Hala, yolculuğun yorgunluğunun etkisinde. Uçaktan iner inmez işe geldi. | Open Subtitles | لا يزال يشعرّ بإضطراب الرحلات الجوية، سافرّ إلى هنا و آتى مباشرة للعمل. |
Bunlar bugün geldi. gelip hemen Dante'ye göstermek istedim. | Open Subtitles | لقد حصلت عليهم مبكراً فكان علىّ أن آتى مبكراً وأريهم لـ دانتى |
Savannah'ya gelip, onu ziyaret edip, edemeyeceğimi yazmıştı, ben de bunu yapıyorum. | Open Subtitles | تتسائل إذا كنت أستطيع أن آتى إليها وأرها، وهذا ما أفعله هنا |
Ben eve seni görmek için gelmedim. Evi görmek için geldim. | Open Subtitles | انا لم آتى الى المنزل لكى اراك, بل اتيت لأعاين المنزل |
- Ne? Gitmeliyim, biri geliyor. Düşünce bağını kesmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان اذهب احدهم آتى توقف التفكير فى بعضكم |
- Tamam, gidip kim olduğuna bakacağım. - Ben de seninle geliyorum. | Open Subtitles | حسناً ، سوف اذهب لارى من بالباب - سوف آتى معك - |
Eşyalarımı almak ve sana hoşça kal... demek için gelirim. | Open Subtitles | سأحضر وأخذها وأودعك ولكن قبل أن آتى سوف أتصل بك |
biri geldi. üzgünüm sana daha fazla yardım edemeyeceğim. | Open Subtitles | شخص ما آتى , انا آسف انا لا استطيع ان اكون اكثر مساعدة |
Gabriel iş için geldi ama Costa Brava'ya pazar sabahı uçmamız gerek. | Open Subtitles | جبريال آتى للعمل لكننا سنعود الى كوستا برافا في صباح الأحد. |
Kuzey'den birisi geldi. Başkan izin vermiş. | Open Subtitles | آتى شخصاً من كوريا الشمالية وتم الموافقه عليه من قبل المدير |
Teknisyenler geldi ve bir saat sonra bağlandı. | Open Subtitles | لقد آتى الفنيون و أصلحوه وكان يعمل بعدها بساعة |
Frank'in golf sahasında işi uzadı. gelip seni almamı istedi. | Open Subtitles | . فرانك" سيتأخر فى ملعب الجولف" وأخبرنى أن آتى لإصطحابك |
Sen hemen çeneni kapamazsan oraya gelip kendim kapatırım. | Open Subtitles | اغلقى فتحة المهبل هذه أو آتى لقطعها من بدايتها |
Sakin ol, kaslı adam. Buraya dövüşmek için gelmedim. | Open Subtitles | أَرتاحُ , يا فطيرة اللحم، أنا لَمْ آتى لأجل العراك |
Küçük parmak adam seni yakalamaya geliyor. | Open Subtitles | هاهو الرجل الأصبع الصغير آتى لينال منك هممم؟ |
Ben fırsat buldukça geliyorum, çocuklarla yaz geleneğimiz gibi oldu. | Open Subtitles | آتى لهنا حينما تواتيني الفرصة، أعني نوعًا ما من تقاليد الصيف بصحبة أبنائي |
Uykum kaçtığında buraya okumaya gelirim. | Open Subtitles | آتى إلى هنا للقراءة حينما لا أستسلم للنوم |
Babanın bekleme odasındaki bir ömür bekleyişinden sonra görünüşe göre doktor sonunda gelmiş. | Open Subtitles | بعد عمر من المكوث في غرفة والدها للإنتظار يبدو وأخيراً أن الطبيب آتى |
Bu sefer, daha sonra gelmemi söylemeye kalkma. | Open Subtitles | وهذه المره .. لا تجروئ وتخبرنى ان آتى فى مره أخرى |
Seni götürmeye gelen adamlar gelene kadar seni sıcak ve rahat tuttum, ve senin yanında oturdum. | Open Subtitles | جعلتك تشعر بالدفء و الراحة وجلست هناك معك، حتى آتى هؤلاء الرجال وأخذوك بعيداً |
Gerçek şu ki, bu okula geldiğim her gün, gelmek zorunda olduğum günlerden bir tanesinin eksildiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | و الحقيقة هى أنه فى كل يوم على أن آتى فيه لهذه المدرسة هو يوم مهدور من حياتى |
Lütfen ben de geleyim. Orada seninle birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | من فضلك دعنى آتى أريد أن أكون هناك من أجلك |
Bu gece yine gelirse olacak. En azından benim dolaştığım insanlar cimri değil. | Open Subtitles | سيصبح كذلك لو آتى هنا الليلة.على الأقل من أخرج معهم ليسوا بخلاء. |
Bir müşterisinden geldiğini söyledi. Paylaşıma açık bir dosyaymış. Bu tür sohbet gruplarında çokça dolaşanlardan. | Open Subtitles | لقد قال أنه آتى من احد عملائه ، لقد كان ملف مشترك إنهم ينتشروا عبر مجموعات المحادثة |
Ben için her şeyi yaparım. Brifingden sonra geleceğim. | Open Subtitles | أي شيء من أجل بين ، سوف آتى بعد تنفيذ مُهمتى. |