"لا يعني" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlamı yok
        
    • önemi yok
        
    • ifade etmez
        
    • diye
        
    • anlam ifade etmiyor
        
    • anlamına gelmez
        
    • anlamına gelmiyor
        
    • demek değil ki
        
    • demek değildir
        
    • şey ifade etmiyor
        
    • göstermez
        
    • anlamına da gelmez
        
    Devlete parasını verdim. Ama buralarda bunun bir anlamı yok. Open Subtitles لقد دفعت حقها للحكومة لكن هذا لا يعني أي شيء
    Hiçbir anlamı yok. Uslanmış görünmemek için domuz gibi mi davranıyorsun? Open Subtitles اسمعي , هذا كلام غرف تغيير الثياب لا يعني أي شيء
    Evet, arefleksi Miller Fisher anlamına gelebilir, ama refleksleri kayıp değil zayıf olduğuna göre, hiç bir anlamı yok. Open Subtitles نعم، انعدام المنعكسات قد يعني متلازمة ميلر فيشر لكن بما أن المنعكسات ضعيفة لا غائبة فهذا لا يعني شيئاً
    Hayır, hayır, ikiniz de. Ama sizin hatalarınızın önemi yok. Open Subtitles لا لا, كلا منكما و لكن خطأك لا يعني شيئا
    Bu bir şey ifade etmez. Bir anlaşma yaptığımızı söyledin ve beni düdükledin. Open Subtitles هذا لا يعني شيئا انت قلت بأن كان لدينا اتفاق وانت خدعتني
    Ne olduklarını açıklayamıyorum diye onların UFO olduklarına inanacak değilim. Open Subtitles عجزي عن التفسير لا يعني أنّي سأصدّق أنّهما طبقان طائران
    Öyleyse, Olcha senin için o kadar fazla bir anlam ifade etmiyor. Open Subtitles إذن، أولكا لا يعني لكِ كثيرًا، أليس كذلك؟
    Fakat bu hormonların üzerimizde sınırsız gücü olduğu anlamına gelmez. TED لكن هذا لا يعني أن للهرمونات سلطة غير محدودة علينا.
    Bu yazılımı görmezden gelmemiz anlamına gelmiyor, veya iletişimi veya hesaplamaları. TED هذا لا يعني أنه علينا تجاهل البرمجيات، أو المعلومات، أو الحساب.
    Ama bu demek değil ki psikotik zorluklardan uzak durabildim. TED وهذا لا يعني أنني قد انتهيت من كل الصراعات النفسية.
    Burada oturmuş o adrenalin meraklılarını savunuyorsun ki bunun gözümüzde hiçbir anlamı yok. Open Subtitles أنت هنا توفير الأدرينالين لمدمنين وهذا تماماً لا يعني أي شيء لهذا القسم
    Seçimler hakkındaydı bu. Önceki cümle olmadan bir anlamı yok. Open Subtitles ذلك بشأن الانتخابات إنه لا يعني شيئا قبل الجملة السابقة
    Kalp ve beyin mükemmel uyumu yakalayamazsa tutkunun bir anlamı yok demektir. TED إذا لم يجد القلب قافية مثالية مع الرأس، فإن شغفكم لا يعني شيئًا.
    Demek istediğim eğer eğer silah taşıyorsan, anlamı yok. Open Subtitles أعني إن كنت تحمل واحداً لا يعني شيئاً هاه؟ هذا واضح
    Bunun hiçbir anlamı yok. Cinayet sonraki bir kaç gün içinde de işlenmiş olabilir. Open Subtitles هذا لا يعني شيء, المقتل كان من الممكن ان يصير في ايّ من الايام بعدها
    Eğer zaman onlara sırf acı veriyorsa... o halde mükemmeliyetlerinin bir anlamı yok demektir. Open Subtitles إذا كان الزمن يشكل محض ألم بالنسبة لهم فالكمال بالنسبة لهذا المكان لا يعني شيئا
    Hayatım... bir toprak parçasının bizim için bir önemi yok ki. Open Subtitles يا عزيزي، قطعة واحدة من الأرض لا يعني شيئا بالنسبة لنا.
    Paranın benim için önemi yok. Bir işim var. Open Subtitles ، المال لا يعني شيء عندي فأنا أحصل على وظائف
    Fakat para, sevdiklerinle paylaşmıyorsan bir anlam ifade etmez. Open Subtitles لكن المال لا يعني شيا بدون أحباء تشاركهم معك
    Ben ciddiyim. Dinle, burada tıkılı kaldın diye senin de kalman anlamına gelmiyor. Open Subtitles أنا جاد إسمع فقط لأني هنا لا يعني بالضروره أنه يجب عليك ذلك
    Efendim, bu onlar için bir anlam ifade etmiyor. Open Subtitles سيدى، ذلك لا يعني أي شئ إليهم. تكلم بحرية.
    Yine de bu çürükleri tedavi etmeyi başaramadıkları anlamına gelmez. TED لكن هذا لا يعني أنهم لم يتمكنوا من علاج التسوس.
    Tabii bu kalbimin ortasından koca bir mızrak geçmiş gibi acıtmadığı anlamına gelmiyor. Open Subtitles ولكن هذا لا يعني انني لم اتأذى وان النار تغلي بصدري من هذا
    Bu demek değil ki bir parçam onu hep sevmeyecek, ve belki de bir gün tekrar birlikte oluruz. Open Subtitles لا يعني بأن هناك جزء مني لن يقوم بهذا ربما سنعثر على الطريق لنعود إلى بعضنا البعض يوماً ما
    Oğluyla sikişmiş olabilirim ama bu demek değildir ki, onu öldürmek istedim. Open Subtitles صحيح أنني كنت أضاجع ابنه ولكن ذلك لا يعني أنني أردت قتله
    Bana öyle bakma Helen. Bu, bir şey ifade etmiyor. Open Subtitles لا تنظرو إلي بهذه الطريقة هذا لا يعني أي شيء
    Projede büyük bir hata bulmak bunun projenin sonu olduğunu göstermez. TED إنّ اكتشاف هفوة كبرى في المشروع لا يعني دائماً نهاية المشروع.
    Bu kendi bakış açımızı destekleyen çalışmaları seçip inanabileceğimiz anlamına da gelmez, bu doğrulama yanlılığı olur. TED لا يعني ذلك اننا نستطيع فقط إنتقاء أي دراسة تدعم وجهة النظر الخاصة بنا لأن ذلك سيكون، مرة أخرى، إنحياز تأكيدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more