Samantha, bunu sana kişisel olarak söyleyemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | سامنثا, آسف أني لم أكن قادر على اخبارك هذا شخصيا. |
Şey, hayırseverlik şeyini kaçırdığım için özür dilerim ama hakikaten Hamptons'da muhteşem bir haftasonu oldu duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | آسف أني فاتني الموضوع الخيري ولكن كانت تلك من العطلات الأسبوعية الرائعة بقرى هامبتنز |
Evet, işini kolaylaştırmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أجل , أنا آسف أني لا أستطيع ان أجعل الامر أكثر سهولة لك |
Bu saatte aradığım için üzgünüm. Kendimi ofisten atmak istedim. | Open Subtitles | آسف أني اتصلت متأخراً كان يجب أن أخرج من المكتب |
Seni istediğim gibi sık sık dışarı çıkaramadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف أني لم أتمكن من اصطحابك للخارج قدرما كنت أريد. |
Bunu yaptığım için üzgünüm, fakat çizgiyi aştın. | Open Subtitles | آسف أني اضطررت لفعل ذلك، لكنكِ تصرفت بشكل غير لائق |
Araştırmanda daha fazla yardım edemediğim için kusura bakma. Sanırım süper güçlerim yok. | Open Subtitles | آسف أني لم أساعد في بحثك أعتقد أن ليس لدي قدرات خارقة |
Siz muhteşem bir adamsınız, ve sizin hakkınızda şüphe duyduğum için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنت رجل عظيم جدا، وأنا آسف أني شككت فيك. |
Bak, oyuna gelemediğim için özür dilerim bebeğim. | Open Subtitles | آسف أني لم أستطيع أن أحضر المبارة يا عزيزتي |
Tamam. Kendimi davet ettirdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | في الواقع أنا آسف أني قمت بدعوة نفسي إلى هنا |
Patladığım için özür dilerim. Biraz yorgunum. | Open Subtitles | اسمع، أنا آسف أني انفعلت أنا فقط غاضب بعض الشيء |
Boyun eğmeyip hayatımı karartmana mani olduğum için özür dilerim desem beni bırakacak mısın? | Open Subtitles | سوف تتركني لو قلت آسف أني لم أتنحى وأدعك تخرب حياتي ؟ |
O hoş gezintini karşılayamadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً، آسف أني لم أستطع مساعدتك في رحلتك الترفيهية |
Bak olay ile alakalı senden bilgi sakladığım için özür dilerim. | Open Subtitles | إنظري ، آسف أني أخفيت معلومات عنكِ في هذه القضية |
Acele ettiğim için üzgünüm ama saklambaç oynuyoruz. | Open Subtitles | آسف أني سأذهب بهذه السرعة لكني ألعب الان لعبة الاختفاء |
Daha erken gelemediğim için üzgünüm Teal'c. Drey'auc fevkalade rahatsız. | Open Subtitles | أنا آسف أني لم آتي قبلا تيلك دراياك مريضة |
Size daha önce ulaşamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أني لم أصل في وقت أبكر لم أكن أتوقعكم |
Yardım edemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أعود للعمل آسف أني لم أستطع أن أساعد |
Cevap vermekte bu kadar geciktiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | .. أنا آسف أني استغرقت وقتا طويلا للرد.. |
Sana Jackie'den bahsetmediğim için üzgünüm ve bunun nasıl göründüğünü anlıyorum; ama göreceksin ki bu hiçbir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | " أنا آسف أني لم أخبركِ بأمر "جاكي وأنا أتفهم كيف يبدو الأمر,ولكن سترين هي لن تغير أي شيء |
Sheldon, ameliyattan bahsetmediğim için kusura bakma ama hiçbir şeyden endişe duymuyordun. | Open Subtitles | شيلدون، أنا آسف أني لم أخبرك عن العملية، لكنك كنت قلقاً دون سبب. |
Evet, ben... içeri girdiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أجل .. آسف أني سمحت لنفسي بالدخول |
Bizim düğünümüzde seninle dansetmediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أني لم أرقص معك يوم زفافنا. |