"kafası" - Translation from Turkish to Arabic

    • رأس
        
    • رأسه
        
    • الرأس
        
    • رأسها
        
    • رؤوس
        
    • راس
        
    • عقل
        
    • برأس
        
    • عقله
        
    • ورأسه
        
    • راسه
        
    • الرؤوس
        
    • ورأس
        
    • منتشية
        
    • مشوش
        
    kafası olmayan bir hanım için çok fazla bankalrda çans bitti mi? Open Subtitles دُفعت أموال طائلة من أجل امرأة بدون رأس البنوك ليست محظوظة ؟
    - O yapamazsa, başkası var. Aslan kafası sen olacaktın. Open Subtitles إذا لم يكن الأمر كذها فأنك كنت ستكون رأس الأسد
    Çünkü şu an aşağıda kafası dağıtılmış bir çocuk var. Open Subtitles لأن الآن لدي طفل في الطابق السفلي مع رأسه المحطّم
    Orada bir süre, kafası üstünde durup sızmak zorunda kalmıştı. Open Subtitles و لفترة, كان عليه أن يقف على رأسه حتى يتبول
    Ancak ateşle, kafası kesilerek ve kalbine bir kazık saplayarak öldürülebilir. Open Subtitles يمكن فقط قتله بالنار أو قطع الرأس أو وتد فى القلب
    Gelin ağzına siyahı dayayıp kafası uçurdu ve sonra geri geldi. Open Subtitles لقد أطلقت العروس النار على نفسها وفجرت مؤخرة رأسها ثم عادت
    Diyorlar ki Jason o gece annesinin kafası kesildi diye intikam almış. Open Subtitles الأسطورة تقول أن جايسون رأى رأس والدته تقطع تلك الليلة وعاد لينتقم
    Geçen gece, Kızılderili kafası başına... 50 dolar ödül vereceğimi duydun mu? Open Subtitles ألم تسمعني أصرح عن جائزة قيمتها 50 دولاراً مقابل كل رأس هندي
    Şehir merkezine 2 mil mesafede bir asyalının kafası bulundu. Open Subtitles تم العثور رأس رجل آسيوي قبل ميلين من وسط المدينة
    Tamam, anladığım kadarıyla yüzünü çizdiğim kızın kafası bir yere çarpmış. Open Subtitles برز لي عندما أعدت تشكيل الوجه أن رأس الفتاة تم صفقه
    3 hafta geçti ve Uzun Kulak'ın kafası benimle oynuyordu. Open Subtitles رأس صاحب الأذن الطويلة يدور في ذهني منذ ثلاثة أسابيع
    Sanırım Ronald, kafası hariç an azından 80 kg civarındadır. Open Subtitles وأعتقد رونالد وَزنَ حوالي 180 باونَ، رأسه السالب. أضفْ الصندوقَ.
    Tepesine vurulan balyozun şiddetiyle kafası götüne kadar indi dersin. Open Subtitles لقد انفجرت مؤخرته و كان يرتدي حوضاً على رأسه كقناع
    kafası yukarıda kalsın diye, ...yastığının altına kitap yığını koyardım. Open Subtitles كنت أضع كتباً تحت جهته من الفراش ليظل رأسه مرتفعاً.
    Baxter, birkaç hafta önce onu kaçıran asiler tarafından kafası kesilerek öldürüldü. Open Subtitles باكستور تم قطع رأسه بواسطة المتمردين الذين قاموا بإختطافه قبل بضع أسابيع
    Eğlenceli şey, sonunda içimizden birinin kafası güzel birşeye basmıştı. Open Subtitles أمر غريب، تطلّب الأمر ضربة على الرأس ليصير أحدنا منطقياً
    405. yolda buldum bunu. Şuradan aşağısı feciydi, ama kafası mükemmel durumdaydı. Open Subtitles وجدها في 405،من هنا حتى الأسفل كانت فوضى و لكن الرأس رائع
    Eğer kafası fırıldak gibi dönüp kurt kadına dönüşürse bir tanığa ihtiyacım olabilir. Open Subtitles أحتاج شاهداً في حال بدأ رأسها يدور في الأرجاء أو تحولت إلى مستذئبة
    Gelin ağzına siyahı dayayıp kafası uçurdu ve sonra geri geldi. Open Subtitles لقد أطلقت العروس النار على نفسها وفجرت مؤخرة رأسها ثم عادت
    En küçük bir şey yanlış gittiğinde kimin kafası gider? Open Subtitles شيء واحد صغير يكون على نحو خاطئ، ولمن رؤوس سَتَطْوى؟
    Bir yılanın kafası kesilince ne olur hiç gördünüz mü? Open Subtitles هل رايت ما يحدث من قبل عند قطع راس الثعبان
    Annem bu yüzden mi sende iş kafası yok diyor? Open Subtitles هل لهذا السبب تقول أمي بأنه ليس لديك عقل للعمل؟
    - Tabii, ben kaymaklı süt alırım. - Balık kafası? Open Subtitles ـ بالطبع، سآخذ حليب رائب ـ ما رأيكم برأس سمكة؟
    Galiba çocukken başına çok korkunç bir şey gelmiş. kafası fena halde karışmış. Open Subtitles يقولون، أنّ شيئًا مجنونًا حدث له، لمّا كان طفلاً، دمّر عقله تمامًا.
    Kapıdan fırlamıştı ve boynu kırıldığı için kafası bir garip şekildeydi. Open Subtitles لقد قُذف خارجاً من باب السيارة ورأسه كان في وضع غريب
    Ona, sırtındaki kadar kılın kafasında çıkmış olsaydı, saç dolu bir kafası olacağını söyleyip duruyorum. Open Subtitles اوآصل القول له ان انمى شعراً في راسه. مثل مآ ينميه في ظهره. لكآن له رأس ملئ بالشعر
    Hiç anlayamayacağım şeyler listesindedir, küçülmüş Kızılderili kafası toplamak gibi. Open Subtitles انه على قائمتي للأشياء التي لن أفهمها، مثل جمع الرؤوس الهندية المنكمشة.
    Kartal kafası olan aslan vücudu. Open Subtitles جسم الأسد ورأس النسر. إنه العنقاء، صحيح؟
    Onu getirdiklerinde kafası iyiydi. Open Subtitles انها منتشية من شيء ما منذ أحضورها إلى هنا
    Çocuğun resmen kafası karışmış. Bu onun için iyi olabilir. Open Subtitles والولد من الواضح أنه مشوش أن هذا جيد من أجله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more