"alacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيستغرق
        
    • سيأخذ
        
    • ستأخذ
        
    • سيحصل
        
    • يأخذ
        
    • لشراء
        
    • سيتطلب
        
    • يستغرق
        
    • تأخذ
        
    • ستشتري
        
    • شراء
        
    • ستحصل
        
    • يحصل
        
    • سيشتري
        
    • ستستغرق
        
    Düzenlemek zaman alacak ama çiftlik evinin gece klübü gibi görünmesini istiyorum! Open Subtitles الإعداد سيستغرق وقت طويل , لكن أريد هذة المزرعة تبدو كملهى ليلى
    DeSilva, bana hayatını alacak yöntem hakkında birkaç şey okuduğunu söyledi. Open Subtitles وقال ديسيلفا لي انه قد قرأت عن الأسلوب الذي سيستغرق حياته.
    Bu yaranın iyileşmesi zaman alacak. Bu lükse sahip değilim. Open Subtitles هذا الجرح سيأخذ وقت للشفاء وأنا لا أملك هذا الوقت
    Fazladan zeytinli martini istiyorum, ve buradaki arkadaşımda votkatonik alacak. Open Subtitles سآخذ مارتينى مع مزيد من الزيتون وصديقتى هنا ستأخذ فودكا
    Bugün, yaklaşık 100 insan yeni bir organ alacak, belki hayatını yenileyebilecek. Günün sonuna kadar ise diğer 20 kişi hayatını kaybedecek. TED اليوم، سيحصل حوالي 100 شخص على عضوٍ جديد، فرصة لبدء حياتهم من جديد، ولكن مع نهاية اليوم، سوف يموت 20 آخرين منتظرين.
    Şimdi,kim kusmadan en uzun süre dayanırsa... dolapta kalan son parça pastayı alacak. Open Subtitles الآن من يشرب ويبقى لأطول وقت يأخذ آخر قطعة من الفطيرة في الثلاجة
    Şimdi büyüdün ve baban mutlu olman için onu alacak. Open Subtitles الآن كنت قد نمت، وأنها تعطيني الارتياح لشراء لك واحدة.
    Albay doğal sebeplerden öldüğü için yargıcın izni imzalaması zaman alacak. Open Subtitles منذ أن مات النقيب لأسباب طبيعية سيستغرق القاضي فترة ليوقع عليها
    Öyleyse yayılması, havadan gelen bir virüsten daha fazla zaman alacak. Open Subtitles لذا سيستغرق وقتاً طويلاً حتى ينتشر كما يفعله الفيروس المنتقل جواً؟
    Zaman aralığımız çok dar da olsa hepsine bakmak birkaç saati alacak. Open Subtitles على الرغم أننا قلّصنا الإطار الزمني، إلاّ أنّه سيستغرق بضع ساعات لفحصها
    Nicky Victor'un payını alacak, ben ufak bir şey alacağım, ...aldığım risk ile orantılı olmasa bile, ...sen 20 milyonunu alacaksın. Open Subtitles نيكى سيأخذ حصته وأنا أخذ حصه صغيرة لا تتناسب مع حجم المخاطرة التى سأقوم بها وأنت تأخذ صافى 20 مليون دولار
    Oğlan miğferi alacak ve gerektiği şekilde kullanıldığından emin olacak. Open Subtitles الفتى سيأخذ الخوذة ويتيّقن من أن تُوضع على الشخص المُناسب
    Yani Almanlar panik içinde Fransa'yı yenmeleri iki kat uzun zaman alacak. Open Subtitles , لذا الألمان في ذعر أنه سيأخذ منهم مرتين أطول لهزيمة فرنسا
    Carolyn her dolardan çeyrek sent alacak şirketiniz batmayacak ve bu olay kapanacak. Open Subtitles ستأخذ عشرون سنتاً لكل دولار وشركتكِ ستبقى على قدميها وسينسى كل هذا الأمر
    Merak etme. Ordu, sιğιrι Chisum'un verdiği fiyatιn çok altιnda alacak. Open Subtitles اطمئن سيحصل الجيش على مايكفيه من اللحوم وبسعر ارخص من شيزوم
    Biraz zaman alacak, o yüzden, birisi gelirse beni uyarın. Open Subtitles سوف يأخذ وقتا قليلا , لذا حذرني اذا اتى احد
    Uyuşturucu alacak paraları olmadığından; birayla, mayalanmış sütle sarhoş olanlarla. Open Subtitles فقراء جداً لشراء المخدرات, يسكرون على البيرة أو الحليب المخمر.
    Etkinin yok olması biraz zaman alacak. Open Subtitles سيتطلب ذلك فتره قصيره لينتهى التأثير , اوكى ؟
    Endişelenme ama. Henry'nin tüm araçları hazırlaması biraz zaman alacak. Open Subtitles سوف يستغرق هنري بعض الوقت لكي تصبح كل السيارات جاهزة
    Bu sezon hayvanlarınızın hepsini alacak. Open Subtitles ستشتري حديقة الحيوانات معظم حيواناتكم هذا الموسم
    Yıllardır sana bir kimono almayı istemiştim ama alacak gücüm yoktu. Open Subtitles لسنوات طويلة، أردتُ شراء رداء لك ولكني لم أمتلك ما يكفي
    Ama içinizden biri bulmacayı çözebilirse, hem de bütün o ayak işlerini yapmadan, bütün parayı o kişi alacak. TED لكن، إذا كنت أول من يجد الأسلوب ويحل اللغز. بدون أن تقوم بكل العمل الشاق. ستحصل على الميراث بأكمله لك وحدك.
    Gully hepimizi akşam yemeği için alacak ve Gully ne isterse olur. Open Subtitles غلي يريد أن يأخذنا جميعاً للعشاء خارجاً وما يريده غلي يحصل عليه
    Ordu araziyi 30 milyon dolara satın alacak, değil mi? Open Subtitles مازال الجيش سيشتري الأرض بـ 30 مليون دولاراً , صحيح؟
    Alternatif bir yol buldum; fakat biraz daha fazla zaman alacak bir yol. Open Subtitles لقد وجدت طريقاً بديلة، لكنها ستستغرق بغض الوقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more