"noktasında" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقطة
        
    • مرحلة
        
    • نقاط
        
    • بنقطة
        
    • لنقطة
        
    • ذروتها
        
    • معينة
        
    • مفترق
        
    • وقت ما من
        
    • نُقطة
        
    • عند النقطة
        
    • وقت ما في
        
    • في ذروة
        
    • المرحلة من
        
    İyi, sen duvar de, ben zemin. Yangının başlangıç noktasında hem fikir değiliz. Open Subtitles حسناً، أنت تقول حائط وأنا أقول أرض ونحن نختلف على نقطة بدء الحريق
    Bence işlerim düzeliyor gibi kariyerim açısından dönüm noktasında gibi hissediyorum. Open Subtitles هي.اتعرفين.اعتقد ان الحالة بدأت بالتحسن احس انني نقطة حقيقة لتحويل المهنة
    Bazı oyuncular başlangıç noktasında pusu kurup çaylaklara büyü yapar. Open Subtitles بعض اللّاعبين يترصّدون عند نقطة البداية ليصيبوا المبتدئين بأولئكَ التعاويذة.
    Gerçekten şu anda tarihin çok önemli bir noktasında durduğumuza inanıyorum. TED أنا فعلاً أؤمن أننا نقف على شَفَا مرحلة هامة فى التاريخ
    CPS Ana merkezi, polis memuru Cameron 383F noktasında geliştirme talep ediyorum. Open Subtitles المقر الرئيسي للنيابة العامة الضابطة كاميرون تطلب تحسين نقاط الشبكة إف 383
    İşiniz bitince yarın saat 15:20'de değişim noktasında buluşacağız. Open Subtitles ما إن تنتهوا سنجتمع غداً بنقطة التبادل بعد الـ3: 00 بـ20 دقيقة تماماً.
    Memurlar 218-kontrol noktasında bir araç buldular ama 10-7'de trafik yok. Open Subtitles العملاء وجدوا مركبة جوار نقطة التفتيش 218 ولكن لا وجود لمهرب
    Geminin normal uzaya çıkış noktasında anormal bir bozulma tespit ettim. Open Subtitles أكتشفت تشويه شاذ في مجال نقطة خروج السفينة من الفضاء الطبيعي
    Bir kısmı kabul noktasında Ebola için yeniden kan testine girdiğinde travmaları tekrar yaşadı. TED عدد قليل منهم كان عليه عيش التجربة المؤلمة مجدداً عندما قاموا بإعادة فحص دمائهم في نقطة القبول.
    Fakat günümüze geldiğimizde, 100 sene sonra, kendimizi bir karar noktasında daha buluyoruz. TED لكن بتقدمنا للمرحلة الحالية، بعد 100 سنة، قد عدنا بالفعل إلى نقطة قرار أخرى.
    Bir asrın ardından, şu an kendimizi fizikte başka bir dönüm noktasında bulduk. Ancak şu an söz konusu durum oldukça farklı. TED مائة عام على ذلك نجد أنفسنا الآن أمام نقطة تحول أخرى في الفيزياء، ولكن ماهوعلى المحك الآن مختلف تماما.
    Doyma noktasında kibrit ormanı ateşe verir. TED عند نقطة التحول، يوقد عود الثقاب النيران بالغابة.
    3 parsek atlayıp, 9 birimi yedekleme noktasında bırakarak, geri dönmek için 3 birimle sıçrayarak boş bir depoyla dönmüş olursun. TED تقفزون ثلاثة فراسخ نجمية، وتستهلكون تسع وحدات في نقطة المخبأ، ثم تقفزون ثلاث وحدات من نقطة الانطلاق، لتصلوا بمقدار خزان فارغ.
    Ve müziğin videonun belirli noktasında düşmesini ve makinenin şarkının bir kısmını canlı olarak istediler. TED وأرادو الموسيقى أن تختفي في نقطة معينة من المقطع وتلعب أصوات حية من الآلة أجزاءا من الأغنية
    Şurada 8mm bir kamera var ve ayrıca saat 10 noktasında da bir kamera var. Open Subtitles هناك كاميرا 8 ميلي متر خارقة هنا و عند نقطة الساعة العاشرة
    Tatooine'deki buluşma noktasında görüşürüz. Open Subtitles أنا سأُقابلك عند نقطة الملتقى على تاتوين
    Bir yıldız kayması da, belirli bir uzay zaman sürecinin bir noktasında meydana gelir. Open Subtitles عادةً ما يتواجد النيزك في نقطة زمنية بمكان ثابت.
    Hey, hayatımın bu noktasında takım elbiselerim ailemle eş değerde. Open Subtitles أنا فى مرحلة فى حياتى تكون بذلى فيها هى أسرتى
    Ancak istilacı yeni komşularının benzer güçleriyle karşılaşınca kurtlar kendilerini bir dönüm noktasında buldular. TED ولكن عندما تنافسوا مع جيران جدد لهم نفس نقاط القوة، وجدت الذئاب نفسها على مفترق طرق.
    Senin bölümün bitti. Sen geride kal, seninle buluşma noktasında görüşürüz. Open Subtitles دورك إنتهى , إبقي خلفنا و سنقابلك بنقطة الإلتقاء
    Batı kapısından kamyonete binip bizimle çıkış noktasında buluşabilirsiniz. Open Subtitles يمكنك الخروج بالشاحنه من الباب الغربي و تذهب لنقطة الخروج
    Mücadele şu an, doruk noktasında, ve bu Başpiskopos Forgeron'un, Aziz Paul'un Papaz Topluluğu'nu Open Subtitles المعركة الان في ذروتها وذلك لماذا المطران فوجيغي أسس المجمع الكهنوتي
    Hepimiz hayatının bir noktasında yalnızlık duygusunu yaşayacaktır. TED كلنا في هذه الغرفة سنتعرض للوحدة في مرحلة معينة من حياتنا.
    Ve bilmelisin ki Akash her insan hayatının bir noktasında gerçek aşkı tadar. Open Subtitles في وقت ما من الحياة كل شخص لابد وأن يجرب الحب الحقيقي
    Hiç bir noktasında, Open Subtitles و ليسَ في أي نُقطة قامَ القاضي كيبلَر بالقول أو الفِعل
    Ben onları oyalarım. Buluşma noktasında bekle beni. Open Subtitles سأُؤخرهم, لاقني عند النقطة المتفق عليها
    Büyük ihtimalle, bunu izleyen biri hayatının bir noktasında bir terapiste görünmüştür - el kaldırmak zorunda değilsiniz. TED حسنا، الفرص هي شخص هنا، شخص يشاهد هذا كان معالجا أو طبيبا نفسيا في وقت ما في حياتك -- ليس عليك أن ترفع يدك.
    Doğduğum yer burası: Kültür Devrimi'nin zirve noktasında, Shanghai. TED هنا حيث ولدت: شانغاي، في ذروة الثروة الثقافية.
    Ama size dürüst olacağım; eğer bir zaman makinem olsaydı, tarihin bu noktasında dolaşmak istemezdim. TED ولكنني سأكون صريحه معكم: إن كانت لدي آلة زمن، فلن أبقى في هذه المرحلة من التاريخ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more