"يمت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ölmedi
        
    • ölmemiş
        
    • ölü
        
    • ölmediğini
        
    • ölmüş
        
    • ölmezse
        
    • ölmediyse
        
    • ölmemişti
        
    • ölmediği
        
    • ölmeyecek
        
    • ölmeseydi
        
    • öldü
        
    • ölmez
        
    • ölen
        
    • ölmemiştir
        
    Böylece, onu bir kaç domuzda denediler, ve domuzlardan hiç biri ölmedi. TED لذلك، جربوا ذلك على عدد قليل من الخنازير، و لم يمت أحدها.
    Ben 10 yaşındayken babamın öldüğünü söylemiştim ya. Aslında ölmedi. Open Subtitles أخبرتك أن أبي مات وأنا في العاشرة، هو لم يمت
    Dinleyin, panik çıkmasını istemem ama, o hayvan henüz daha ölmedi. Open Subtitles اسمع، لا أريد أن أسبب الذعر لكن الوحش لم يمت بعد
    Küçük bir kasaba. Son bir buçuk haftadır kimse ölmemiş. Open Subtitles بلدة صغيرة لم يمت فيها أحد منذ أسبوع و نصف
    Hanımefendi, resmi olarak eşiniz ölü değil. Dedim ya size. Open Subtitles سيدتى ، إنه لم يمت بصفة رسمية لقد قلت لك ذلك من قبل
    Ama yaşlı olduğu için ölmedi. Bir okul otobüsü çarptı. Open Subtitles لكنه لم يمت من الشيخوخة ضُرب من قبل حافلة مدرسية
    Sürekli kurnanın koluna dönüp duruyorsun. Kurban küçük bir kireçlenmeden dolayı ölmedi. Open Subtitles ما تنفكي تعودين إلى ذراع الضحية الضحية لم يمت من تكلّس بسيط
    Herkes ölmedi. Ufak ayinin, Michelle hâlâ hayatta olduğu için işe yaramadı. Open Subtitles لم يمت الجميع وطقوسك الصغيرة لم تنجح لأن ميشيل على قيد الحياة
    Yalnızca biri Çin yemeğine fıstık yağı koyduğu için ölmedi. Open Subtitles لم يمت بسبب وضع أحدهم زيت الفستق في طعامه الصيني
    İnsanlar kanser veya kalp hastalıklarından yani bugün Batı'da bizim çektiğimiz yaşam tarzı kaynaklı hastalıklardan ölmedi. TED لم يمت معظم الناس بسبب السرطان أو أمراض القلب، أمراض نمط الحياة التي تصيبنا اليوم في الغرب.
    İsa bir hiç için ölmedi. İnsanoğlu bir hiç değil. Open Subtitles لم يمت المسيح للا شئ الانسانية ليست لا شئ
    Kriptonitte bilinmeyen bir element vardı ve Süpermen ölmedi. Open Subtitles حسنا, فى الكريبتونيت كان هناك عنصرا غير معروفا و لو يمت سوبرمان
    Kriptonitte bilinmeyen bir element vardı ve Süpermen ölmedi. Open Subtitles حسنا, فى الكريبتونيت كان هناك عنصرا غير معروفا و لو يمت سوبرمان
    Annen ve ben 52 yıldır evliyiz. Kimse ölmedi. Open Subtitles لقد تزوجت أمك منذ 52 عاماً و لم يمت أحداً
    Sang Chul'un bedeni zaten sertti. - Yani atınca ölmemiş. Open Subtitles لقد كانت جثة سانج شول متيبثة ولم يمت الان فحسب
    Küçük bir dipnot, oyunun üçüncü perde, beşinci sahnesinde, Romeo ölmemiş. TED وكتجديد، في هذه المرحلة في المسرحية، الفصل الثالث من أصل خمسة، روميو لم يمت.
    Bir kaç dakika sonra kendine geldi ölü olmadığını fark etti ve bir kaç brendi içtikten sonra da evden yalpalayarak ayrıldı. Open Subtitles وأدرك بشكل ملحوظ أنه لم يمت بالرغم من كل ذلك وبعد أن شربنا بضعة كؤوس من الخمر غادر إلى منزله
    Kendine, onun ölmediğini, yani onu öldürmediğini kanıtlamak için Edwardes rolünü üstlendin. Open Subtitles لكي تُثبت لنفسك بأنّه لم يمت لذا،الخلاصـة، أنّك لم تقتلـه
    Teknik olarak iki kızla başlıyor ve birisi çoktan ölmüş. Open Subtitles حسنا ، تقنيا هناك فتاتان و لم يمت أحد منهم
    Seni anlıyorum... eğer ölmezse... diyorsun ki adamın şansı devam etmek zorunda değil. Open Subtitles فقط لأفهمك، إن لم يمت... حسب ما تقول، فإن حظ الرجل لا يدوم
    Eğer kimse ölmediyse, o zaman sen ölmüşsündür. Open Subtitles حسناً , ان كان أحد لم يمت فهذا يعني أنه أنتِ التي متي
    Öldüğünü düşündüler, ama geçen aya kadar ölmemişti. Open Subtitles ‫لم يسمع أحداً عنه ‫أعتقدوا أنه ميت ‫ولكنه لم يمت حتى الشهر الماضي
    Sağır hizmetçili adam, o da ölmediği için şanslı. Open Subtitles ذلك الرجل الذي لديه خادمة صماء محظوظ لأنّه لم يمت أيضا
    Ancak bana ne bildiklerini ve kimlere söylediklerini söylemen gerekiyor ve böylece bu akşam kimse ölmeyecek. Open Subtitles لكن يجب أن تخبرني ما يعرفون و من أخبروه به و لن يمت أحد الليلة
    Jackie kanserden ölmeseydi hayatı nasıl biterdi kim bilir? Open Subtitles لنفترض أن جاكي لم يمت بسبب السرطان فمن يعلم كيف كانت حياته لتنتهي ؟
    İnsanlar bira yüzünden ölebilir, Molly. Shinski ölmedi, ama arkadaşIığımız öldü. Open Subtitles الناس يمكن ان يموتوا من الجعه مولي فلم يمت شنسكي ولن ماتت صداقتنا
    Ama eğer bir ünlü yakında ölmez ise, bu geceki ilk konuğumu öldüreceğim. Open Subtitles لكن إذا لم يمت أحد المشاهير قريباً، ساقوم بقتل ضيفي الأول لهذه الليلة
    Beysbol kupasındaki iddiamızdan başka ölen bir şey yok. Open Subtitles لم يمت أحد باستثناء حصولنا على كأس كرة المضرب
    Yüksek devirde yirmi dakika kullanılmaktan ölmemiştir. Open Subtitles حسناً, متأكد انه لم يمت من ان يكون استعمل 20دقيققة في مكان عال ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more