"منكَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • senden
        
    • seni
        
    • senin
        
    • sizden
        
    • Sana
        
    • seninle
        
    • yapmanı
        
    • etmeni
        
    senden altı paket istedim. Bana uzun bir çocuk getirdin. Sadece söylüyorum. Open Subtitles لقد طلبتُ منكَ ستَ علب بيرة ، فأحضرت لي علبةً واحدةً كبيرة
    senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. Open Subtitles إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب
    senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. Open Subtitles إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب
    seni vurmayacağım ama bu dağdan her geçişimde kendimi kollayacağım. Open Subtitles و لكني لن أهبط الجبل أيضاً متلفتاً حولي خوفاًً منكَ
    - senin görevin oturmak ve masum görünmek. - Ben masumum. Open Subtitles ــ المطلوب منكَ أن تجلس و تتظاهر بالبراءة ــ أنا برىء بالفعل
    Beni öldürmeden önce senden isteyeceğim son bir şey var. Open Subtitles هناك أمرٌ واحد أطلبُ منكَ أن تفعله بعد أن تقتلني.
    senden de, yani insanlardan da korkması gerek, değil mi? Open Subtitles يجب أن يكون خائفـًا منكَ أنت من البشر، أليس كذلك؟
    Olanları düşünmeden edemiyorum. senden en son onu etki altına almamı istediğim zamanı... Open Subtitles لا يمكنني الكف عن التفكير فيما حدث آخرة مرّة طلبت منكَ سحره ذهنياً
    senden rahatsız oldum, senden bıktım Sana kızdım ama asla ihanete uğrayacağımı düşünmezdim. Open Subtitles لقد كنتُ مُنزعجة وغاضبة وحانقة منكَ ولكنِّي لم أفكِّر أنِّي سأشعر بالخيانة منك
    - Sanırım şu anda Tardis'deki o şeylerden çok senden korkuyorum. Open Subtitles أظن أنني خائفة منكَ الآن أكثر من أي شيء في التارديس
    Hiç bir zaman seni zorlamadım, senden bir şey istemedim. Open Subtitles لم أجبركَ على أي شيء لم أطلب منكَ أي شيء
    Hem senden açıkça tasarının arkasında durmanı istemiyorum ki alenen tasarıya vurma yeter. Open Subtitles اسمع، أنا لا أطلبُ منكَ أن تتبنى الوثيقة لكن لا تحاربها في العلن
    Baban, senden yalan söylemeni isteyecek tipte birine benzemiyor. Open Subtitles والدك لا يبدو من نوع الرجال الذي سيطلب منكَ أن تكذب
    senden istediğim şey bir fedakarlık değil, bana borcun olan para. Open Subtitles لا أطلب منكَ حسنة، لكنّـك تُدينني بالمـال
    Yemin ediyorum, bundan sonra senden başka hiçbir şey istemeyeceğim. Open Subtitles أقسمُ بأنني لن أطلبَ منكَ شيئًا آخر مُجددًا بهذا العمر أو أيّ عمرٍ آخر.
    Eğer oraya gidip polisçilik oynarsan seni kendi ellerimle enselerim. Open Subtitles إذا كنت خارج تنتحل ضابط شرطة سوف أنال منكَ بنفسي
    - senin işin masum gözükmek. - Zaten masumum. Open Subtitles ــ المطلوب منكَ أن تجلس و تتظاهر بالبراءة ــ أنا برىء بالفعل
    Hayır ama bu değerlendirme süreci bitene kadar sizden bu konuşmayı değiştirmenizi istiyorum. Open Subtitles لا ، لكن حتى ينتهي هذا التقييم انا اطلبُ منكَ أن تغير الحوار
    Ama Sana ve yaptıklarına aşina oldukça bir gerçeği keşfettim. Open Subtitles و كلّما اقتربتُ منكَ شخصيّاً و من أعمالك، وجدتُ الحقيقة.
    Saçmalık bu. seninle bir anlaşma yaptık ve buna göre öğretmenin söylediğini yapacaktın. Open Subtitles لقد اتفَقنا، و كانَ جزءً من الاتفاق أن تفعَلَ ما يطلبُهُ منكَ الأستاذ
    Onu sabit tutmak için yatıştırıcı vererek yapabilirsin diye tekrar yapmanı istedim. Open Subtitles كنت أطلب منكَ إعادة التصوير بعد أن تعطيه مهدئاً كي يبقى ثابتاً أثناءها
    İdam gününe kadar, her gün beni ziyaret etmeni istiyorum. Open Subtitles أريدُ منكَ أن تأتي لزيارتي كل يوم حتى يوم الرحيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more