Silah için üzgünüm, bu arada. Umarım seni çok korkutmamışımdır. | Open Subtitles | أنا آسف بخصوص المسدس بالمناسبة أتمني أنني لم أُخيفك بشدة |
- Günaydın. - Günaydın. - Gömlek için üzgünüm. | Open Subtitles | ـ صباح الخير ، أنا آسف بخصوص ذاك القميص ـ لماذا ؟ |
Sıhhiyeci arkadaşınız için üzgünüm ama savaş bu, öyle değil mi? Efendim, Wade için üzgün olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | سيدى انه يقول انه آسف بخصوص ما حدث ل ويد |
Dün geceki Moğol barkeküsü için özür dilerim. | Open Subtitles | أجل، أنا آسف بخصوص ذلك الشواء المنغولي البارحة. |
- Bu hesap. - Bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | ــ إنها الفاتورة ، للحساب ــ آسف بخصوص هذا |
Babanın ölümüne üzüldüm, başın sağ olsun. | Open Subtitles | الآن، انظري، أنا آسف بخصوص والدك، حسناً؟ |
Pantolon için kusura bakma. Çocukluğumdan beri böyle çalışırım. | Open Subtitles | آسف بخصوص البنطال ، أنا معتاد على التمرين هكذا منذ كنت طفلاً |
Kelepçe için üzgünüm Frank, ama kuralları bilirsin. | Open Subtitles | آسف بخصوص القيود إنها القوانين , تعرف ذلك |
Bu saatte geldiğim için üzgünüm, ama- girebilir miyim ? | Open Subtitles | أنا آسف بخصوص الوقت ولكن فقط ، هل يمكنني الدخول ؟ |
Duvarın ve diğer şeylerin için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا حقاً آسف بخصوص حائطك وكل شيء آخر فعلته لك |
Dün için üzgünüm. Çıldırmış gibiydim, değil mi? | Open Subtitles | آسف بخصوص البارحة لقد غضبت منك، أليس كذلك ؟ |
Söylediklerim için üzgünüm.. kızgındım. hepsi bu | Open Subtitles | أنا آسف بخصوص ما فعلته وآسف حيال ما قلته,فلقد كنت غاضبا حين قلتت هذا |
Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm General ama önemli bir şey fark ettik. | Open Subtitles | جنرال , أنا آسف بخصوص توقيتي لكن اكتشفنا شيئاً للتو شيء مهم جداً |
Her şey için özür dilerim... boka batan her şey için. | Open Subtitles | حسناً، يا رجل. أنا آسف بخصوص كل ذلك.. كل ذلك القرف كله الذي غرقنا فيه. |
Seni tehlikeli bir dünyaya sürükledim ve bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً، لقد أدخلتكِ إلى عالم خطر وأنا آسف بخصوص هذا |
Dün olanlar için özür dilerim. Seni biraz kızdırdım sanırım, değil mi? | Open Subtitles | آسف بخصوص البارحة لقد غضبت منك، أليس كذلك ؟ |
İşlerin bu hale gelmesine üzüldüm ama sen paçayı kurtaracaksın. | Open Subtitles | أنا آسف بخصوص الطريقة التي آلت إليها الأمور، لكنّك ستقف على قدميك. |
Evet, biliyorum, onun için kusura bakma. Meşguldüm biraz. | Open Subtitles | أجل ، أنا أعلم ، أنا آسف بخصوص ذلك قد كنت مشغولا للغاية |
Tuvaletin icadından önceki bir yerde. Kusura bakma. | Open Subtitles | في مكان ما قبل إختراع المرحاض آسف بخصوص ذلك |
-Bak...ben bu konuda üzgünüm. | Open Subtitles | نعم، انظرى، آسف بخصوص ذلك. |
Bunun için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف بخصوص هذا كله |
- Selam. Annem adına özür dilerim. | Open Subtitles | آسف بخصوص أمّي هل أزعجتكِ بالحديث؟ |