"ortak" - Translation from Turkish to Arabic

    • شريك
        
    • المشتركة
        
    • شريكي
        
    • شركاء
        
    • المشترك
        
    • الشريك
        
    • شريكاً
        
    • شريكة
        
    • شريكتي
        
    • مشتركة
        
    • شريكى
        
    • شريكين
        
    • نتشارك
        
    • شريكا
        
    • مُشترك
        
    Firmada geçirdiğim 10 yıldan sonra nihayet 2 ay önce ortak oldum. Open Subtitles وبعد عشر سنوات، أنا جعلت شريك قبل شهرين. أم أنه كان الثلاثة؟
    Evet, ama eğer yeni bir ortak istiyorsan, ...şimdi muhtemelen tam zamanı. Open Subtitles واذا كنت تودين البحث عن شريك اخر.. على الأرجح انه الوقت المناسب
    ortak kullanımı eklerseniz, daha da masrafı daha da düşürebilirsiniz. TED باضافة المساحة المشتركة المستخدمة، ويمكنك بذلك الذهاب أبعد من ذلك.
    Bunu unutma orospu çocuğu çünkü ben de seninle aynı endişeleri yaşıyorum ortak. Open Subtitles هل تتذكر هذا الشيء لآنني أنا الوحد الذي عليكم أن تقلقوا علي شريكي
    Sen ortak olduğumuzu sanıyordun, ama hiçbir zaman ortak değildik. Open Subtitles هل تعتقد اننا كنا شركاء, لكننا لم نكن ابدا شركاء
    Dediğine göre başarılı kadınları bir araya getiren tek şey, ortak sahip oldukları tek şey, iyi akıl hocalarına sahip olmak. TED حيث قالت إن الشيء الوحيد الذي جمع النساء الناجحات معاً، الشيء الوحيد المشترك بينهن، هو حقيقة أنه كان لهن مرشدون جيدون.
    Tabii ki benim ortak. Yeni bir şeyler var mı? Open Subtitles بالتأكيد إنه أنا أيها الشريك ألا توجد أخبار بعد ؟
    Evet, ama eğer yeni bir ortak istiyorsan, ...şimdi muhtemelen tam zamanı. Open Subtitles واذا كنت تودين البحث عن شريك اخر.. على الأرجح انه الوقت المناسب
    Sonrasında çok büyük bir firmada işe alınmış 24ünde de ortak olmuş. Open Subtitles تعينت في شركة مالية ..بعد فترة وجيزة و وجدت شريك في 24
    Başkan'ı buraya davet ederken bir ortak edinme umudum vardı. Open Subtitles عندما دعوت الرئيس إلى هنا كنت أنوي العثور على شريك
    ortak insanlık anlayışımızın değişmediğini bize hatırlatan güçlü unsurlar bunlar. TED فهي تعتبر رسائل تذكير قوية بأن إنسانيتنا المشتركة لم تتغير.
    Ama sizlerle ortak olan noktalarım beni toplumumdaki birçok insandan ayırıyor, TED ولكن الأشياء المشتركة بيني وبينكم تفصلني عن أغلب الناس في مجتمعي
    Çok güzel oldu, ortak, çok güzel! Senin payını nereye göndermemi istersin? Open Subtitles رائع جدا يا شريكي ، رائع جداً أخبرني أين أرسل حصتك ؟
    ortak, karşından gelip, sana sarılsam bile sen beni yine de tanıyamazsın. Open Subtitles شريكي ، حتى ان أتيت أمامك وحضنتك فلن تكون قادراً على معرفتي
    İşler nasıl yürüyor bilmiyorum ama belki bizi ortak yapmış olabilirler. Open Subtitles لست متأكداً لماذا أُصاب بارتعاش عالي ولكن ربما اننا شركاء متقدمون
    Film yaptığımız ve birbirimize ortak diye seslendiğimiz günler geride kaldı. Open Subtitles الأيام التي كنا نقوم بها بالأفلام و نسمي بعضنا شركاء إنتهت
    Charles Darwin, Micheal Jordan ve Yoda'nın ortak yönü nedir? TED ما الشيء المشترك بين تشارلز داروين ومايكل جوردان و يودا؟
    Bu oyunda, kafanı kullanır ve bir ortak bulursan yüzde yüz kazanırsın. Open Subtitles في هذه اللعبه ، لو استخدمت رأسك ووجدت الشريك الصحيح لن تخسر
    Artık, sence, tam ortak olarak davranılmayı hak etmedim mi? Open Subtitles الآن، ألا تعتقد بأنني إكتسبت حق كي أُعتبر شريكاً كاملاً؟
    Eğer eşi bu suçlara ortak değilse hala gerçek adını kullanıyordur. Open Subtitles وإن لم تكن زوجته شريكة في جرائمه فستكون تستخدم اسمها الحقيقي
    Biliyorsun, senden bir an olsun şüphelenmedim, ortak. Open Subtitles أتعلمين، إنني لم أشك بكِ للحظة، يا شريكتي
    Bir toplantıda, buluşmada ya da iş görüşmesinde, veya iki insan ortak bilgiler bildiklerini fark edince, ilerleyen bir ilişki. TED اجتماع أو مقابلة عمل أو مواعدة غرامية أو بعض العلاقات التي تتوطد بسبب أن الشخصين يدركون أنما يتقاسمون معلومات مشتركة.
    Tüm bilmek istediğim de buydu, Oliver. Sıkı tutun ortak. Open Subtitles هذا كل ما اردت معرفته , اوليفر ثبت نفسك بالكرسى يا شريكى
    Biz yalnızca bu ekipte ortak değiliz. Biz hayat ortağıyız. Open Subtitles لسنا شريكين في قائمة الترشح فحسب نحنُ شركاء في الحياة
    Şey, bilmiyorum. Jano ve benim çok ortak noktamız var. Open Subtitles حسناً، لا أعلم خانو و أنا نتشارك بالعديد من الإشياء
    Daha iyi bir ortak bulamam. Artık bulmama gerek yok. Open Subtitles أنا لن أجد شريكا أفضل والآن لا يجب علي ذلك
    Birbirinizle eşleşmeniz için en az bir ortak ilgi alanınızın olması lazım. Open Subtitles يجب أن يكون هناك على الأقل شيء واحد مُشترك لكي يتم التطابق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more