"kaleyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • القلعة
        
    • الحصن
        
    • القلعه
        
    • قلعة
        
    • بالقلعة
        
    • حصن
        
    • للقلعة
        
    • الرخ
        
    • القلاع
        
    • المرمى
        
    • قصره
        
    • قلعتنا
        
    • وأتغيّر فيها
        
    • بالحصن
        
    Sana bu kaleyi verdim sana bırakıp çıktım, muhafızlarımın sayısını azalttım. Open Subtitles ،لقد سلمتك القلعة وانتقلت إلى البرج الخارجي وقللت من عدد حاشيتي
    Bu kaleyi yeniden yaparsak, bugün inşa ettiğimiz her şeyi yıkmış oluruz. Open Subtitles لو اننا اعدنا بناء هذه القلعة سوف ندمر كل شيئ بنيناه اليوم
    Sen tek başına bu kaleyi savunabilirsin. Open Subtitles أنت وحدك تمتلك القوة لتدافع عن هذه القلعة
    George pek planlara uymaz ama eğer o kaleyi gözüne kestirirse -- Open Subtitles جورج لن يطرح أي فكرة ولكن إن أردت ذلك الحصن
    Hayır.kaleyi almak için sana ve adamlarına ihtiyacım var ve sizin de açık denizde rehberliğime ihtiyacınız var. Open Subtitles لا ,اريدك انت ورجالك ان تهاجموا القلعه تريدني أن أرشدك للطريق عبر البحر الواسع
    Bu kötüye işaret, baba. kaleyi ziyaret edemeyiz. Open Subtitles أبي، هذه النُذُر لا تبشر بالخير، لا نستطيع زيارة القلعة
    Bu kapıyı açmazsanız, bu kaleyi zorla ele geçiririz. Open Subtitles اذا لم تفتحوا هذا الباب سنأخذ هذه القلعة بالقوة
    O zamana dek izin verin adamlarım kaleyi korumaya alsınlar. Open Subtitles حتى ذلك الحين، رجاءً إسمحْ لرجالي بحراسة هذه القلعة
    Edmund son bir kez kaleyi gezdiriyor. Open Subtitles يصطحبه إدموند في جولةٍ أخيرةٍ حول القلعة
    Bu kaleyi inşa eden büyük kralın mezarı olabilir. Open Subtitles لابد أنها غرفة الملك العظيم الذي بنى هذه القلعة
    kaleyi doluymuş gibi göstermeye çalıştım. Open Subtitles نعم لقد حاولت جعل القلعة تبدوا وكأنها مليئة بالرجال
    Sen olsaydın kaleyi terk edip bunları arkanda bırakır mıydın? Open Subtitles هل هجرت القلعة و تركت كل هذا من خلفك ؟
    Kapılar açıldı, ama kimse kaleyi zaptetmiyor. Open Subtitles البوابة تفتح لكن لا شيء يعصف داخل القلعة
    Yaşlılar ona birşey olduğunu düşünüyorlar, birisi kaleyi içten fethetti. Open Subtitles الشيوخ يظنّون أن هناك شيئاً ما قد حصل له أن أحدهم قد استولى على القلعة من الدّاخل
    Belki de o kaleyi bulan arkeologlar taşı almışlardır. Open Subtitles ما إذا كان علماء الآثار الذين وجدوا أن القلعة ساعد أنفسهم لذلك؟
    Top menziline girdiklerinde de, bu kaleyi yıkabilirler. Tanrım ! Open Subtitles وإذا فعلوا ذلك بإمكانهم تحطيم الحصن بمدافع السفينة
    Geri kalanlar kaçıp kurtulabilirdi ama ölene kadar savaşıp kaleyi yakmayı tercih ettiler! Open Subtitles كان بإمكانهم الهرب قبل أن يحترق الحصن ويقاتلوا حتى النهاية
    Bir sonraki tepeye çıktığımızda aşağıda kaleyi göreceğiz. Open Subtitles في أعلى المرتفع القادم الحصن أسفل التل بمسافة
    Gerisini söylemiyorlar. Sinderella kaleyi sürekli temizleyip prensi çıldırtır. Open Subtitles أن سندريلا قادت الأمير إلى الجنون بهوسها على تنظيف القلعه
    Bütün Krallar, bataklıkta bir kale yaptığım için salak olduğumu... ..söylediler ama onlara göstermek için bu kaleyi inşa ettim Open Subtitles كلّ الملوك قالوا بأنّنى كنت أبله لبنائى قلعة فوق مستنقع لكنّى بنيتها رغم ذلك فقط لأريهم
    kaleyi kuşatıyorlar. Open Subtitles إنهم يحيطون بالقلعة ويحاصرونها أنت تعرف؟
    Singapur'u ele geçirir, ingiliz imparatorlugu'nun incisi, zaptedilemez sayilan kaleyi.. Open Subtitles سيطر على سنغافوره جوهره الامبراطوريه البريطانيه وهى حصن كان يعتقد انه منيع
    Hatta bunu kaleyi ucuza satın almak için kullanabilirdiniz. Open Subtitles أنت لم تستخدمه أبداً حتى تحصل على سعر رخيص للقلعة
    Atı beşinci kareye çekecektin... piyon atı alır, kale kaleyi alır, vezir kaleyi alıp şah çeker. Open Subtitles الرخ يضرب الرخ , و الوزير إلى الرخ ثم كِش
    Majesteleri, İmparator'un, kuşattığı iki kaleyi de ele geçirip, 1500 düşmanı rehin aldığını duyduğumu bilmenizi isterim. Open Subtitles يجب أن أقول لجلالتك بأنني سمعت بأن الإمبراطور قد إستولى على كل من القلاع التي سبق وحاصرها وأسر 1500 أسيرا من الأعداء
    Ama büyük ihtimalle rüzgardan da faydalanmak üzere kaleyi seçecekler. Open Subtitles ولكن الغالبية دائما ما يختارون بالضرورة اللعب فى اتجاه المرمى الشرقى حيث تلعب الرياح فى صالحه
    Bu kaleyi terkeden kral sensin, ben de yalnız başına geride bırakılan kraliçeyim. Open Subtitles أنت الملك الذى هجر قصره وأنا الملكة التى تركتها خلفك وحدها.
    - Sizler, kaleyi inşa edin. Geriye kalanlar kürekleri getirsin! Open Subtitles وأنتم يا رجال فلتبنوا قلعتنا وبقيتكمفلتمسكواالجواريف.
    kaleyi içten feth edeceğim! Open Subtitles سوف أتسلّل وأتغيّر فيها
    Lanet kaleyi ben savundum. Biri yapmak zorundaydı ve artık şamata değilim. Open Subtitles وأنا بقيت بالحصن لأنه كان ينبغي أن يبقى أحدنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more