"kalıp" - Translation from Turkish to Arabic

    • البقاء
        
    • تبقى
        
    • سأبقى
        
    • نبقى
        
    • تبقي
        
    • ابقى
        
    • سنبقى
        
    • ستبقى
        
    • تبقين
        
    • بالبقاء
        
    • ستبقين
        
    • ابق
        
    • سيبقى
        
    • للبقاء
        
    • ابقي
        
    Burada kalıp bunları dinlemeye devam etmekte bir fayda göremiyorum. Open Subtitles دكتور ،أعتقد أنه ليس على البقاء هنا لأسمع كل ذلك
    Bazı adamlar burada kalıp bir sonraki gemiyi beklemek istiyorlar. Open Subtitles بعض من الرجال يودن البقاء هُنا و ينتظروا قدوم السفينة.
    Dinle! İstiyorsan burada kalıp ölebilirsin, fakat ben istemediğimden eminim. Open Subtitles اصغى إلىّ، يمكنك البقاء هنا والموت هنا، لو أردتِ هذا
    Belki burada kalıp cenaze için dinlensen daha iyi olur. Open Subtitles ربما كان من الأفضل أن تبقى بالمنزل وتستعد لحضور الجنازة
    Sen hastaneye dön ben de burada kalıp işleri halledeyim, tamam mı? Open Subtitles لِمَ لا تعودين إلى المستشفى، و سأبقى هنا لمعالجة كل شيء، موافقة؟
    -Biliyorum. Belki burada kalıp bununla uğraşırız diye düşünmüştüm de. Open Subtitles أعلم، كنت أفكر أن نبقى هنا و نركز على هذا
    Bakın burada daha fazla kalıp bu lanet hikâyeleri daha fazla dinleyemem. Open Subtitles لا يمكنني البقاء هنا أكثر من هذا و الاستماع لهذه القصص اللعينة
    Bütün gece uyanık kalıp, birisini uyurken izlemekten daha uyarıcı bir şey olamaz. Open Subtitles هناك دائماً حافز هنا أكثر من البقاء بأعلى وهو مراقبة شخص وهو نائم
    Bu aşama da tek şansları içeride kalıp bitmesini beklemek. Open Subtitles في هذه اللحظه الافضل لهم البقاء في اماكنهم ومحاولة التأقلم
    kalıp tamir edebilirim. Üç, dört, hatta beş gün sürebilir. Open Subtitles لربما يمكنني البقاء وإصلاحها سيستغرق الأمر 3، 4، 5 أيام
    Ya benimle gelip yaşarsın, ya da burada kalıp ölürsün.. Open Subtitles يمكنكِ أن تأتي معي وتعيشي , أو البقاء هنا وتموتي
    Burada kalıp revirde çalışabilirsin çünkü insanların etrafta boş boş dolanmasına izin vermeyiz. Open Subtitles حسنا،يمكنك البقاء و العمل في المشفى لأننا لا نسمح للناس بالتسكع و كفى
    Bugün de kalıp benim konuğum olarak ava katılırsanız gurur duyarım. Open Subtitles سيعتبر شرف لى ان تبقى اليوم وتكونى ضيفتى فى رحلة الصيد
    Neye mal olursa olsun, burada kalıp, habitatları korumanı istiyorum. Open Subtitles أريدك ان تبقى هنا وتدافع عن المخلوقات بأقصى ما بوسعك
    Öyleyse burada kalıp sonra da öleceğim. Bilen birisini bul! Open Subtitles إذن , سأبقى هنا و أموت أعثرى على شخص يعرف
    Ya gideceğim ya da burada kalıp bir cinayete tanık olacağım. Open Subtitles إما أن أرافقك، و إلا سأبقى هنا و أشهد جريمة قتل
    Burada kalıp eve göz kulak olduğumuz sürece... karımla ben istediğimiz gibi davranırız. Open Subtitles تفتكري اننا لا يمكن أن نأخذ الأشياء بالطريقة التي نريدها انا والزوجة طالما نبقى هنا؛ إنظري الي البيت
    Sana konuk odasını hazırladı, yani kalıp geceyi burda geçirebilirsin. Open Subtitles لقد جهزت غرفة الضيوف، لذا عليكِ أن تبقي وتقضي الليلة.
    Burda kalıp onun yanı başında olabilmem için. Open Subtitles حتى يمكن ان ابقى هنا واكون رهن اشارتها وامرها
    Benim evde kalıp çocuğa bakacağıma, senin de bize bakacağına karar vermemiş miydik? Open Subtitles هل تتذكر كيف قررت أنت أننا سنبقى بالمنزل مع طفلنا و أنت ستشجعنا؟
    İkinci karşılaşmanıza dayanarak onun hakkındaki fikrinizi değiştirir misiniz yoksa ilk izleniminize sadık kalıp adamı siler misiniz? TED هل ستغير رأيك فيه؟ بناء على هذا اللقاء الثاني، أم ستبقى على انطباعك الأول وتتجاهله؟
    Evde kalıp, boşanma davasının sonuç mektuplarının içinde yuvarlanacak mıydın? Open Subtitles تبقين في المنزل تنتحبين لان اوراق طلاقك النهائية قد وصلتك
    Burada kalıp 47 kromozomlularla, lezzolarla ve ineklerle takılmak istiyorsa sorun değil. Open Subtitles أعني، إن كانت ترغب بالبقاء والتحدّث مع مع المنعزلون والسحاقيات ومهووسي الدراسة.
    Oh, saçma, burada kalıp partiyi tüm hızıyla göreceksin Open Subtitles هراء ، ستبقين هنا وستشاهدين الحفلة بأكملها
    Burada kalıp tecrübelerden istifade edebilirsin. Hayır, teşekkürler. Open Subtitles ابق في سان ميجيل وسوف تستفيد ربما من التجربة
    Bir haftalığına Tallin'a gidiyorum. Köpek burada kalıp seni izleyecek. Open Subtitles سأكون في "تالين" لمدة أسبوع و "الكلب" سيبقى هنا، ليراقبكَ
    Doktorun evde kalıp dinlenmesini ve yarına bir şeyi kalmayacağını söyleyin. Open Subtitles والطبيب قال بأنها تحتاج للبقاء في البيت والراحة، وستصبح بخيـر غدا.
    Onlardan bir isim alabilmek için doğruluk iksirini kullanacağız ve sen burada kalıp Leprikonların geri gelip gelmeyeceğini öğren. Open Subtitles لنستخدم جرعة الحقيقة الخاصة بكِ لنحصل على الإسم منهم وأنتِ ابقي هنا وحاولي معرفة إذا كان الجن يحاولن العودة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more