bir diğer deyişle, Bu veriler Bu organizmaları evcilleştirebileceğimizi gösteriyor. | TED | بمعنى آخر, هذا يوضح أننا نستطيع أن نستأنس تلك الكائنات. |
Bu kanat dizaynını, benden, başka birisi daha çalmadıysa, öyle. | Open Subtitles | إلا إذا سرق شخص آخر هذا التصميم من الجناح لي. |
başka bir jüri başkanı altında görev yapamam. Böyle olmayacak. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخدم تحت رئيس آخر هذا لن ينفع |
- Sen görmezden geldin. - Bu benim suçum değil. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى الأمر من منحى آخر هذا ليس بسببي |
Ama yakından bakarsanız, Bu canlının içinde başka bir organizma yaşamakta ve Bu organizma muhtemelen bilim için yeni. | TED | لكن دققوا النظر، يعيش داخل هذا القنديل كائن حي آخر هذا الكائن جديدٌ كلّيًا بالنسبة للعلماء. |
Grafiğin sonuna baktığınızda, Bu oranı sadece Hollanda ve Kore için tek haneli seviyelerde görürsünüz. | TED | إذا ما نظرتم إلى آخر هذا الرسم البياني، تستطيع أن ترى أن هولندا وكوريا تتكون من رقم واحد. |
Teknoloji geliştiği, tamamen kaptıran görünüşleri ve bilmem neleri elde ettiğimiz sürece Bu gibi şeyler de gelişecektir. Benimsenecek, | TED | بينما تتطور التقنية, بينما تحصل على عروض غامرة وأي شيء آخر, هذا النوع من الأشياء سينمو فقط. ستستقطب. |
Bu yüzden başlangıçtaki itikat ve sadakatini koruyup başka şeylere bakmamalısın. | Open Subtitles | ..لذا يجب أن تفكر ملياً، وتكون وفي ولا تنظر لمكان آخر هذا كل ما أريده |
Ya başkaları da Bu değişimin farkına varırsa- uşak mesela? | Open Subtitles | ماذا إذا لاحظ شخص آخر هذا التغيير المريع ؟ ربما خادمه ؟ |
başka bir insanı kontrol etme güdüsünün nasıl bir şey olduğunu anladım. | Open Subtitles | معرفة أن لديهم السيطرة على إنسان آخر هذا كله جزء من ذلك |
Bu yüzden başka bir yere gidiyorum. Hepsi Bu. | Open Subtitles | لذلك سأذهب إلى مكان آخر هذا كل ما فى الأمر |
Evet ama Bu sabah onu başka bir yerde daha gördüm. | Open Subtitles | نعم، ولكنني قد رأيته في مكان آخر هذا الصباح |
Fakat Bu haftanın üstesinden normalden daha küçük bir ekiple gelmeye çalışacağız. | Open Subtitles | ولكننا في آخر هذا الأسبوع سنحاول أن نقوم بأشياء غير إعتيادية |