"رادار" - Translation from Arabic to Turkish

    • radar
        
    • radarı
        
    • radarına
        
    • radarım
        
    • radarları
        
    • radarında
        
    • radarını
        
    • radarından
        
    • radarda
        
    • dikkatini
        
    • Radardaki
        
    • radarıyla
        
    • radarımız
        
    • radarlarında
        
    • radarlı
        
    Bu bir radar hız dedektörü, Hotwheels oyuncak tarafından yapılmış. TED وهذا هو رادار سرعة وتم تطويره من لعبة سريعة
    Rus radar teknisyenleri ABD nükleer roketi olduğunu düşündükleri cismin, Rusya hava sahasına doğru geldiğini gördüler. TED عندما اكتشف فني رادار روسي ما اعتقدوا أنه صاروخ نووي للولايات المتحدة موجه نحو المجال الجوي الروسي.
    Buzz Aldrin hatasını hemen fark etti, yanlışlıkla buluşma radar anahtarını çevirmişti. TED أدرك بز ألدرين على الفور خطأه فقد قلبَ عن غير قصد مفتاح رادار الالتقاء.
    Selam 10 milyarlık radar. radarı çalıştırman lazım. Open Subtitles مرحباً، يا رادار الـ 10 مليار وون، سوف تستخدمي الرادار مرّةً أخرى
    10 milyar wonluk radar, büyük bir şey yaptın. Open Subtitles يا رادار ذو ثمن الــ 10 مليار وون هذا كان عمل كبير
    Neredeyse bir tür radyo ya da dahili radar gibi, hoşlandıkları fazladan bir ayrıcalık olarak düşünürler bu durumu. Open Subtitles إنهم يفترضون فى كل الحالات تقريباً أنها نوع من الإمتياز الإضافى يتمتعون به مثل استقبال راديو شخصى أو رادار مدمج فيهم
    - Erata verilecek son talimatınız var mı? - radar her şeyi biliyor. Open Subtitles ـ هل من اوامر اخيرة للرجال ـ رادار يعرف كل شيئ
    - Teşekkür ederim, radar. - Bir şey değil, efendim. Open Subtitles ـ شكرا رادار ـ لا شكر على واجب يا سيدي
    Daha iyi radar cihazları alıyorduk. Open Subtitles حصلنا كذلك على أجهزة رادار أحدث من سابقتها
    radar ve kızılötesi detektörleri uçakta bulunan bir düşünce kontrollü cephaneyle birleştiriyor. Open Subtitles إنه يجمع ما بين رادار ومعدات للإستشعار بالأشعة تحت الحمراء مع ترسانة ذكية موجهة على متن طائرة
    Çok atak, 5 ileri vites, radar sistemi ile donatıldı... kendini yok etme sistemi... ve tabiki, diğer tüm donanımlar. Open Subtitles ناقل الحركة بخمس سرعات رادار في جميع الجهات نظام ذاتي للتدمير و بالطبع كُلّ التعديلات المعتادة
    Efendim, hava erken uyarı radarı bir kademeli acil kalkış bildiriyor. Open Subtitles سيدى , تقارير رادار جوية للتحذير المبكر تبلغ عن إقلاع سريع ومتداخل للطائرات فى القطاع
    Uçağın kaybolduğu geceye ait Los Angeles bölgesinin meteorolojik radarı. Open Subtitles رادار الطقس في منطقة لوس انجليس ليلة اختفاء الطائرة.
    O dönemde Özel Kuvvetler'in radarına takılan tüm kokain satıcılarının listesine ihtiyacımız var. Open Subtitles نَحتاج قائمة بكُلّ تُجّار الكوكايين الذين كانوا على رادار قوة العمل تلك الفترة
    Ama bana göre, ben yalnızca hayaletleri gören bir radarım Başkan ise gizlenebileceğim bir sığınak. Open Subtitles لكن في عالمي انا فقط رادار للاشباح و الرئيس هو ملجأ يمكنني الاحتماء فيه
    Bu yarasanın radarları, Nautilus'ınkinden hassastır. Open Subtitles هذا الخفاش الأعمى الذي أمامك لديه رادار افضل من الطوربيدات الأمريكية
    Kara radarında belirle. Bulduğun anda, havaya uçuracağız. İt oğlu itlerin, yerimizi tespit etmelerini istemiyorum. Open Subtitles حدد رادار الأرض تفقد أي ثغرات للوادي حينما تجده أبلغنا وأنسفها لا أريد لأي لعين أن يعرف مكاننا
    -Kuzey kore radarını bul. Open Subtitles أريدك أن تعرف أرض رادار كوريا الشمالية 15قدماً
    Biz de hareketleri çok yavaş olduğu için o vahşi kartalın radarından kurtulduklarını sanıyoruz, kartal aksiyon hevesiyle kanopinin üzerinden uçarken. TED و بينما نعتقد أن حركتهم بطيئة هم فقط يتخطون رادار الخطاف المتوحش الذي يحلق فوق الأشجار يبحث عن أي تحركات
    Destroyeri radarda gördüğümde ki o da beni görmüştü... (Kaptan Peter Cremer, U-333) ...son sürat üzerime geliyordu. Open Subtitles المدمره التى واجهتها كانت مزوده بجهاز رادار لذلك فقد رصدنى قائدها على شاشته
    Mac'in dikkatini bu yüzden çektin, detaycılığınla. Open Subtitles هذا هو ما كنت وضعت على رادار ماك، والاهتمام الخاص بالتفاصيل.
    Radardaki arkadaşımızın bizi geçtiğinden emin olmak istiyorum. Open Subtitles لأتأكد من أن رادار صديقنا تجاوزنا.
    İki tarafımızdan iki gemi seyrüsefer radarıyla yerimizi saptıyor. Open Subtitles سفينتان على جانبي اللوحة لنا مع رادار ملاحي.
    Biraz, bizim bunu anlamak için bir çeşit radarımız vardır. Open Subtitles تقريباً أغلب الوقتِ عِنْدَنا نوع مِنْ رادار المراقبة
    Cep telefonlarında, uydularda ya da araba radarlarında. TED مع الهواتف المحمولة أو الأقمار الاصطناعية أو رادار السيارة.
    Bu bir yüksek frekans yüzey dalga radarlı izleme sistemi. Open Subtitles هذا نظام مراقبة رادار موجة اهتزازيّة عالي الذبذبات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more