"değerli" - Translation from Turkish to Arabic

    • الثمينة
        
    • الثمين
        
    • القيمة
        
    • قيم
        
    • بريشس
        
    • يستحق
        
    • قيمة
        
    • الغالية
        
    • مهم
        
    • يساوي
        
    • تساوي
        
    • أثمن
        
    • الغالي
        
    • تستحق
        
    • العزيز
        
    Yalnızca değerli ürünlerine ve kazdıkları iğrenç topraklarına önem veriyorlar. Open Subtitles كل ما يهتموا به محاصيلهم الثمينة و القذارة التى يحفروها
    Ne kadar garip. Bu sahip olduğu en değerli kitaplardan biriydi. Open Subtitles كم هذا غريب, لقد كان هذا الكتاب واحد من ممتلكاتة الثمينة
    -su denen bu değerli kaynağın hepimizin paylaşması gereken bir şey olduğunu. TED أن هذا المورد الثمين المدعو بالماء شيء يجب أن نتشارك فيه جميعاَ.
    Anlaşılan O,çalışamayan erkek ve kadınların... ...arılara ve toplanan bala özen gösterip,... ...katma değerli ürünler yapmalarını... ...ve onları pazarlayıp... ...Whole Foods'da satmaları işini vermişti. TED وظفت عاطلين واضحين رجال ونساء لرعاية النحل، وحصاد العسل وأنتاج منتجات ذات القيمة المضافة التي سوقوها بأنفسهم, التي تم بيعها في وقت لاحق في متاجرالأغذية.
    Sonuç olarak, Yıldız Geçidi Komutası'nın çok değerli bir üyesi öldürüldü. Open Subtitles وكنتيجة , عضو قيم جداً من قيادة بوابة النجوم تم قتله
    değerli, ne zaman... Ne zaman götürdük? Bebeği? Open Subtitles بريشس" متى آخر مره أخذنا الطفلة الى الطبيب ؟
    Uzun zamandır bu eski madenden değerli bir şey çıkmadı. Open Subtitles مرّت مدّة منذ أخرج هذا المنجم القديم شيئًا يستحق الأخذ.
    Onlara iş yerlerinde geçirecekleri dört saatlik sessiz zaman dilimi inanılmaz değerli olacaktır. TED منحهم أربع ساعات من وقت هادئ في المكتب ستكون قيمة بشكل لا يصدق.
    Ne kadar garip. Bu sahip olduğu en değerli kitaplardan biriydi. Open Subtitles كم هذا غريب, لقد كان هذا الكتاب واحد من ممتلكاتة الثمينة
    Kim atları ve adamları alıp değerli eşyaları çürümeye bırakır? Open Subtitles من يقوم باخذ الرجال والاحصنة ويترك الاشياء الثمينة لتفسد ؟
    Kötü haber ise, Kral'ının değerli idealleri, düşünülenin aksine numaradanmış. Open Subtitles النبأ السيّىء أنّ مُثُل ملككَ الثمينة كانت كلّها إدعاءات بالنهاية
    değerli zamanımı, hem özel, hem de umumi olarak kırdığın potlarını düzeltmekle harcıyorum. Open Subtitles يبدو اننى اقضى قدرا كبيرا من وقتى الثمين لتصحيح حماقاتك العامة و الخاصة
    Sen de değerli boş vaktini yaşlı bir bayanla konuşarak geçiriyorsun. Open Subtitles إذا.. بوقتك الثمين الفارغ أنت تتكلم مع سيدة كبيرة في السن
    Ve bu değerli geri-bildirimile kendimiz içinde neler olup bittiğini anlayabiliriz. TED وهذا هو رد الفعل ذو القيمة والتي يمكن أن نستخدمها لفهم ماذا كان يحدث داخلنا.
    Takas etmek istiyorsan değerli bir şeyin olsa iyi olur. Open Subtitles اذا اردت المبادلة من الأفضل ان يكون لديك مقابله قيم
    değerli ve John-John bir ağacın tepesinde S-E-V-İ-Ş-İ-Y-O-R-L-A-R. Open Subtitles يا الهي بريشس"والممرض "جونز جالسان تحت شجره
    Almazlarsa bunun 100 bin dolardan daha değerli olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles إذا لم يفعلوا ، أعتقد أن ذلك يستحق أكثر من 100 ألف دولار
    O nedenle yüz naklini, tedavi araçlarımız arasında bulundurmak çok değerli. TED لذا انها قيمة جدا أن نملك هذه الاداة ضمن عدة ممارستنا.
    Bak, istediğini yapıyorum. değerli kız arkadaşına göz kulak oluyorum. Open Subtitles اسمع, أنا أقوم بما أردته أنا أقوم بحماية حبيبتك الغالية
    Sayın Başkan, zamanınızın değerli olduğunun farkındayım bu yüzden, kısa keseceğim. Open Subtitles يا صاحب الشركة أعلم أن وقتك مهم ولذلك سأدخل مباشرةً للموضوع
    Ve ailesi bize birbirinden değerli bin tane at vermişti. Open Subtitles أعطونا فراء السمور الذي كان يساوي ألف من الخيول السريعة
    Ve de unutma, bugün itibariyle... tüm çete 40 bin dolar daha değerli. Open Subtitles و لا تنس انه من اليوم العصابة كلها تساوي اربعين الف دولار زيادة
    Feda edebileceğim en değerli şeyin kendi sesim olduğunu anladım ama bundan uzun zaman önce vazgeçmiş olduğumu fark etmemiştim. TED حسبت أن أثمن ما أستطيع التضحية به هو صوتي، لكن كان وكأنني لم أدرك أني تخليت عنه منذ زمن طويل.
    Sadece 500.000 dolara mâl olurdu, ama en azından değerli lambana sahip olurdun. Open Subtitles سيكلّفك هذا 500 ألف دولار فقط ولكن على الأقل ستحصل على مصباحك الغالي
    Elbette. Sonsuza dek saklanacak kadar değerli bir tarihi belge olun. Open Subtitles بالطبع، عليك فقط أن تكون وثيقة تاريخية تستحق الحفاظ عليها للأبد.
    Anlaşıldı mı? değerli arkadaşım Majora Carter bir keresinde bana kazanacak çok şeyimiz olduğunu kaybedecek hiçbir şeyimiz olmadığını söylemişti. TED حسناً؟ صديقي العزيز ماجورا كارتر مرة قال لي، لدينا كل شيء لنكسب، و لاشيء لنخسره.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more