Cehennem Savaşçısı Abaddon'u öldürmek için gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاجة لقتل فارس جحيم , آبادون |
Biri geri geldi Abaddon. | Open Subtitles | احدهم عاد آبادون |
Abaddon'a konuşmak için hazır olduğumu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبر (آبادون) أنني مستعد لهذا الحديث. |
Ironik olan ne biliyor musun, ...iki yildir Abaddonn'daki bir hikaye üzerinde çalisiyorum. | Open Subtitles | المضحك في الأمر هو أني كنت أعمل على قصة عن "آبادون" لمدة سنتين |
Bence Abaddonn'da bir kadın grubu organize etmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد، بصراحة، يجب أن نشكّل مجموعة نسائية في "آبادون" |
Abaddonn gibi bir sirketi asmak, ...ugruna yasadigim birsey. | Open Subtitles | "بأن أشنق شركةً مثل "آبادون هذا ما أعيش لأجله |
Sana Abaddon'u bulunca arayacağımı söyledim. | Open Subtitles | أحبرتك أنني سأتواصل معك عندما أجد (آبادون). |
Kendi bakacaktı ama Abaddon'a görüldüğü söylenirse... | Open Subtitles | لكان تفقد ذلك بنفسه، لكن إذا عادت الكلمة لـ(آبادون) أن تم رؤيته.. |
Abaddon'un peşini şimdi bırakamam. | Open Subtitles | لا يمكنني التخلي ملاحقة (آبادون)، الأن. |
Buraya geldiğinde seni Abaddon'a götüreceğim. | Open Subtitles | عندما تصل لهنا، سآخذك لـ(آبادون). |
Abaddon. O bir şeytan. | Open Subtitles | آبادون)، إنها كائن شيطاني) |
Benim adım Abaddon. | Open Subtitles | اسمــي آبادون |
Seni Abaddon'a götüreyim. | Open Subtitles | سوف آخذك لـ(آبادون). |
Abaddon, alışılmışın dışında. | Open Subtitles | (آبادون) كانت إستثنائية |
Sanirim Abaddonn hükümet yetkililerine rüsvet veriyor. | Open Subtitles | أعتقد أن "آبادون" تدفع للمسؤولين الحكوميين |
Eger dünyada seytani bir krallik varsa, bu Abaddonn'dur. | Open Subtitles | "إن كان هنالك إمبراطورية للشرّ، فهي "آبادون |
Abaddonn'a devam bebeğim. | Open Subtitles | إنها شركة "آبادون" على طول الطريق |
Yani Abaddonn'da calisiyorsun. | Open Subtitles | "تعملين في "آبادون |
Abaddonn'la bas etmekten korkuyorsun. | Open Subtitles | "ربما أنت خائف من "آبادون |
Ama, Abaddonn'da olan baska birsey var. | Open Subtitles | "الآن، هنالك قصّة في "آبادون |