Hazır aşağıdayken sizin için Yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أي شئ آخر يمكنني فعله من أجلك بينما أنا هنا؟ |
İyi davranmalıyım, Yapabileceğim başka bir şey yok. | Open Subtitles | يجب أن أعمل بجد طالما لايوجد هناك أي شيء آخر يمكنني فعله |
dediğinde; Merkez Bankası Başkanı, "Tabii efendim, sizin için Yapabileceğim başka bir şey var mı?" | TED | سيقول لك: "السمع والطاعة سيدي، هل من شيء آخر يمكنني فعله لسيادتكم؟" |
Gecenizi daha güzelleştirmek adına Yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أهناك شيء آخر يمكنني فعله لتحسين ليلتك؟ |
Şu an ağrı kesiciler alıyorsun. Daha fazla yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أنت تتناول مسكنات بالفعل لا يوجد شئ آخر يمكنني فعله |
Senin için Yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل من شيء آخر يمكنني فعله لأجلك؟ |
Sizin için Yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء آخر يمكنني فعله من أجلك؟ |
Sizin için Yapabileceğim başka birşey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء آخر يمكنني فعله من أجلك؟ |
Senin için Yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أثمّة أمر آخر يمكنني فعله لكِ؟ |
Senin için Yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أثمّة شيء آخر يمكنني فعله لكَ؟ |
Sizin için Yapabileceğim başka bir şey var mı? Hayır. | Open Subtitles | ـ هل هناك شيء آخر يمكنني فعله لك؟ |
Yapabileceğim başka bir şey varsa... | Open Subtitles | ... و إن كان هناك شئٌ آخر يمكنني فعله |
- Hayır, Taylor, beni dinle. - Yapabileceğim başka bir şey yok. | Open Subtitles | كلا ، (تايلور) ، استمعي إلي - لا يوجد شئ آخر يمكنني فعله - |
- Yapabileceğim başka bir şey var mı efendim? | Open Subtitles | -هل من شيء آخر يمكنني فعله يا سيدي؟ |
Teşekkürler Terry, Eğer senin için Yapabileceğim başka bir şey varsa, sende kartım var. - Anlaşıldı. | Open Subtitles | شكراً لك (تيري)، لو كان هناك أي شيء آخر يمكنني فعله لك، فلديك كرتي |
Mutlaka, yapabileceğim bir şey olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه هناك شيء آخر يمكنني فعله |