"وكيل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ajan
        
    • ajanı
        
    • menajer
        
    • temsilci
        
    • menajeri
        
    • acentesi
        
    • ajanım
        
    • temsilcisi
        
    • bahisçi
        
    • ajanıyım
        
    • menajerim
        
    • ajansı
        
    • temsil
        
    • ajanını
        
    • ajans
        
    Geçen yıl Vadik'in operasyonu üstünde çalışan yabancı bir Ajan epey ilerleme kaydetti. Open Subtitles السنة الماضية وكيل أجنبي عمل على إختراق عملية فاديك جعل تقدّم جيد جدا.
    Verdiğimiz zayiatı örtbas etmek için kontaklarınızı kullanabilirsiniz belki de ,Ajan Fowler. Open Subtitles ربما يمكنك التغاضي عن وقوع خسائر بشرية على نطاق واسع، وكيل فاولر.
    Bir çeşit kıIık değiştirme ustası, gizli Ajan tarzı adamlardan. Open Subtitles بعض نوع من بارعا في التنكر، السري نوع وكيل المتأنق.
    Bir Hunter ajanı bölgenin uydu yayını etkisiz hale getirdi. Open Subtitles وقال وكيل هنتر نائمة تعطيل استجابة الأقمار الصناعية لتلك المنطقة.
    Ajan Cooper, soruşturmaya sizin ekibiniz bakacak ve tüm rehine pazarlığını onlar yapacak. Open Subtitles وكيل كوبر، القوة مهمتك سيتم تشغيل نقطة على التحقيق و أي مفاوضات الرهائن.
    Sen Ajan McGee ile konuşurken kesin bir sonuca varmış olurum. Open Subtitles ولكن سوف يكون لي فكرة دقيقة عند الانتهاء مع وكيل ماغي.
    Ajan Gibbs Kolombiya konusunda deneyimli olduğu için başa getirildi. Open Subtitles وضعت وكيل جيبز المسؤول بسبب مسبقة منه الخبرة في كولومبيا.
    Bir Ajan, imha edici. Charlene onun John adında bir hademe olduğunu sanıyor. Open Subtitles هو وكيل, وهو مبيد تشارلي تظن أنه الفراش المسمى بجون
    Elinde bazı gizli bilgiler var ve, her iyi Ajan gibi, sadece güvendiği birine teslim edebilir, bu durumda bana. Open Subtitles لديه بعض المعلومات السرية. ومثل أي وكيل جيد ، انه سوف اليد فقط أكثر من / / لشخص يثق به.
    Federal Ajan. Pardon. Şimdi giden kişinin verdiği paraya bakabilir miyim? Open Subtitles وكيل فدرالي عفوا أود أن ارى النقود الذي سلمها لك ذلك الرجل
    Ajan Scully için kendini sorumlu hissettiğini biliyorum, ama böyle bir kararı kabul edemem. Open Subtitles النظرة، أعرف بأنّك تشعر مسؤول عن وكيل سكولي، لكنّي سوف لن أقبل إستقالة وهزيمة كعقاب ذاتية.
    Ajan Mulder'ın size sırlarını açtığına inanıyor musunuz, Ajan Scully ? Open Subtitles تفكّر وكيل مولدر يعهد فيك، الوكيل سكولي؟
    Belki de Syracuse'deki ajanı öldüren kişi, Ajan Chapel'dir. Open Subtitles لربّما هو كان مصلى وكيل الذي قتل ذلك وكيل الحقل في سيراكوس.
    Ajan Chapel, o doktorların kan stoklarını zehirlediklerini söylememiş miydi? Open Subtitles لم مصلى وكيل يقول هؤلاء الأطباء هل يمكن أن يلوّث تجهيز الدمّ؟
    Şu anki boktan kontratınla oynayacak, gelecek yıl da menajer tutmayacaksın. Open Subtitles وستلعب للحصول على عقدك الثمين، وستكون بدون وكيل في العام القادم
    Eğer o temsilci bir yazılım aracısıysa vatandaş sayımız kadar senatörleri olan bir senatomuz olabilir. TED إذا تحققّ ذلك الأمر وأصبح نائبك مجرد وكيل الكتروني، فسيكون لدينا مجلس شيوخ يضمّ أعضاءً بعدد المواطنين،
    Bu arada Restil'in menajeri bana, bir müşterisinin bu tarz bir anlaşmayla bir milyon dolar ve şu kocaman kamyonlardan aldığını söyledi. Open Subtitles بين لصوص الكومبيوتر والشركات المشهورة في هذه الأثناء، وكيل ريستيل طالب زبون بقائمة لأكثر من 300 في أحد المرات دفع مليون دولار
    Sen tatil acentesi değil, bir meleksin. Open Subtitles أنت لَسْتَ فقط . وكيل سفريات روجر. أنت ملاكَ.
    İki kaçağın yakalanmasına yardım eden federal bir ajanım. Open Subtitles أنا مساعدة وكيل إتحادية في المطاردة لسجينين.
    Sanırım modellik temsilcisi gibi biriydi. Open Subtitles أعتقد بأنه كان وكيل للعروض او شيء من هذا القبيل
    Failimizin dediğine göre bahisçi işleri gizli bir arka odadan yönetiyor. Open Subtitles سارقنا يقول , ان وكيل المراهنات يدير العمليات من غرفه مخفيه
    - Ben FBI ajanıyım, bu otobüse el koyuyorum. Open Subtitles أنا وكيل مكتب التحقيقات الفدرالي، وأنا ساوقف هذه الحافلة
    menajerim beni tekrar Royal Shakespeare Company'e katılmaya zorluyor. Open Subtitles وكيل أعمالي سيدخلني نحو شركة رويال شكسبير مرة أخرى
    Vuran kişi Ulusal Güvenlik ajansı'ndan, bizden biri. Open Subtitles مطلق النار هو وكيل أمن قومي سابق, أحدنا.
    Burada bulunması gerekmez. Vekil ile temsil ediliyor olabilir. Open Subtitles لم يكن من الواجب أن تكون هنا بنفسها كان من الممكن أن يتم تمثيلها عن طريق وكيل
    Bir FBI ajanını bu olaya kafa yormasına bile şaşırdım. Open Subtitles ما مصلحتكم؟ أعني، أنا كنت مفاجئ في الحقيقة الذي وكيل مكتب تحقيقات فدرالي واحد أعطى هذا فكر الحالة.
    ajans olmazsa kasedi almaz mısınız, kaset basılmazsa da ajansım olmaz ha? Open Subtitles لا تاخذى الشريط الا فى وجود وكيل ليس بالامكان الحصول على وكيل الى ان اصبح مشهورة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more