"يتم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu
        
    • bir
        
    • edilmedi
        
    • edilmek
        
    • da
        
    • kadar
        
    • edilmesi
        
    • yapılması
        
    • için
        
    • yapıldığını
        
    • edilmemiş
        
    •   
    • edilmeden
        
    • edilmesini
        
    • yapılıyor
        
    Sonunda, bir diğer birey, arkasını dönerek oturdu ve sonra katılımını iptal etti, bu sebeple tanınmasın diye görüntüyü mozaiklemem gerekti . TED وأخيراً، شخص آخر جلس للتصوير من الظهر ثم بعد ذلك ألغى مشاركته، لذا فقد أضطررت لتمويه صورته كي لا يتم التعرف عليه.
    Ve bildiğiniz bir sonraki şey, ışıkla aktifleşebilen bir nörona sahip olduğunuz. TED وإذا بنا نحصل الآن على عصبون يمكن ان يتم تفعيله بواسطة الضوء
    Şimdiye kadar bir şey rapor edilmedi; ama ismini sistemimize yerleştireceğim... Open Subtitles لم يتم الإبلاغ عن أي شيء هنا لكني سأضع إسمه بسجلاتنا
    Sınır dışı edilmek istemiyorsan, 48 saat içinde bir şeyler öğren. Open Subtitles أمامك 48 ساعة كي تخبرني بشيئ مفيد قبل أن يتم ترحيلك.
    Nasıl olur da erkek model tıbbi araştırmalarımızın taslağı olur? TED كيف يتم ذلك وتصبح عينة الذكر إطارنا في البحث العلمي؟
    Gençlerin günümüz ekonomisine hazırlanış şekilleri arasında dünyalar kadar fark var. TED هناك فارق كبير في الطريقة التي يتم إعداد الأطفال لاقتصادنا اليوم.
    bu büyük dedemin insanlara sağladığı hareket özgürlüğünün tehdit edilmesi, çevrenin de tehdit edildiği gibi. TED وتلك هي حرية الانتقال التي قدمها جدي الاول الى الناس يتم تهديدها الان ,تماما مثل البيئة
    bu, testin birçok farklı yerde yapılmasına olanak sağlar hatta evde bile, böylece her test yapılması gerektiğinde doktora gitmeye gerek kalmaz. TED فهذا يجعل الجهاز قابلا للاستخدام في أماكن عدة حتى بالمنزل لذا، لا داعي لزيارة الطبيب، في كل مرة يتم بها إعداد الفحص.
    Kabul edilmeyi beklemiyordum ve ailemin üniversite için parası yoktu. TED لم أتوقع أن يتم قبولي, وأسرتي لا تمتلك مصاريف الجامعة
    Ve sonunda bu harici gücüne dahil olarak göreve çağırılırlar. TED في نهاية المطاف يتم تجنيدهم للانضمام الى هذه القوة العاملة الخارجية.
    Üzerinde bu yansıtıcı aygıtın bulunduğu nesneleri boşlukta tespit etmek için kullanılır. TED يتم استخدامه لتحديد موقع أجسام في الفضاء تتوفر على علامات عاكسة عليها.
    Fakat, bu cinsiyet farklılıkları oldukça sık göz ardı ediliyor. TED ولكن في الكثير من الحالات يتم تجاهل الاختلافات بين الجنسين.
    Ve sıradan bir diş kontrolünde... ...yaklaşık 15 ila 30 mg tartar temizletirsiniz. TED ،في زيارة عادية لطبيب الأسنان .قد يتم إزالة حوالي 15 إلى 30 مليغرام
    Neredeyse bir saat oldu ve arabadaki fil hakkında tek kelime edilmedi. Open Subtitles لقد مرت ساعة تقريبا و لم يتم ذكر الفيل الذي في السيارة
    Nerede olduğunu bilmenin tek yolu davet edilmek. - bir nevi kısır döngü. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لمعرفة مكانها بأن يتم دعوتك إنها كحفلة مذهلة أو ما شابه..
    belki de rutin bir kan testi beyaz hücrelerinin (lökosit) sayısının çok fazla olduğunu ya da karaciğer enzimlerinin yükseldiğini gösterecektir. TED و ربما خلال فحص دم إعتيادي يتم إكتشاف وجود عدد كبير من خلايا الدم البيضاء أو ارتفاع ملحوظ في إنزيمات الكبد
    Ve Malavi'ye, yalnızca Malavi'ye değil, diğer ülkelere de: Var olan yasalarla ilgili olarak, bir yasa uygulanana kadar yasa değildir. TED وهناك شيء آخر لمالاوي وليس فقط مالاوي بل الدول الأخرى أيضا فإن القوانين التي هناك لا تكون قوانين حتى يتم فرضها
    Çoğunlukla görmezden geliniyorlar, çünkü yardım edilmesi daha zorlar. TED وهن عادة ما يتم تجاهلهن لانه يصعب تمويلهن
    Kurul'a göre bu işin kitaba uygun şekilde yapılması önemli gibi. Open Subtitles يهمهم كثيراً هناك أن يتم تولي هذه القضية كما تقتضي التعليمات
    Bana gelmeli ve sana nasıl yapıldığını göstermeme izin vermelisin. Open Subtitles يجب عليك أن تدعينى آتى . وأُريكٍ كيف يتم الأمر
    Ancak burada daha şimdiye kadar görülmesi zor ve daha önceden film edilmemiş yaşamları var. TED ولكن هناك جانب في حياتهم قلّما نراه ولم يتم تصويره أبداً.
    Tüm gün alışveriş icat edilmeden önce insanlar nasıl yaşıyorlarmış bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم كيف يمكنهم ان يعيشو قبل ان يتم اختراع التسوق
    Ruhr'da ikamet edenlerin yarından başlayarak hemen tahliye edilmesini istiyorum. Open Subtitles أريد أن يتم إجلاء جميع سكان الروهر بدأ من الغد.
    Daha rahat olabilmesi için de her türlü şey yapılıyor. Open Subtitles وكل الرعاية التي يمكن اتخاذها يتم أتخاذها لراحة أفضل له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more