"سندويتش" - Translation from Arabic to Turkish

    • sandviç
        
    • sandviçi
        
    • ekmek
        
    • sandwich
        
    • sandviçe
        
    • sandvici
        
    • kızarmış
        
    • Sandviçten
        
    • sandviçinin
        
    Yağlı yumurtalı sandviç ve... ve bir kilo şekerle kafein. Open Subtitles سندويتش البيضِ الدهنيِ و آونــــ 44 ـــــس مِن السُكّرِ والكافايينِ.
    sandviç istemiyor musun, gerçekten? Open Subtitles هل انتِ متأكدة أنكِ لن تتناولين سندويتش ؟
    Bir buçuk saatte sandviç sipariş etmeni seviyorum. Open Subtitles أحب أن تستغرقين ساعة ونصف في طلب سندويتش
    Ben dün 40 puan kaybettim... çünkü sandviç yedim. Open Subtitles فقط بالأمس فقدت شخص40 نقطة لهذا لأنه قال انه جائع وطلب سندويتش مربى
    Bu yüzden belki o makarna suşi pide burrito donut burger sandviçi reddetmek isteyebilirsin. TED فربما تريد أن تتخلي عن أكل الباستا والسوشي و بيتا بوريتو والكعك المحلى و سندويتش البرغر
    Bugün, hamburgerle ton balıklı sandviç arasında kararsızdım. Open Subtitles هذا المسـاء لم أستطع أن أقـرر هـل آكـل سندويتش لحم تكساس أم سندويتش تونـا
    Ayrıca, bu arada, sana sandviç öneren birine söylenmeyecek kadar kaba bir söz. Open Subtitles الذي، بالمناسبة، شيء وقح للقول إلى شخص يعرض عليك سندويتش.
    Tamam tavuk göğsü sandviç istiyorum. Derisiz ve tost olsun. Open Subtitles سأتناول سندويتش صدر الدجاج بدون جلد مع خبز محمص.
    Bana tavuklu sandviç. Derisi alınmış olsun. Open Subtitles سأتناول سندويتش صدر الدجاج بدون جلد مع خبز محمص
    Kuru çavdar ekmeği arası jambonlu, bol mayonezli sandviç. Open Subtitles سندويتش لحم خنزير على خبز غير طازج وكثير من المايونيز وبرفق على لحم الخنزير
    Barbekü tavuk sandviç, fırında patates ve orta kola. Open Subtitles سندويتش دجاج بي كيو، بطاطة مشوية تماما، وكوكا متوسّط.
    Bu hayatım boyunca yediğim en iyi hindili sandviç. Open Subtitles هذا أفضل سندويتش ديك رومي تذوقته في حياتي
    Kendime tunalı sandviç yapacağım. Open Subtitles أنا أُعِد سمك التونة الممتاز سندويتش السلطة
    Acıkmışa benziyorsun. Sana sandviç ya da başka bir şey ısmarlayabilir miyim? Open Subtitles تبدو جائعاً هل أشتري لك سندويتش أو شئ ما ؟
    Oh.İşte oldu. Tuna balıklı sandviç, bir kahve ve bir de çubuk tarçın Open Subtitles هذا هو سندويتش سمك تونا قهوة وعود قرفة واحد
    O gece, gece iki civarlarında sandviç almak için bara gittim. Open Subtitles الليلة القادمة , سأخرج للحانة على الساعة 2: 00 لأحصل على سندويتش
    Çünkü gece istediğiniz saatte sandviç alabiliyorsunuz. Ve o sırada Vince Vaughn'a rastladım. Open Subtitles لأنك لا تستطيع أن تحصل على سندويتش في الليل .سأتوجه
    Bir keresinde bir sandviç'i ortadan ayırmıştı ve sonunda çok küçük suratlı bir sandviç oldu. Open Subtitles في أحسن الأحوال، ستكون سندويتش صغيرة مفتوحة
    Barbekü tavuk sandviçi, fırında patates ve orta kola alacağım. Open Subtitles أنا سأخذ سندويتش دجاج بي كيو مع بطاطة مشوية تماما وكوكاكولا متوسطة الحجم
    Galiba yediğim ekmek arası midye bozuktu. Open Subtitles أعتقد بأني أكلت سندويتش محار فاسد أو شيء ما
    Ben bir Duble SmiIey sandwich alayım, Open Subtitles أنا اريد سندويتش سملي كبير،
    Sadece bir sandviçe ihtiyacın olabileceğini düşündüm. Open Subtitles أنا فقط رجل رأى رجل آخر لربما بحاجة الى سندويتش
    Sana hindi sandvici getirdim. Open Subtitles احضرت لك سندويتش ديك رومى بدون مايونيز
    Ve şimdi majesteleri şatosuna dönüp saray usulü kızarmış peynirli sandviçini bekleyecek. Open Subtitles والآن، جلالته سَيَذْهبُ إلى قلعتَه، حيث هو سَيَنتظرُ سندويتش الجبنِ المَشْويِ الملكيِ.
    Sandviçten haberim yok! Paco! Open Subtitles لا أعرف أي شيء بشأن سندويتش
    Sen kahraman sandviçinin büyük bir parçasısın. Kızı kurtarmak istiyorsun. Open Subtitles أنت كتلة كبيرة من سندويتش بطل أنت تريد إنقاذ الفتاة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more