"başka şansım" - Translation from Turkish to Arabic

• خيار آخر
• لدي خيار
• أي خيار
• خياراً آخر
• أمامي خيار
• خيار أخر
• خيار اخر
• اي خيار
• خيار أمامي
• خيارًا
• لديّ خيار
• خيار سوى
• خيارٌ آخر
• لدى خيار
• لدي الخيار

Eline bir silah veririm ve iddia ediyorum Başka şansım yoktu.
سأضع مسدساً في يدك، وسأدعي أنه لم يكن لدي خيار آخر.

Silahımı kullanıyorsam, Başka şansım olmadığı içindir.
و عندما أستخدم مسدسي يكون هذا بسبب عدم وجود خيار آخر

Ağaçların arasından çıkıp bana silah doğrulttu. Başka şansım yoktu.
خرج من الأشجار يلوح بندقية، لم يكن لدي أي خيار.

- Sorun değil, senin hatan değildi. - Başka şansım yoktu.
لا توجد مشكلة ، إنه ليس خطئك لم أملك خياراً آخر

Başka şansım yok. Bunu seni beklerken yapmış olmalıydım.
ليس أمامي خيار آخر، كان يجب أن أنهي هذا بينما كنت أنتظرك

Başka şansım yok. yoksa, kardeşlerim de aynı hatayı yapıp resmin içine hapsolabilirler.
ليس لديّ أي خيار آخر عدا ذلك، سيفعلنَ أخواتي

Susmaya devam edersen sana işkence etmekten Başka şansım kalmayacak.
إذا استمريتي بإضاعة الوقت ليس لدي أي خيار آخر سوى تعذيبك

Bak işte sen de İspanyolca konuşmaya başladın, Başka şansım yok.
حسنا، لقد بدأت تتكلم بالاسبانية لذا فليس لدي خيار آخر

Bu elime geçen en iyi şans. - Üzgünüm, Başka şansım yok.
هي أفضل فرصة لدي، معذرة، لا خيار آخر أمامي

İzak Rabin suikastından sonra Başka şansım olmadığını anlamıştım.
بعد اغتيال اسحاق رابين، أدركت انه لم يكن لدي أي خيار آخر

Başka şansım yoktu. Onlarla ilgilenmeliydim. Eyaleti bu hödükler yönetiyordu.
.لم يكن لدي خيار,كان علي العناية بهم هؤلاء الأجلاف كانوا يحكمون الولاية

Başka şansım yoktu. Az kalsın yok oluyordum.
لم يكن لدي خيار لقد كدت أن اختفى من الوجود

Başka şansım yoktu. Senin en zayıf noktana girmesine izin veriyordun.
لم تدع لي أي خيار آخر، لقد سمحت لها بالدخول إلى أعماق نقاط ضعفك

- Başka şansım olsa seni aramazdım.
تعلم أني ماكنت لأتصل بك ان كنت أملك خياراً آخر

Fakat bu konuda bir aptallık yaparsan Başka şansım kalmaz.
،ولكن إن كنت أحمقاً للغاية لملاحظة ذلك فليس أمامي خيار سوى التظاهر بالغلظة

Kurallar kuraldır, ve kampın sonu olduğu için Başka şansım yok.
القوانين هي القوانين ومنذ الأن وحتى نهاية المعسكرN.ليس لدي خيار أخر

Sence o kadar insanı öldürmeyi istermiydim Başka şansım yoktu!
هل تعتقدي اني كنت اريد قتل هؤلاء؟ لم يكن لدي خيار اخر متأسفة

Benim hatırladığım kadarıyla beni o kadar kızdırmıştın ki sana bir yumruk sallamaktan Başka şansım kalmamıştı.
لأنني على ما يبدو اتذكر انك اغضبتني جداً لدرجة انه لم يعد لدي اي خيار سوى أن أراقصك

Görevim sizi canlı götürmekti ama artık sizi öldürmekten Başka şansım kalmadı.
أرجو أن تقبل اعتذاري مهمتي كانت أن أخذك حياً ولكن الآن لا خيار أمامي سوى قتلك

Bugün tüm dünyanın gözleri üzerimizdeyken resmi özründen sonra yanında olmaktan Başka şansım yoktu.
اليوم، والجميع يشاهدنا لم يكن لديّ خيارًا سوى الوقوف بجانبكِ بعد إعتذارك العلني

Bak, ne düşündüğünü biliyorum. Ama Başka şansım yoktu.
إسمع, أعرف ما تفكر به, لكن لم يكن لديّ خيار

Eğer Cassandra bu zarara engel olmasaydı seni işten atmaktan Başka şansım kalmayacaktı.
لو لم تحتوي كاسيندرا الأضرار لكنتُ لا أملك خيار سوى أن أفسخ وضيفتك

Başka şansım yoktu.
لمّ يكن لديّ خيارٌ آخر.

O eve dönmekten Başka şansım yok. Ben de seninle geleceğim.
ليس لدى خيار إلا أن أعود إلى المنزل سأذهب معك

Ders çalışıyordum. Başka şansım yoktu.
أنا كنت أدرس, لم يكن لدي الخيار