"cahill" - Translation from Turkish to Arabic

    • كاهيل
        
    • كيهل
        
    • كايهل
        
    • كايل
        
    • كيل
        
    • كهيل
        
    Geçen ay, bir saatte Cahill Metal'den 2 milyon$ yaptım. Open Subtitles الشهر الماضي، جنيت 2 مليون دولار من شركة كاهيل للمعادن
    ARPA'da çalışan D. Cahill isimli bir mühendis var. Open Subtitles هناك رجل اسمه دنيس كاهيل مهندس في وكالة البحوث والمشاريع النتقدمة
    Bay Cahill Remora'nın 747'le çalışabileceğini mi söylüyorsunuz? Open Subtitles سيد كاهيل هل تقصد ان رومورا يمكنها ان تعمل على طائرة 747
    Cahill, çalınan uyuşturucuyu tekrar satması için June Bug'ı mı kullanıyor? Open Subtitles إذًا، (كيهل) يستخدم (جون باغ) لأجل ماذا، إعادة بيع المخدرات المسروقة؟
    Bu sadece Cahill mi yoksa geçen gün Ant'la yaşanan kazayla mı ilgili? Open Subtitles هل هذا بشأن (كيهل) أو الحادثة التي حَدثتْ مع (آنت) في اليوم الآخر؟
    Eğer bu davanın peşini bırakmazsan Cahill anlaşmanı geri çekecek. Open Subtitles وإن لم تتخلَ عن هذه القضية فسيهدد (كايهل) بسحب صفقتك
    Bunu bırakmamı istiyorsan, Cahill ile konuş ve Kevin'ı çıkarmaya ikna et. Open Subtitles لذا إن أردت أن أتخلى عنها اجعل (كايهل) يفعل الصواب (ويخرج (كيفن
    Dixon, Weiss'la, Nancy Cahill'in son günlerini araştırın. Open Subtitles لذا، ديكسن، تأخذ ويس. تتبّع ثانية أيام نانسي كاهيل النهائية.
    Jason Cahill ne tür bir ilaca maruz kaldıysa kalsın, ısırarak Sydney'ye geçiremezdi. Open Subtitles مهما يخدّر جيسن كاهيل لربما عرّض إلى، هو لم يكن ممكننا أن يرسله إلى سدني بكبحها.
    Cahill'lerin ikisi de geçen ay Amsterdam dışına çıkmamış. Open Subtitles لا كاهيل سافر خارج أمستردام في الشهر الماضي.
    Cahill'in bilgisayarının hafızası silinmiş ama belki dosyaların üstüne yazılmamıştır. Open Subtitles الآن، بقدر ما حاسوب كاهيل النقال، قرصها الصلب محى، لكنّه محتمل الملفات لم يعد كتابة بالكامل.
    Cahill'in belgelerini düşünmek bile başımı ağrıtıyor. Open Subtitles صحف كاهيل. فقط يفكّر بشأنهم أذى رأسي طرازات.
    ...kayıtlarına göre Jason Cahill'in Bükreş'te bir görüşmesi varmış. Open Subtitles طبقا لسجلاتهم، جيسن كاهيل له الإجتماع حدّد لبوخارست.
    Kont, Cahill'in belgelerinde birkaç yerde geçiyor. Open Subtitles إنّ الإحصاء مذكور عدّة مرات في صحف كاهيل.
    Cahill, Gece Manzarası'nın Doğu Bloğunda geliştirildiğini söyledi. Open Subtitles يقول كاهيل موسيقى هادئة متطور في الكتلة الشرقية.
    Cahill 1995'te hapishaneye yollandı ve altı ay önce serbest bırakıldı. Open Subtitles (كيهل) أُدخل السجن في عام 1995 وأطلق سراحه قبل ستة أشهر.
    Özür dilerim, ...ama istediğimiz şeyi başardık, Cahill'i gözden düşürdük. Open Subtitles أعتذر ولكننا نجحنا في إتمام ماخططنا لها وهو إزاحة (كيهل)
    Özür dilerim, ...ama istediğimiz şeyi başardık, Cahill'i gözden düşürdük. Open Subtitles أعتذر ولكننا نجحنا في إتمام ماخططنا لها وهو إزاحة (كيهل)
    Yani gerçekten Cahill'in planının işe yarayacağını düşünüyor musun merak ettim. - Rachel-- Open Subtitles لذا أريد أن أعرف إن كنت تعتقد أن خطة (كايهل) هذه ستنجح حقاً
    Diyorum ki, Cahill ettiğin kârların senin işin olmadığını söylüyor. Open Subtitles يدعي (كايهل) أنك لا تستطيع كسب ما كسبته من مردودات
    - Cahill'in kovaladığı kişi Sutter. Open Subtitles .(إن (ستر)هو الشخص الذي يسعى خلفه (كايهل
    Cahill mezun olmuş bir öğrenci olduğunu söyledi. Ben de araştırmaya başladım. Open Subtitles (كايل)، قال أنّه طالب متخرج لذلكقمتبمبادرةصغيرة،
    Biliyorsun dalaverelerin Bay Cahill'i epeyce hayal kırıklığına uğrattı. Open Subtitles هل تعرف ، السيد "كيل" خاب رجاءه فى افعالك
    Çünkü Sean Cahill Logan'ı S.P.K.'da sorguya aldı. Open Subtitles لأن (شون كهيل)أخذ (لوغن)إلى لجنةِ الأوراقِ المالية والبورصات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more