Çok geç kaldığımız için özür dilerim. Diğerleri arabayı park ediyor. | Open Subtitles | آسف أننا متأخرين للغاية، الآخرون يصفّون السيارات |
Sadece daha önce yapmadigimiz için özür dilerim. | Open Subtitles | الأمر فقط آسف أننا لم نفعل هذا في وقتٍ اقرب |
Bu delikte buluşmak zorunda kaldığımız için özür dilerim. Burası benim yeni ofisim, sen beni eskisinden ettiğinden beri. | Open Subtitles | آسف أننا تقابلنا في هذا المكان السيء هذا مكتبي الجديد منذ طردي من القديم |
Planladığımızdan biraz sert bir geliş oldu. Çimleri bozduğumuz için kusurumuza bakmayın. | Open Subtitles | جئنا بطريقة أكثر إثارة مما خططنا آسف أننا أفسدنا العشب |
Orta batıdaki tüm iyi insanlar, çok fazla "lanet" dediğimiz için kusurumuza bakmayın. | Open Subtitles | و لكل الناس الطيبين من الغرب... آسف أننا أكثرنا من اللعن... |
"Sana kötü davrandığımız için özür dilerim dedi Porsuk Kardeş." | Open Subtitles | أنا آسف أننا أسأنا معاملتك قال الكلب بادي |
Bak Çavuş, bu saçmalığın içinde olduğumuz için özür dilerim ama iyi tarafından bakarsak ezik bir obuacıyla uğraşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | أنظر يا رقيب, أنا آسف أننا في هذه الورطة. ولكن في الجانب المشرق, ليس علينا التعامل مع زمّار سخيف |
Geçiktiğimiz için özür dileriz, Bay Vargo. Sonny... | Open Subtitles | أنا آسف أننا تأخرنا، سّيد فارجو. |
Sizi partiye davet etmediğimiz için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف أننا لم ندعوكَ إلى الحفلة |
- Adalind. Gitmemiz gerektiği için özür dilerim. | Open Subtitles | أداليند)، آسف أننا اضطررنا للذهاب) |
Tartıştığımız için özür dileriz. | Open Subtitles | أنا آسف أننا |
Orta batıdaki tüm iyi insanlar, çok fazla "lanet" dediğimiz için kusurumuza bakmayın. | Open Subtitles | و لكل الناس الطيبين من الغرب... آسف أننا أكثرنا من اللعن... |