben konuştum.
ربما يكون انت رأيتها اولا يا سام, ولكنى من تكلم اولا

Ben de çıktığını görünce izledim.
وأنا رأيتها ترحل وكانت الوقت متأخر,فلحقت بها

İnan bana. Hayatımda bu kadar kötü bir sarış görmedim.
على القول لكَ ، بإن هذه أسوء وظيفة قد رأيتها.

Oh, gördüğümü sandığım bir tarifi arıyordum, ama öyle yıpranmış ki.
أبحث عن وصفة أظن اننى رأيتها لكنها ممزقة جدا

Ses duyduğunu, buraya geldiğini ve onu gördüğünü... Gerisi onlara kalmış
بأنك سمعتي ضجة وأسرعتي لهناك و ثم رأيتها هناك والباقي عليه

Gözlerimi her kapadığımda onu görebiliyorum. Her uyuduğumda onu rüyalarımda görüyorum.
كلّما أغمضت عينيّ وسعتني رؤيتها، وكلّما خلدتُ للفراش رأيتها في أحلامي.

Bütün sabahı, eşinizi en son gördüğünüz anı defalarca düşünerek geçirdiğinize inanıyorum.
اظن انك امضيت كل فترة الصباح مراجعا في رأسك اخر مرة رأيتها

Ama bir şeyi rüyanda sık görürsen gerçek olur derler ve ben onu o kadar sık görüyorum ki.
لكنهم يقولون إذا حلمت نفس الحلم مراراً يجب أن تتحقق وقد رأيتها مرات كثيرة