Teğmen Harris... son dakika ipucu ya da tavsiyesi? | Open Subtitles | ملازم أول هاريس أي نصائح أو إقتراحات في آخر دقيقة ؟ |
son dakika hediyeleri almama yardım ediyordu. | Open Subtitles | هي تساعدني في أختيار بعض الهدايا حتى آخر دقيقة. |
İddia makamı, son dakikada sunduğu adli kanıtla önümüzü açtı Sayın Yargıç. | Open Subtitles | الإدّعاء فتح الباب على نفسه,حضرة القاضي بتقديم الدليل العدلي في آخر دقيقة |
Küçük nedimeler son dakikada akıllarına gelmiş. | Open Subtitles | في آخر دقيقة, أتاهم الوحي بأن يفكروا بـ وصيفات الشرف |
Bunu çok ilginç bulacaksınız,efendim en Son dakikaya kadar çalışmaya devam ederler. | Open Subtitles | ستجد هذا مثيرا يا سيدي سيعملون حتى آخر دقيقة |
Eşiniz üçe beş kala geldi ve Son dakikaya kadar alım yaptı. | Open Subtitles | جاءت زوجتك في الثالثة إلا خمس دقائق لسحب آخر دقيقة |
Acele etsen iyi olur. Kimse son anda elbise aramak istemez. | Open Subtitles | حسناً ،عليك أن تسرع ،لا أحد يفضل البحث عن فستان في آخر دقيقة |
son dakika yapamazsın bunu bana. | Open Subtitles | فقط أنك لا تريدين فعله لأجلي في آخر دقيقة |
Ve son dakika kargaşası içindeyken konser zamanı bir saat kaymış ve isim bir numaradan gelen bir mesaj öğrencileri değişiklik hakkında uyarmış. | Open Subtitles | وعند آخر دقيقة تمت إضافة ساعة زيادة للحفل وصلت رسالة نصية مجهولة المصدر |
Manyak son dakika değişiklikleri yapıyorsun. | Open Subtitles | هل هذه بعض تعديلات آخر دقيقة التي تقوم بها |
Evet, eğer son dakika hediyesi için buradaysan, 2002'den sonra ki hiçbir telefona uymayan bir cep telefonu kılıfım var. | Open Subtitles | حسنٌ، إذا كنت هنا من أجل هدية آخر دقيقة فلدينا حامل هاتف خلوي والذي لا يُناسب أي هاتف صُنع بعد 2002 |
Rotalarını son dakika değiştirip web sitesini güncellemeyi unutmuş olmalılar. | Open Subtitles | حسنا، لابد أنهم غيروا طريقهم في آخر دقيقة و نسوا تحديث موقع الويب |
Onu göremiyordum ve bir son dakika aşağılanmasının onu evine gönderdiğini düşündüm. | Open Subtitles | ~~لم استطع أن أراه ~~وتخيلت ~~إهاناته في آخر دقيقة قبل العرض ~~اضطرتهم إلى إرساله إلى البيت |
son dakikada bilet alırsan olacağı budur. | Open Subtitles | أنظر، هذه أصناف المقاعد التي حصلت عليها عندما تحجز في آخر دقيقة |
Kızlar son dakikada huzursuzluk çıkarırlar. | Open Subtitles | البنات لديهم هواجس آخر دقيقة في أغلب الأحيان. |
Bu sefer, ailemizi uçurumun kenarına sürükledin, ve son dakikada hepimizi kurtardın. | Open Subtitles | مرةً أخرى تضع عائلتنا على حافة الهاوية و في آخر دقيقة تنقذنا جميعاً |
Niye bu fırsatı randevuyu son dakikada iptal eden dandik bir yerde harcayayım ki? | Open Subtitles | لماذا أضيع وقت في هراءات و ألغي الميعاد على آخر دقيقة ؟ |
Koca bütün gece ofisinde çalıştığını , Son dakikaya kadar işlerini yetiştirmeye çalıştığını idda ediyor | Open Subtitles | يدّعي الزّوج أن كان يعمل طوال اللّيل في مكتبه محاولا الحصول على آخر دقيقة من المهلة |
Son dakikaya bırakmasan olmazdı, değil mi? | Open Subtitles | لقد آخرت مهمتك هنا حتى آخر دقيقة أليس كذلك؟ |
Yine Son dakikaya kadar bekledin değil mi? | Open Subtitles | هل انتظرت حتى آخر دقيقة مرة أخرى، أليس كذلك؟ |
Dusty yanlış bir infazın, Gale'i son anda kurtarmaktan politik açıdan daha işe yarar olduğu düşünüyor. | Open Subtitles | إذا داستي يعرف أن هذا الإعدام الخاطئ مفيد سياسيا أكثر بكثير من الإنقاذ في آخر دقيقة |
Son saniyede, şahit olan gerçek kötü adamı oyuna getirerek doğruyu söyletiyorsun. Doğrularla kafasını eziyorsun. Aynen öyle. | Open Subtitles | وفي آخر دقيقة ، تخرج أنت الحقيقة بخداعك للشاب الحقيقي السيء على منصة الشهود لكمته بشدة مع ظهور الحقيقة أجل |