"سؤالاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir soru
        
    • bir şey
        
    • soruydu
        
    • sorum
        
    • birşey
        
    • soracağım
        
    • soruyu
        
    • sorular
        
    • soru sorabilir
        
    • soruya
        
    • soruyorum
        
    • sorusu
        
    • sormak
        
    • soru sorayım
        
    Geçen sene bir soru sormuştum: Sanat dünyayı değiştirebilir mi? TED :طرحت سؤالاً في السنة الماضية هل يستطيع الفن تغيير العالم؟
    Ve onlar için bu sorunun zor bir soru olduğunu anladım. TED ووجدت أنه كان سؤالاً صعباً بالنسبة إليهم ليجيبوا عليه في الحقيقة.
    Bir gün sinirle o notu rafa kaldırıp bir soru sormaya karar verdim. TED في أحد الأيام، ونتيجة إحباطي، قررت أن أرمي النّص وأن أسأل سؤالاً واحداً
    Sana sormak istediğim bir şey vardı... ama kabul etmeyeceğinden korkuyordum. Open Subtitles حبيبتي هناك سؤالاً أريد إجابة عليه لكن أخشي أنكي لا توافقيـن
    Size bir soru sordum ama onu düşünmek yerine beni korkutmaya çalışıyorsunuz. Open Subtitles إننى أسألك سؤالاً بسيطاً و بدون اعتبار لشئ ، أنت تحاول ترويعى
    Sense bana bir soru soruyorsun ve birden soğuyorum senden. Open Subtitles أنتِ تسأليني سؤالاً وأنـا لا أودّ ذلك منكِ بعد الآن
    Bu sorduğum kolay cevaplanacak bir soru değil, kabul ediyorum. Open Subtitles ذلك لم يكن سؤالاً سهلاً علىّ ولا أستحق أجابة سهلة
    sana bir soru soracağım. Ve bana doğruyu söylemene ihtiyacım var. Open Subtitles ماغي , أريد أن اسألك سؤالاً و أريدك أن تخبريني بالحقيقة
    Biri sana bir soru sorarsa gözlerine bakıp nazikçe cevap vermek adettir. Open Subtitles عندما يسئلك احدهم سؤالاً فمن المألوف ان ترفعي نظرك اليهم وتردِ بلطف
    Şimdi size pek de sormaya can atmadığım bir soru soracağım. Open Subtitles والآن أنا بحاجة إلى أن أسألكي ؟ سؤالاً لست فخورةً به
    Fakat beni dışlamadan önce bırak da sana bir soru sorayım. Open Subtitles لكن دعيني فقط أطرح عليك سؤالاً واحداً قبل أن تبعدينني ثانيةً؟
    Tavan penceresiyle hiç alakası olmayan bir soru sorabilir miyim? Open Subtitles هل استطيع ان اسئلك سؤالاً غير متعلق ، بالنافذة السقفية
    Hâlâ bu kurala bir istisna olduğun fikriyle eğleniyorsan kendine bir soru sor. Open Subtitles إن كان يدور في ذهنكِ أنّكِ استثناء هذه القاعدة فاسألي نفسكِ سؤالاً واحداً
    Pardon, daha önce hiç bana kişisel bir soru sorduğunu hatırlamıyorum da. Open Subtitles آسف ، ولكن لا أذكر قط أنك سألتني سؤالاً شخصياً من قبل
    Tamam, sana bir şey soracağım. Hayatının aşkı kim olabilir? Open Subtitles حسناً، دعني أسألك سؤالاً ما هو الحب الحقيقي في حياتك؟
    Fakat sen bana hiç kendim hakkımda bir şey sormadın. Open Subtitles الأمر فقط , انكِ لم يسبق وسألتني سؤالاً عن نفسي
    - Sana inancım tam. Ama sana bir şey soracağım. Open Subtitles إني أؤمن بك يا رجل، ولكن سأطرح عليك سؤالاً وحيداً
    Küçük kızım Alia'nın 3 yaşında sorduğu masum bir soruydu. TED كان ذلك سؤالاً بريئاً من ابنتي الصغيرة علياء عندما كانت في الثالثة من عمرها.
    - Bu akşam olmaz. Ama sana bir sorum var. Open Subtitles لا أقدر إدارة الأمر عنّك الليلة لكن لديّ سؤالاً لك
    "Sakıncası yoksa birşey sorabilir miyim?" dendiğinde ardından hep bunlar sorulur. Open Subtitles هذا ما يقوله الناس دائماً عندما يقولون أنهم سيسألون سؤالاً شخصياً
    Ve tasarımcılık kariyerimde ilerledikçe, kendime şu basit soruyu sormaya başladım. Güzelliği gerçekte düşünür müyüz? yoksa hisseder miyiz? TED وبدخولي في مجال التصميم بدأت اسأل نفسي سؤالاً بسيطاً هل الجمال فكرٌ ؟ أم شعور ؟
    Bana zor sorular sorabileceğinizi söylemiştim. Birini bile sormaya tenezzül etmediniz! Open Subtitles قالوا لي أنكِ قد تسألين أسئلة صعبة أنتِ غير مهتمة لتسألي سؤالاً واحداً
    Bu noktada, onun sözde barışçıl yanı son derece pratik bir soruya dönüşecekti. Open Subtitles في هذه النقطة، مسالمته المجرّدة، إن جاز التعبير، كانت لتصبح سؤالاً عملياً قوياً،
    ". Ben de onlara daha zor bir soru soruyorum: " İşinizden kaçınız kot pantolonlarınızı ya da çarşaflarınızı elde yıkıyorsunuz?" TED ومن ثم سئلت سؤالاً اشد صعوبة .. " كم واحد منكم .. غسل بنطاله الجينز او ملاءة السرير بيديه ؟ "
    İşte bir evet veya hayır sorusu. Kuduz aşınız var mı? Open Subtitles ،إليك سؤالاً بنعم أم لا هل حُقنت ضد داء الكلب ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more