"سيّدي" - Translation from Arabic to Turkish

• komutanım
• Sayın
• Bay
• Amirim
• Lordum
• Emredersiniz
• patron
• Majesteleri
• Usta
• Hocam
• bayım
• Beyefendi
• Efendim

Fransızca ve Almanca konuşan birisine ihtiyacım var. - Evet, komutanım!
و أنا أحتاج شخص يتحدث الفرنسيه و الالمانيه نعم يا سيّدي

komutanım, lütfen bana bir emir verin. Ne yapacağımı bilmiyorum komutanım.
سيّدي هلّا أعطيتني أمرًا رجاءً، فلستُ أعلم ماذا أفعل يا سيّدي.

İtiraz ediyorum Sayın Hâkim. Az önce soruldu ve cevaplandı.
إعتراض , سيّدي القاضي إسأل فقط , و أجب فقط

Sayın Başkan, bu işlemleri geciktirdiğimiz için özür dilerim.
سيّديالرئيس.. سيّدي الرئيس، أود الأعتذار عن تأخير هذه الإجراءات.

Bay Başkan, dobralığımı bağışlayın, ama şımarık çocuklar gibi konuşuyorsunuz.
سيّدي الرئيس، اغفر لي صراحتي. ولكنّك تتحدّث مثل طفلٍ مُدلّل.

Amerika için çalışıyorduk Amirim.
نحن نعملُ لصالح أمريكا يا سيّدي.

Lordum Jia Jingzhong ile ilgili planımızın tüm hazırlıkları tamamlandı.
سيّدي كل شئٌ مرتب حسب خطتنا ذلك مُقدم بشكل مرضيّ

Mücadele çetindi ondan dolayı. Başüstüne, komutanım.
كانوا فى منتهى الصلابه ذلك السبب فى أنك بدأت بهم نعم يا سيّدي

Her şekilde timle paylaşırım, benim açımdan, komutanım.
حسنا.. و بكلّ تأكيد أخبر الجماعه به حسنا، بطريقتى فى التفكير يا سيّدي

Güvende olacaklarını düşünüyorlar, komutanım.
استمع إلى الكابتن يظنّون أنّهم سيكونون فى أمان معنا يا سيّدي

Hayır, komutanım, ama onların toplanma noktası bizimkiyle aynıydı.
لا يا سيّدي إلاّ أنّني أعرف أن فرقة بيكر لهم نفس نقطة التجمّع مثلنا

Başüstüne komutanım. Bunlara bakmak isteyebilirsiniz, komutanım.
أوه، ربّما ترغب فى فحص ذلك بالخارج يا سيّدي

Sayın Başkan, bunun gündemde olduğunu sanmıyorum.
سيّدي الرئيس، لا أعتقد أن ذلك مدرج على جدول أعمالنا اليوم

Sayın Başkan, neler hissettiğinizi biliyorum... ama bahsettiğimiz şey federal yöneticileri engellemek... seçim kanunlarını çiğnemek.
سيّدي الرئيس أعلم كيف تشعر ولكننا نتكلم عن إعاقة عمل المنظمين الفدراليين وخرق قانون الإنتخابات

Sayın Başkan... bilmenizi isterim ki, her ne olursa olsun, bence iş tasarınız... harika bir fikirdi.
سيّدي الرئيس، مهما حصل أريد أن تعلم بأن برنامجك لإيجاد فرص عمل فكرة رائعة

Siz de bize şaka yapmak istediniz, ha Bay Postacı?
و أنت ترى أنّ من المناسب أن تلقي علينا النكات؟ يا سيّدي ساعي البريد

Bay yönetmen. Tam olarak ne yapmak istiyorsunuz?
سيّدي المخرج ماذا تريد أن تفعل بالتحديد؟

Kusura bakmayın Amirim.
أنا آسفة يا سيّدي.

Lordum, saatlerdir kendinizi heba ediyorsunuz. Eğitime benim devam etmeme izin verin. Siz de biraz dinlenirsiniz.
سيّدي قدّ أنهكتَ نفسكَ لساعات ،دعني أكمل إرضاخها ، حتى يتسنَ لكَ الرّاحة.

Senin ekibinde bu 4 grup arasında olacak. - Emredersiniz!
ـ وفرقتك ستكون واحدة من هذه الأربعة ـ أجل، سيّدي

patron, bir dakika bekle. Gidip muhafızları getireyim.
سيّدي ، أنتظر.نحنُ سوف نأخذهم إلى الحرّاس

İşte Majesteleri, duymanız gereken her şeyi duydunuz.
حسناً، سيّدي لقد استمعت لما تريد سماعه

Canın artık aramak istemiyor mu Usta?
لا تشعر بأنّك تبحث بعد الآن أليس كذلك سيّدي ؟

Hocam organı vücut içinde mi yoksa vücut dışında mı ayıracaksınız?
الكبد ستقسم هل سيّدي, انتظر يسألان الوالدين لأن .. ؟

- İki biranız da hazır. - Teşekkürler bayım.
ـ تفضلي، كأسين من البيرة ـ شكرًا لك، سيّدي

Onun istekleri mühim değil Beyefendi. Yetki bende ve gitmekte özgürsünüz.
رغبته لا تشكّل فرقاً، سيّدي أنا المسؤول، و أنت حرٌّ بالذهاب

Size söyleyecekleri çok önemli bir şey var galiba, Efendim.
يبدو أنّ لديهم شيئـاً عـاجلاً ليحيطـوا علمكَ بـه يـا سيّدي