"kurmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • بناء
        
    • إنشاء
        
    • لبناء
        
    • تكوين
        
    • تأسيس
        
    • لتأسيس
        
    • التواصل
        
    • بدء
        
    • للتواصل
        
    • نبني
        
    • تشكيل
        
    • نصب
        
    • انشاء
        
    • تبني
        
    • لإعداد
        
    Yatırımcılar bulduk işi kurmak ve kadınları eğitmek için çok zaman harcadık. TED حصلنا على مستثمرين، وأمضينا الكثير من الوقت في بناء العمل وتدريب النساء.
    Her birimizin, hükümetler ve teknolojinin insanlara hizmet ettiği ve bunun tersine izin verilmeyen bir dünya kurmak için üstlenmesi gereken çok önemli rolleri var. TED كل واحد منا لديه دور أساسي ليؤديه في بناء العالم الذي تخدم فيه الحكومات والتقنية أفراد هذا العالم وليس العكس.
    Köle ticaretinin şeytanlık olduğuna itimadı tam olan iyi insanlar şimdi Afrika'da hür zencilerden oluşan bir koloni kurmak istiyor. Open Subtitles رجال الإيمان الطيبين الذين يعتقدون ان تجارة الرقيق هي تكون الشر والآن أتمنى إنشاء مستعمرة من الزنوج الأحرار في إفريقيا
    Yüksek eğitim masraflarını neredeyse tamamen kesecek bir model kurmak için yola çıktık TED انطلقنا لبناء نموذج سيقطع بشكل شبه تام غلاء أسعار التعليم العالي
    Elimde değil. Evlenmek ve seninle bir aile kurmak istiyorum. Open Subtitles لم أعد أستطيع الأحتمال أود الزواج و تكوين عائلة معك
    Kelowna hükümeti Dünya ile yeniden ticaret ilişkileri kurmak istiyor. Open Subtitles حكومة كيلونا كانت تريد إعادة تأسيس العلاقات التجارية مع الأرض
    Oysa şimdi hiç birimizin asla yapamayacağı en yaratıcı projeye girişmek üzereydim: Bir hayatı yeniden kurmak. TED ولكن الآن أنا على وشك الشروع في المشروع الأكثر إبداعا الذي يمكن أن يفعله أي منا في أي وقت : إنه إعادة بناء الحياة.
    Eğitimli mülteciler ülkelerini bir gün tekrar kurmak için umut olacaklar. TED واللاجئون المتعلمون سيكونون شعلة الأمل لإعادة بناء بلدانهم يومًا ما.
    Aileleri ayırmak yerine, onları daha dayanıklı yapan bir sistem kurmak için beraber çalışalım. TED دعونا نعمل معًا على بناء نظام يرغب في تقوية العائلات، بدلًا من أن يعمل على تشتيت شملها.
    Bir de fark ettim ki, bilgilendirilmiş toplum kurmak için bizim de iş hayatının üzerinden geçmemiz gerekiyor. TED لذا فقد أدركت أن علينا المرور عبر أعمال بناء مواطنة مستنيرة.
    Fakat biz sürekli olarak yenilik üretecek yapılar kurmak istiyorsak, liderlik anlayışımızı değiştirmeliyiz. TED لكن لو أردنا إنشاء منظمات قادرة على الابتكار المستمر، فعلينا إعادة صياغة فهمنا لماهية القيادة
    İlk yaptığımız şey, kadın ve erkeklerin duygusal destek alabilecekleri bir konuşma hattı kurmak oldu. TED أول شيء قمنا بفعله هو إنشاء خط للتواصل، يستطيع من خلاله النساء والرجال الاتصال والحصول على الدعم العاطفي.
    "Fatih" olarak nam saldıktan sonra, Aristo'nun eski öğrencisi, ismini verdiği şehirde bilgi imparatorluğu kurmak için bütün ilgisini İskenderiye'ye verdi. TED بعد تعيين نفسه فاتحاً، حوّل الطالب السابق لأرسطو انتباهه لبناء إمبراطورية من المعرفة مقرها في مدينة تحمل اسمه.
    Eşim ve benim bir aile kurmak için bir fırsatım olacak mıydı merak ediyordum. TED كنت أتساءل أنا وصديقي هل بإمكاننا تكوين عائلة.
    İlk kar yağışından önce, dağda bir yığınak kampı kurmak istiyorum. Open Subtitles . أريد تأسيس معسكر القاعدة في الجبل قبل الهطول الأول للثلوج
    Şimdiye kadar gösterdiğimiz her şey bağlantıları kurmak için üst veri kullanıyor. TED كلّ ما عرضناه عليكم إلى حدّ الآن، يستخدم بيانات التعريف لتأسيس الاتصال.
    Tonkin'in kör olası körfezinin açıklarında yüzerken, insanlarla irtibat kurmak epeyce zor. Open Subtitles من الصعب جدا التواصل مع الناس عندما تكون عائماً في خليج تونكين
    Bu, birine çıkma teklif etmek olabilir, bir ilişkiyi bitirmek olabilir, terfi istemek, istifa etmek, şirket kurmak olabilir. TED قد يكون ذلك دعوة شخص للخروج معك أو إنهاء علاقة، أو طلب الترقية، أو إنهاء وظيفة، أو بدء شركة.
    Ama kelimeleri kullanmak yerine birbirleriyle iletişim kurmak için sinyal moleküllerini kullanırlar. TED لكن عوضًا عن استخدامهم للكلمات، يستخدمون جزيئات إشارة للتواصل مع بعضهم البعض.
    Geçmişin sırrını saklamak ve barışçıl bir gelecek kurmak üzerine and içtiler. Open Subtitles لقد صوتنا على أن نجعل هذا الأمر سراً وأن نبني مستقبلاً مسالماً
    Çocuklar 'hoş geldin' ekibi kurmak istediler ama zaman var. Open Subtitles الزملاء أرادوا تشكيل لجنة للترحيب بك ولكن هذا سيتم لاحقاً
    Şu tuzağı kurmak için çok para harcadılar. Open Subtitles لقد أنفقوا الكثير من المال من أجل نصب ذلك الكمين
    Aile kurmak için... aldığın mükâfatı kullandın. Open Subtitles استخدمت المكافأة التي أخذتها للبدء في انشاء عائلة
    Dört koni toplayan kazanır, ama koni toplayabilmek için medeniyet kurmak gerek. Open Subtitles اربع مخاريط لتربح ولكن لكي تحصل على مخروط يجب ان تبني حضارة
    İki gerçek kurşun oyunu kurmak için ve bir tane de tamamlamak için. Open Subtitles طلقتان حقيقيتان لإعداد الخدعة وواحدة فارغة لإكمالها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more