"للتحكم" - Translation from Arabic to Turkish

    • kontrol
        
    • kontrolü
        
    • kontrolünü
        
    • bükmeyi
        
    • kumandalı
        
    • kumandası
        
    • Onu rahatlatmak için
        
    Bu şekilde, kontrol etmek için düşünmekten başka bir şeye ihtiyacımız olmaz. TED عندها لن نحتاج لأي شيء للتحكم بالسيارة، ما عدا التفكير في ذلك.
    Dur tahmin edeyim. Bir çeşit kontrol matriksi. Bir bakalım. Open Subtitles دعوني أخمن، إنه جهاز للتحكم إنتظروا، ما مصدر تغذيته ؟
    Öfkeni kontrol etmenin en iyi yolu Vücudunu kontrol etmektir. Open Subtitles افضل طريقة للتحكم في إنفعالاتك هي عن طريق التحكم بجسدك
    Ortam kontrolü için hava geçirmez conta. Bu katta gördüğüm en güvenli şey. Open Subtitles أجَل، ستائِر هواء للتحكم في الجو، أكثَر رجال أمن رأيتهم في هذا الطابِق.
    İHA'nın kontrolünü ele almak için kullanılan teknoloji, bugün ilerleyen saatlerde sivillere karşı büyük çapta bir terörist saldırısında kullanılacak. Open Subtitles نفس التقنية التي إستُخدِمت للتحكم في طائرتك الآلية سوف تستخدم لشنّْ هجوم إرهابي كبير على مدنيين لاحقاً في هذا اليوم
    Bilezik ona vücudunu kontrol etme gücü veriyordu yürümesini sağlıyordu. Open Subtitles السوار مَنحهُ القدرة للتحكم في جِسمه مِما أعطته القدرة للمشيي
    Zihninin kontrol edilmesi ve benimle ölüm dövüşüne girmen yeter de artar. Open Subtitles تتعرضين للتحكم العقلي وخوض معركة قاتلة معي، هو أمر كافِ ليوم واحد
    Birbirlerine karşı dolduruşa getirmek belki de kontrol etmenin tek yoludur. Open Subtitles على أية حال, وضعهما ضد بعض ربما يكون الطريقة للتحكم بهما
    Şimdi diyebilirsiniz ki, bir dur bakalım beyni anlamadan hemen nasıl kontrol etmeye kalkışırsın ? TED الآن إنتظروا دقيقة , يمكن لأحدكم أن يقول , كيف يمكنكم الذهاب مباشرة للتحكم بالعقل بدون فهمه أولاً ؟
    Kelimenin tam anlamıyla kontrol için mi, el ve baget kontrolü için mi? TED هل هي حرفياً للتحكم، للتحكم في عصى اليد؟ لماذا أفعل ذلك؟
    Ve, aynı mekanizma, eşsiz bir biçimde, insanlarda öndede var; ama biz onu hareketleri kontrol etmede kullanıyoruz. TED و وحدهم البشر لديهم التقنيات ذاتها في الأمام, لكننا نستخدمه للتحكم في الحركة
    Çünkü ulus devletin hareketleri ne kendiyle sınırlıdır, ne de ulus devlet için yeterlidir kendi bölgesini kontrol etmek için, çünkü ulus devletin dışındaki etkileri artık içeride olanları da etkiliyor. TED لأن أفعال دولة وطنية لا تقتصر لا على ذاتها، ولا هي كافية للدولة الوطنية بذاتها للتحكم في أراضيها، لأن التأثيرات خارج الدولة الوطنية بدأت الآن في التأثير على ما يحدث داخلها.
    Bu bir defibrilatördür. Bu cihaz, kullanan kişinin kalp ritmini kontrol eder ve birçok insanın hayatını kurtarmıştır. TED هذا هو مزيل الرجفان، وهذا الجهاز يزرع في الشخص للتحكم بإيقاع نبضات القلب، وقد أنقذت هذه حياة الكثيرين.
    Avustralya 1950'lerden bu yana vahşi tavşan nüfusunun büyümesini kontrol edebilmek için, ölümcül hastalıklar getirmişlerdir. TED منذ خمسينات العام 1950، تقوم أستراليا بإدخال الأمراض الفتاكة إلى الأرانب البرية للتحكم بنمو أعدادها.
    Siyaset bu veri akışını kontrol mücadelesine dönüşüyor. TED وأصبحت السياسة هي الصراع للتحكم في تدفق البيانات.
    Online bir kontrol sistemi kurduk ki bu sistemi hızlandırsın. TED أنشانا نظام للتحكم على الإنترنت و من ثم أصبحت الإجراءات اسرع
    Çekirdekte 146 tepe aktör var ve bunlar kolektif olarak uluslararası şirketlerin değerlerinin %40'ını kontrol etme potansiyeline sahip. TED يوجد 146 لاعب كبير في اللب، وهم سوياً لديهم الإمكانية للتحكم بشكل جماعي في 40% من قيمة الشركات الانتقالية.
    Sonra bu modelleri tahlil etmek ve algoritmaları da birleştirebilmek için kontrol teorisi denen matematiğin bir alanını kullanıyoruz. TED ثم نستخدم فرعا من فروع الرياضيات يسمى بنظرية التحكم لتحليل هذه النماذج وأيضا لتوليف خوارزميات للتحكم فيها.
    Hastanelerde, yeni medikal cihazlar için; sokaklarda trafik kontrolü için. TED في المستشفيات للاجهزة الطبية الحديثة في الشوارع للتحكم في حركة المرور
    Hareket kontrolünü arttırdığına dair ipuçları var, üç boyutlu düşünebiliyor ve gelişmiş bir mantığı var. Open Subtitles هو يظهر علامات متسارعة للتحكم الحركي. فضلاً إنه طفل ذكي وحركي ومتقدم في التفكير المنطقي.
    Hala hava bükmeyi öğrenemememin nedeni belki de senin berbat bir öğretmen olmadan dolayıdır. Open Subtitles ربما المشكلة ليست بي ربما سبب عدم تعلمي للتحكم في الهواء حتى الآن هو أنك معلم فظيع
    Bu oyun her şeyim. Uzaktan kumandalı helikopter için gereken fişleri toplamama çok az kaldı. Open Subtitles هذه اللعبة كل ما لديّ .ولقد حصلت علي تذاكر كافية للتحكم بالمروحية
    Sanki uzaktan bir kumandası var gibi gözüküyor. Open Subtitles للتحكم مؤازره كوحده تبدو انها بمحول مزوده الراديو فى
    Onu rahatlatmak için biraz morfin verdim. Open Subtitles أعطيته جُرعة من المورفين للتحكم بألمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more